Malum geçen hafta 34. Ahilik Haftası’nı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile kutladık.

Kutladık kutlamasına da 5 yıl sonra ilimize teşrif eden Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından Kırşehirimizin çözüm bekleyen sorunlarıyla ilgili hiçbir söz duymadık.

Tabi bu da acaba Kırşehir halkı yerel seçimlerde AK Parti yerine CHP’yi tercih etti de Sayın Cumhurbaşkanı Kırşehir’i ondan dolayı mı gözden çıkardı sorularının kafalarda birer soru işareti oluşmasına neden oldu.

Yine acaba ilimizi yönetenler Sayın Cumhurbaşkanımıza Kırşehir’in çözüm bekleyen sorunlarını iletip destek istemediler mi sorusu da hâlâ soruluyor.

Ama yine sokakta anlatılanlara göre, birileri Sayın Cumhurbaşkanı’na ve beraberinde gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’a birbirlerini şikâyet eden mektup üzerine mektuplar vermişler!

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 34'ncü Ahilik Haftası’na katıldı, Cacabey Meydanı’nda halka hitap etti, Neşet Ertaş'ın kabrini ziyaret etti, dua okudu, Ahi Evran Camii’nde Ahi Evran-ı Veli Türbesi’ni ziyaret edip dua okudu ve AK Parti İl Binasının açılışını gerçekleştirdikten sonra şehrimizden ayrıldı.

Ancak 34 yıldır Ahilik Haftası kutlamalarında Kırşehir’in yerel yöneticilerine söz verilirken, bu yıl ilk kez nedense verilmedi. Ne Ahiliğin postunda oturan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı olan ve Kırşehir’in “Ahi Baba”sı konumunda bulunan Bahamettin Öztürk’e, ne Kırşehir halkının oylarıyla Belediye Başkanı seçilen Selahattin Ekicioğlu’na, ne

yine halkın oylarıyla seçilmiş Milletvekilleri Mustafa Kendirli ile Metin İlhan’a, ne de Kırşehir’de devletin temsilcisi Vali İbrahim Akın’a söz verilmemesinin yankıları aradan geçen bir haftaya rağmen sürüp gidiyor.

Acaba bu isimlere kim konuşma fırsatı vermedi, ya da verdirmedi?

Oysa bu isimler aylardır Ahilik Haftası’nın en etkin ve güzel bir şekilde kutlanması için canla başla çalıştılar, çaba harcadılar. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 yıl sonra Kırşehir’e gelecek olmasını fırsat bilerek Kırşehir’in çözümlenmesi gereken sorunları Cacabey Meydanı’nda yapacakları konuşmayla bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dile getirmek istediler.

O da olmadı ne yazık ki!..

Ankara’dan gelen misafirler ve Sayın Cumhurbaşkanımız konuştular, Ahiliğin önemine dikkat çektiler o kadar.

Kırşehir’in hiçbir sorunu gündeme gelmeden, devletimizin başındaki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ilimizin sorunlarıyla ilgili Kırşehir halkına bir çift söz dahi söylemeden şehrimizden ayrılması ile birlikte bir Ahilik Haftası daha böyle geçip, gitti.

Kırşehir’in eline ne geçti, ne kazandı?

Ben görmedim, duymadım, gören ve duyan varsa tabi ki seve seve yazar çizerim. Ne de olsa kazanan hepimiz, Kırşehirimiz olacak.

Oysa Kırşehir’in ne de çok çözüm bekleyen sorunları vardı.

Ah demokrasi, ah çok seslilik… Hani nerde?

Hep küçük menfaat ve çıkar! Her şeyin önünde.

Öyle olunca da Kırşehir’de işler iyi gitmiyor.

Bütün bunları Kırşehirliler ibretle izliyorlar!

Yazık ediyorlar siyaset uğruna Kırşehir’e…

Ne oldu sözde devam eden yatırımlar?

Hepsi ya yerinde saydı, ya da çürümeye terk edildi!

Oysa Kırşehir’in siyasileri zaman zaman öyle güzel ve tatlı sözlerle konuşuyorlar ki kendimizi sanki başka bir ilde yaşıyor gibi görüyoruz! Kırşehir’i bıraktılar, ilçelere çalışıyorlar güya!

Tarımda, hayvancılıkta, turizmde Kırşehir olarak neredeyiz?

