14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde partiler çalışmalarına yoğunluk verdiler.

Adayların açıklanmasının ardından Kırşehir’deki tüm partiler ya şaşırdılar, ya da şok oldular.

34 kişinin aday adayı olduğu AK Parti’de, yıllarını bu partiye veren ve yıllarca bu memlekete hizmet eden nice önemli isimler kendilerini bu listede bulamadılar.

Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürü iken 27. dönemde de AK Parti’den Kırşehir 2. sıra milletvekili adayı olan ve Kırşehir’e büyük ve önemli hizmetler getireceğine herkesin inandığı Necmettin Erkan, 14 Mayıs seçimlerinde bu kez 1. Sıradan milletvekili adayı gösterildi ve adaylığı Kırşehir’de herkes tarafından yerinde bir karar olarak değerlendirildi.

İkinci sıradaki adayı kulak-burun boğaz hastalıkları uzmanı Dr. Osman Arslan ise Kırşehir Devlet Hastanesi’nde uzun yıllar doktor ve başhekimlik yaptıktan sonra 2015 yılında AK Parti’den Milletvekili aday adayı oldu. 36 yıllık hekim olan Osman Arslan, ardından ailevi nedenlerle Ankara’ya taşınmıştı. Osman Arslan’ın aday olması AK Parti Kırşehir’de 2-0 kazanabilir yorumlarına neden oldu.

CHP’de 8 ismin milletvekili aday adayı olduğu Kırşehir’de Milletvekili Metin İlhan yine birinci sıradan milletvekili adayı olurken, ikinci sıraya başarılı bir il başkanlığı dönemi geçiren Şeref Baran Genç gösterildi. Bu liste CHP’de ve partililer arasında yanlış bir karar olarak değerlendirildi.

En büyük şok yaşayan parti ise İYİ Parti oldu. Geçtiğimiz yıllarda Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde görev yapan ve bir süre önce İYİ Parti Sözcüsü olan Kürşad Zorlu’nun danışmanı olduğu öğrenilen, İl Özel İdare eski Genel Sekreteri Kurtuluş Yılmaz’ın yeğeni olan ve Kırşehir’de ve İYİ Parti’den hiç kimsenin tanımadığı Turan Yıldırım’ın 1. Sıradan aday gösterilmesi İYİ Parti’de sıkıntı yarattı. İkinci sıraya ise Kırşehir Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden, herkesin yakından tanıdığı, sevdiği Asaf Kayaoğlu’nun getirilmesi partililere büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.

MHP’nin birinci sıra adayı Aydın Akpınar’ın yıllarını Ankara’da geçirdiği ve Kırşehir’de fazla tanınmadığı yönünde eleştiriler gelse de bu eleştirilerin geride kaldığı bildiriliyor. İkinci sıra adayı Mehmet Ay’ın ülkücü camiada sevilen bir isim.

Evet, seçimlere 12 gün kala Kırşehir'de partiler ve adaylar seçim çalışmalarına yoğunluk verdiler.

14 Mayıs seçimleri sadece partilerin değil, Türkiye’nin de kaderini tayin edecek.

Ülkeyi kamplaştıran değil, bölüp parçalayan değil, bütünleştiren, birleştiren, güçlendiren siyasi kadrolara inanıp, güvenip namusumuz olan oylarımızı ona göre vermeliyiz.

Seçimlere sayılı günler kala Kırşehir’den iki milletvekili seçilip Meclis’e gidecek ya!

Şimdi partilerde bir yoğunluk başladı!

Partilerde düne kadar “Kim aday olacak?” diye merak edenler, şimdi “Bu adayla olmaz, bu aday da nerden çıktı? Biz 2-0 kazanırız” diyedursunlar, birileri kendini şimdiden yeniden seçilmiş milletvekili olarak görüyorlar bile!

Neyse bizim böyle bir kaygımız ve beklentimiz yok!

Biz ve bizim çevremizde milletvekili adayı olan, milletvekili seçilecek kimsemiz de yok, aday olmak için yola çıkan bir yakınımız da yok!

Siyasete girmek, yürek ve çevre istediği kadar, "kalın bir cüzdan" da gerektiriyor.

Ya seçileceğiniz kente bol bol hayırlı yatırımlar yapacaksınız; ya da kendinizi seçmene tanıtabilmek, sevdirebilmek ve de bunu oya dönüştürebilmek adına en uzak köyden, en ücra beldeye kadar gezeceksiniz. Öyle otomobilinize atlayıp tek başınıza gitmek olmaz. Yarardan çok zarar getirir. Konvoyla gideceksiniz ki, vatandaş sizi önemsesin!

