25 Eylül 2012 yılında kaybettiğimiz Kırşehirli hemşehrimiz, büyük halk ozanı ve "Bozkırın Tezenesi" Neşet Ertaş, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kırşehir Belediyesinin öncülüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Kültür ve Sanat Festivali'yle anılacak. Bugün başlayacak ve üç gün sürecek festivalde, Neşet Ertaş ve Tük Halk Müziği eserlerinin yer alacağı konserler düzenlenecek.

25 Eylül 2012 yılında kaybettiğimiz Kırşehirli hemşehrimiz, büyük halk ozanı ve "Bozkırın Tezenesi" Neşet Ertaş, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kırşehir Belediyesinin öncülüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Kültür ve Sanat Festivali'yle anılacak.
Bugün başlayacak ve üç gün sürecek festivalde, Neşet Ertaş ve Tük Halk Müziği eserlerinin yer alacağı konserler düzenlenecek. Neşet Ertaş'ın konu edildiği panel ve sergi açılışının yanı sıra 5 dalda müzik ödülleri takdim edilecek.
Festivalin mimarı bence Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’dir.
Bu yıl ikincisi düzenlenecek festival Cumhurbaşkanlığının himayelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kırşehir Belediyesi, Kırşehir Valiliği ve Ankara Güzel Sanatlar ve Müzik Üniversitesi Rektörü Erol Parlak'ın iş birliğinde organize ediliyor.
Sağlığında kıymetini bilemediğimiz Neşet Ertaş’ı konser, panel ve sergilerle dolu bir festivalle anacağız.
Ancak festivale katılacak sanatçılar arasında Kırşehir’le, Neşet Ertaş’la anılan isimlerin olmaması dikkat çekiyor.
Festivale katılacak sanatçılara bakıyorum. Elbette hepsi kendi alanında ünlü ve sevilen sanatçılar. Ferhat Göçer, Kibariye, Zara, Emre Kaya, Elif Buse Doğan, Aytuğ Özdemir, Ahmet Yazgan, Yudum, Bob Beer, Erkut Özkan, Mesut Dağlı, Grup Makas, Deniz Toprak, Hulusi Gökmeşe ve Hasan Meral Kırşehir halkına Cacabey Meydanı’nda üç gün süreyle konserler verecekler.
Tabi gönlümüz Neşet Ertaş ve Kırşehir’le özdeşleşen, Neşet Ertaş'ı en güzel yorumlayan sanatçılardan Gülşen Kutlu, İsmail Altunsaray, Tufan Altaş, Nazlı Öksüz, Ekrem Çelebi, Emel Taşçıoğlu ve Kırşehir’in mahalli ozanlarının da burada olmasını isterdik.
Kutlama komitesinin gelecek yıllarda bu sanatçılarımıza da yer vermesini bekliyor Kırşehirliler…
Ayrıca bu festival çerçevesinde bazı kişi ve sanatçılara da plâketler verileceğini öğrendim.
Kırşehir’de bir dönem Belediye Başkanlığı yapan Dr. Cahit Gürses’in de bir plaketle onurlandırılması gerekirdi diye düşünüyorum. Çünkü 1970’li yıllarda bir konser sırasında eski Saray Sineması’nda kendisine gösterilen tepkilere kırılıp küsen ve 21 yıl süreyle baba yurdu, ozanlar diyarı Kırşehir’e gelmeyen, büyük ozanımız Neşet Ertaş’ı Kırşehir’le barıştıran, babası Muharrem Ertaş’ın şahsında tüm ozanları temsilen Ozanlar Anıtı açılışına katılmasını sağlayan ve bir de Ozanlar Şöleni düzenleyen Cahit Gürses’in en azından bir plâketi de hak ettiğini düşünenlerden birisiyim.
Görevi döneminde Ozanlar Şöleni’ni başlatan Cahit Gürses’in bu şölenin MHP’li Belediye Başkanı Metin Çobanoğlu tarafından da sürdürüldüğünü ve sonra anlaşılmaz bir kararla kaldırıldığını da hatırlayım istedim o kadar…