Yanı başımızdaki Aksaray almış başını gitmiş, Nevşehir turizmin kalesi konumuna gelmiş.

Kırşehir yerinde saymaya, hatta günden güne küçülmeye devam ediyor.  

Kırşehir’de politika yapanlar “Milli İradeye” azıcık saygı duysalardı, siyasetteki hesaplaşmaları bir kenara bırakıp Kırşehir’de birlik ve beraberlikle pek çok sorun çözümlenir, ya da çözümlenme sürecine girerdi herhalde… 

Ama olmuyor nedense!

Ahi Evran Üniversitemiz laik ve özgürlükçü, Atatürkçü bir eğitimle, giderek büyüyor, öğrenci sayısını arttırıyor mu? Elbette ki hayır!

Öğrencilerin tercih ettiği üniversitemizde yurt sorunu artmış, öğrenciler ya kayıtlarını dondurup Kırşehir’den ayrılıyorlar, ya da üç-beş kişi bir araya gelerek kiralık ev bulmak için çırpınıyorlar.

Bütün bunları Kırşehir’i yönetenler görmüyor mu?

Üniversitemizin Rektörü, AK Parti Milletvekili Mustafa Kendirli, Valimiz İbrahim Akın, Kredi ve Yurtlar Kurumu İl Müdürü görmüyor mu? Neden gereğini yapmıyorlar?

İşte KESOB Başkanı Bahamettin Öztürk günlerdir açıklama üstüne açıklama yapıyor, yurt sorunun çözümlenmesi istiyor. Üstelik üniversitenin yanında bin 500 kişilik iki yurt hazır şekilde durmasına rağmen öğrencilerin barınma sorunu nedense çözümlenmiyor!

Yoksa birileri bilerek mi bu yurt sorununu çözmüyor?

Onlar acaba öğrencilerin vakıf ve cemaatlerin yurtlarına mı gitmelerini istiyor?

İşte Sayın Cumhurbaşkanımız Kırşehir’den ayrılıp Mersin’e gitti, 3,3 milyar lira değerindeki yatırımları hizmete açtı.

Üstelik AK Parti Kırşehir’de Belediye’yi kaybetmişse, Mersin’de de kaybetmişti. Oradaki siyasiler hizmet için yarışıp, illerini kalkındırmanın çabasında iken, bizdekiler sanki kan davası içinde olunca böyle avucumuzu yalarız Kırşehir olarak!..

“Partimize oy vermediler” demeden seçim kaybetmeyi kin ve nefrete dönüştürmeden, Mersin’e ihanet etmeden hizmette yarıştıkları için Mersin’deki özellikle iktidar partisi AK Parti’nin siyasetçilerini tebrik etmek lazım.

Oysa Ahilik kardeşlik demek değil mi?

Ahiliğin merkezi, yani kardeşliğin merkezi Kırşehir böyle mi olmalı?

Nerede kardeşlik?

Kısır çekişme, sen-ben kavgaları, nifaklar, birbirlerinin ayağına çelme takmalar Kırşehir’e yakışıyor mu hiç?

Düşünebiliyor musun koskoca devletin başı Cumhurbaşkanı 5 yıl sonra Kırşehir’e geliyor ve bu kavgalar nedeniyle bir tane söz alınamıyor, yatırım temeli atılmıyor, bir tane yatırımın açılışı yapılamıyor, bırakın bunları ev sahibi olduğumuz Ahilik Haftası’nda bir tane Kırşehirli yöneticiye söz verilmiyor.

Olacak şey mi bu!

Yazık oldu Kırşehir’e ve Kırşehirlilere…

Bu ili yönetenler siz devam edin kavgaya, çekişmeye!

Nasıl olsa sizin tuzun kuru!

Kırşehir mi, kimin umurunda ki!

Ah… Kırşehir!.. ah…

Rahmetli Çete’nin dediği gibi “vay kader vay…”

***

Biraz da gülelim!

Nikâh

Bir nikâhta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar.

Olacak bu ya tam da bu sırada elektrikler kesilir...

Herkes "aaa" diye tepki verirken, damadın annesi düşüncelerini hayli sesli bir şekilde dile getirir:

- “Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı!!!”

            ***

Sevdiğim bir söz

 “Düşünmek kolaydır, harekete geçmek zordur ve bir insanın düşüncelerini uygulamaya geçirmesi dünyadaki en zor şeydir.” Goethe