Eğer size gönül verenler varlıklıysa ne ala... Yoksa tüm otomobillerin benzinini doldurmak, eşlik edenleri yedirip içirmek de sizden. Araçları bayraklarla, afişlerle donatmak, adınızı beyinlere nakşetmek için binlerce broşür bastırmak da bu işin cabası.

Bugünlerde Kırşehir’de siyasi partilerde adaylar kendilerini tanıtmaya hız verdiler.

Şimdi bu adayların ne kadar vatan, millet ve memleket sevdalısı olduklarını, hizmet aşkıyla, memleket aşkıyla yatıp kalkanları da göreceğiz.

Kırşehir’in tozlu, çamurlu yollarında gündüzleri gezmeyen, ama geceden sabaha kadar kimsenin olmadığı saatte tur atanları da göreceğiz.

Tabi partilerin kurmayları bunları “Partimin adayı!” diyerek açıkladılar ya, biz de bunlara oy vereceğiz! Ne yaparsın ki Türkiye’de siyaset böyle oluyor!

Böyle siyaset dünyanın neresinde var bilmiyorum ama Türkiye’de ve Kırşehir’de maalesef böyle oluyor!

Seçimden seçime ortaya çıkanlar, Kırşehirimizi ve ülkemizi düşünenlerden, memleket sevdalılarından Allah razı olsun! Onlar da olmasa halimiz nice olur ki!

Kırşehir ne yazık ki böylelerini seçtikleri için iki yakası bir araya gelmiyor ya olsun, “Benim adamım olsun da, çamurdan olsun!” mantığıyla hareket edildiği sürece böyle küçülmeye devam edecek.

Türkiye büyük bir darboğazdan geçiyormuş, Kırşehir küçülüp köye dönüyormuş kimin umurunda ki!

Koltuk, vekillik varken bunlar da neymiş ki!

Oysa siyaset ülke genelinde olduğu gibi Kırşehir’de de para değil, adam kazanma sanatı olarak varlığını sürdürmesi gerekirken, ekonomik güce güç katmak amacıyla yapılır hale getirilerek sıradanlaştırıldı.

Seçilip iş başına gelenler verdikleri vaatleri yerine getiremediler, yalanla boş işlerle uğraştılar. 

Yalanı söylemekte maharet sahipleri olmuş siyasetçiler varken kim arar sorar ki doğruları, ya da Kırşehir’e hizmetleri!

İyi niyetle göreve seçilen zatı muhteremler kendi gelecekleri yerine ülkenin

geleceği olan nesli düşünselerdi her şey dünden ve bugünden daha güzel olacaktı. Bunlar ne yaptılar, görüldüğü gibi gelecek nesil yerine gelecek seçimleri düşünerek hem kendilerine hem de ülkesine ve insanlarına ihanet ettiler.

Kim bunlar ülke genelinde olduğu gibi halkın takdiriyle geldikleri ve getirildikleri makam ve mevkilerin gücünü kendi çıkarları için kullananlar.

Kırşehir’de halk bunları biliyor mu?

İş işten geçtikten sonra “Böyle geldi, böyle gider” dediler sıyrılıp çıktılar işin içinden…

Cennet vatanımız, ülkemiz ve insanlarımızın huzur ve güveni için asla böyle gitmemeli.

Peki öyleyse Kırşehir ve toplum olarak ne yapacağız, ya da yapmalıyız ki; düştüğümüz ya da düşürüldüğümüz bu yanlıştan dönerek ülkemizin, Kırşehir’in ve insanların sevk ve idaresini işinin ehli olanlara vereceğiz?

Kırşehir demokrasiye inanmış, demokrasi uğruna ilçeliğe indirilmiş, inandığı davadan asla vazgeçmemiş, göğsünü siper etmiş insanların yaşadığı “demokrasi kalesi” bir ilin adıdır.

Kırşehir demokrasiyi yüreğinde hisseder, dürüsttür ve yiğittir. Asla eğilmez ve bükülmezler. Eninde sonunda Kırşehir’e ve Kırşehirliye çalışıyorum aldatmacasıyla kendine çalışan Kırşehir’deki seçilmiş ve atanmışlardan kurtulacaktır.

Kırşehir insanı ne zaman gerçekleri görür, idrak eder, silkinip kendine gelirse, adam gibi adamları seçip gönderirse bu sahipsizlikten kurtulur diye düşünüyorum.

Hak eden, çalışan, dürüst memleket sevdalılarına o kadar çok ihtiyacımız var ki…

“Kırşehir’e hizmet yolunda” ortaya çıkıp aday gösterenlere, partileri ne olursa olsun hepsini kutluyor, yolları açık olsun diyorum.

Kazananın Kırşehir ve Kırşehirliler olması dileğiyle…