***
Kırşehir’de bir takım sıkıntıların yaşandığını gözlemliyor ve bu konuda yetkililerin üzerine gitmediğini görüyorum.
Malumunuz insanlar yaşanan ekonomik sıkıntılar ve ard arda gelen zamlarla birlikte büyük bir çıkmaz içinde. Neredeyse burunlarından soluyorlar. Kimisi kazandığıyla geçinemiyor, kimisi işsiz, kimisi iş yapamıyor. Yani çoğu bunalımda selam verecek olsan, kavga edecek durumdalar.
Çatacak adam arayan bu tipler yolda yürüyene laf atıyor, en ufak bir konuşmada kavgaya girişecek haldeler.
Şöyle bakıyorum, Kırşehir’in cadde ve sokaklarında özellikle otopark sorunu yaşanırken, sık sık tartışmalara şahit oluyorum.
Belediye’nin kaldırımları genişletip, yolları daraltmasına her kesimden yoğun tepkilerin olduğunu görüyorum.
Birisi otomobiliyle çarşıya gelip, gönül rahatlığıyla ne alışveriş yapabiliyor, ne de gezip tozabiliyor. Çünkü en büyük sorun trafik ve park sorunu…
Birkaç gün önce Yenice Mahallesi’nden gidiyorum, bir esnaf hemşehrimiz bana kaldırımı göstererek, “Burası İstanbul Beyoğlu mu, Ankara Kızılay mı? Bu kaldırımlara helikopter mi indirilecek?” diye sordu ve tepkisini gösterdi, “Ya kardeşim iş yapamıyoruz, müşteri aracıyla gelip alış veriş yapamıyor. Yapsa bile malını alıp götüremiyor. Bunu yaşayan kim gelir bizden alışveriş yapar?” dedi.
Gerçekten esnaf hemşehrimizin bu sıkıntısını kabul etmemek elde değil. Kırşehir’in en geniş caddesine sahip Atatürk Caddesi kaldırımların genişletilmesi ve hatta tek şeride dönüştürülmesi ile gerçekten halkın büyük tepkilerine neden oluyor. Hele kaldırımların bazı bölümlerinin çok yüksekte kalması yaşlı ve çocukların buradan inip çıkamamasına neden oluyor.
Yapılan kaldırım ve çevre düzenlemeleri gerçekten Kırşehir’e yakıştı. Ağaçlarıyla, gülleriyle, çiçekleriyle süslendi, şehir nefes aldı. Ama bu kadar geniş kaldırıma, şu aşamada bisiklet yollarına Kırşehir’in ihtiyacı var mıydı? Bu da tartışılır. Yolları daraltıp, kaldırımları genişletince ana caddelerde hiç araç parkının olmaması gerekiyor.
Bu konuda Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye bu sıkıntıları birkaç kez dile getirdim, kendisi de tam anlamayla şehir trafik sistemini faaliyete geçirip, kameralarla, trafik işaretleriyle ana caddelerde otopark yasağını getireceklerini ve yapacakları otoparklarla bu sorunu halledeceklerini söyledi.
Şimdi Başkan’ın söyledikleri tam olarak uygulamaya geçmediği için kim nerede bir boş alan bulsa aracını oraya park ediyor. Ana caddelerde bir taraf araçların parkıyla dolu olduğu için ikinci aracın durup bir esnaftan alışveriş yapma şansı yok. Dolayısıyla bu sıkıntı artarak devam ediyor.
Kaldı ki Kırşehir’in merkezdeki tüm cadde ve sokakları, hatta arka sokaklar bile otopark haline dönüşmüş, buna bir de sorumsuz araç sahiplerinin rastgele araç parkı yapması eklenince her gün istenmeyen tartışmalar ve nahoş olaylar oluyor.
Hatta bazı hemşehrilerim ve Belediye Meclisi üyelerinin halkın bu konudaki tepkilerini ve şikâyetlerini Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye aktardıkları ve bazı cadde ve sokaklardaki kaldırım ve yol düzenlemelerinin yeniden gözden geçirileceği duyumlarını alıyorum.
Tabi benim görevim halkın istek ve şikâyetlerini gündeme getirmek. Yani elçiye zeval olmaz. Ben de bu konuda hemşehrilerimizin istek ve beklentilerini buradan dile getiriyor ve iki dönemdir Belediye Başkanlığı yapan ve Kırşehir’e güzel ve kalıcı pek çok hizmetler yaparak tarihe geçen Yaşar Bahçeci’ye buradan bir kez daha dile getiriyorum. Kendisi ne yapar, ne eder, bu sorunları ve sıkıntıları nasıl çözümler bilemiyorum. Ama şunu unutmamalı ki, üçüncü kez Kırşehir Belediye Başkanı olup, tarihe en uzun süreyle Belediye Başkanı olarak adını yazdırmak istiyorsa Kırşehirlilerin istek ve beklentilerini kulak ardı etmeden, çözüm yoluna gitmelidir.
Gerisi mi, kendisi bilir.

***
Biraz da gülelim!
Münasebetsizlik

Padişah, adını sıkça duyduğu Münasebetsiz Mehmet Efendiyi çağırttı:
Senin münasebetsizliğinden çok söz ediliyor. Göster bakalım münasebetsizliğini!
Mehmet Efendi, “Ferman padişahımmdır. Bir münasip zamanda gösteririm efendimiz. ” dedi.
Etek öptü, huzurdan ayrıldı.
Birkaç ay sonra... Padişah yeni bir seferin hazırlıklarını yapıyordu. Telâşından sağını solunu görmüyor, yemek yemeyi bile unutuyordu. Sarayın merdivenlerinden çıkarken arkadan birisi yaklaştı, buduna bir çimdik attı.
Padişah öfkeyle geri dönünce, Mehmet Efendi:
“Afedersiniz padişahım, sizi sultan hanım sandım!”
“Vay!... Özürün kabahatinden büyük! Tez celladı çağırın!”
“Efendimiz bana bir münasebetsizlik göstermemi buyurmuştunuz, ben de bir münasip zamanda demiştim. İşte sözümü tutup münasebetsizliğimi gösterdim, haşmetlûm.”

***

Sevdiğim bir söz

“Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.” – Che Guevara