Türkiye 14 Mayıs’ta milletvekillerini, 28 Mayıs’ta da Cumhurbaşkanını seçerek zorlu bir seçim sürecini geride bırakarak içinde bulunduğu sorunların çözümleneceğini umut etmişti.

                Ama maalesef olmadı. Seçimlerin ardından gelen yoğun zam sağanağı altında büyük bir sıkıntı içine girdiler.

                21 yıldır ülkemizi idare eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AK Parti seçimi kazanmasının ardından halkın beklentilerini çözmek yerine ekonomide uyguladığı düşük faiz politikasından vazgeçerek, rasyonel politikalara döndü ve faizlere yeniden yükseltmeye başladı. Ardından ÖTV ve KDV artışları, vergiler, akaryakıt zamlarındaki büyük artışlar iğneden ipliğe tüm ürünlerin fiyatlarını arttırdı. Dolayısıyla hayat pahalandı, halkın alım gücü düştü.

                7500 liranın altında maaş alan emeklilerin büyük kısmı Temmuz zammından yararlanamadığı için bugün perişan, kendisine verilecek zammı bekliyorlar.

                İktidar ekonomide yaşanan açmazları ve zorlukları zamlarla çözmek isterken, muhalefet ne yapıyor?

                Onların zaten yaptığı bir şey yok ki!

                Onlar birbirine düşmüş, halk onların umurunda mı ki!

                Bakın şu Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’ye!

                Bir seçimden daha hüsranla çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, görevini gençlere bırakmak yerine direniyor!

                CHP’de değişim süreci beraberinde bir takım tartışmaları ve kırılmaları da ortaya çıkardı.

                Parti şu anda 2’ye 3’e bölünmüş durumda. Bu parti nasıl ayağa kalkıp, iktidara alternatif olacak bilinmiyor! Üstelik şunun şurasında 8 ay sonra bir yerel seçimler var. 

Bu CHP mi bu insanlarla iktidara gelecek?

Kimse kusura bakmasın herkes kendi derdine düşmüş. Yerel seçimlerde söz sahibi olmak yerine kendine yakınlarını işbaşına getirmek istiyorlar, görünen o ki onların ne ülke, ne millet, ne de parti umurlarında.

Şu an Kılıçdaroğlu’nu dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile çok sevenlerin, yılların CHP’lilerine bile sorun onun gitmesi gerektiğini söylediklerini herkes duyacaktır.

Hele CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimsenin bilgisi olmadan gizli bir şekilde Ümit Özdağ ile birlikte imzaladıkları özel protokol ortaya çıkınca halkın Kılıçdaroğlu’na güveni iyice azaldı.

5-6 dönemdir CHP’de milletvekili olanlar, partiyi babasının çitliği gibi yönetenler partide olduğu sürece bu partinin iflah olması beklenemez.

Partiyi günden güne küçültüyorlar ve bu kişiler halen vekil, çok yazık.

Yıllardır yüzde 25’i geçmeyen oy oranıyla iktidara uzak kalan CHP nasıl ayağa kalkıp da iktidara alternatif olacak?

Bu partinin yönetim kademesinde olup, koltuğunu koruyanların böyle bir dertleri yok ki! Onlar için önemli değil, partinin oyu yüzde 20, hatta yüzde 15’e düşsün, yeter ki koltuklarında kalmaya devam etsinler!

Yani bu partiyi yöneten herkesin derdi bir koltuk yapmak. Hele ki şu an da bir yerel seçim yaklaşıyor ya, hiç kafa yormaya gerek yok, yerel seçimlerde bir koltuk kapmak!

                Bu kafayla ve bu mantıkla CHP’nin yerel seçimlerden başarıyla çıkmasını kimse beklememeli.

                CHP Genel Merkezi başta olmak üzere büyük şehirlerde kurultay öncesi büyük dağınıklığın olduğu gözlemlenirken, Kırşehir bundan farklı mı?

                CHP Kırşehir’de seçimlerde bir milletvekili çıkararak başarılı olduğunu düşünebilir. Ama bugün yeni bir seçim olsa onu alıp almayacağı da tam bir muamma!

                Şimdi CHP Kırşehir’de seçim hazırlıklarına başlamış durumda. Mevcut Başkan Hüseyin Çakmak Milletvekili Metin İlhan’ın desteği ile il başkanlığına aday olduğunu açıklarken, İl Genel Meclisi Üyesi eğitimci Bayram Altuntaş’ın da delegelerin sandık kurularak yeniden belirlenmesi halinde il başkanlığı için yarışacağını duyuyoruz.

                Bu konuda Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun da tutumu net. Masa başında delege belirlenmesinin demokrasinin savunucusu CHP’ye yarar yerine zarar vereceğini ifade ediyor ve mutlaka delegelerin sandık kurularak belirlenmesini öneriyor.  

                Başkan Ekicioğlu’nun yakın çevresine “Delege seçimi yapılmazsa, beni partim yeniden aday gösterse dahi aday olmam, çekilirim” dediği iddiaları ortaya atılıyor. 

                Yani milletvekili Metin İlhan bugünkü delege yapısıyla seçime girmeyi düşünürse, Belediye Başkanı Ekicioğlu buna karşı çıkarsa Kırşehir’de nasıl tek yumruk olunup, seçimde başarılı olunacaktır?