Pazar günü Kırşehir' de Ahi Stadyumunda Kırşehir Belediyespor Osmaniyespor arasından oynanan TFF 3. Lig 2. Grup futbol karşılaşmasının başlamasından önce her şey çok güzeldi. Binlerce Kırşehirli taraftarlar tribünlerdeki yerini almış, yaklaşık yüz kadar taraftarda Osmaniye'den gelmiş.
Kırşehirli taraftarlar Osmaniye'den gelen taraftarlara hoş geldiniz tezahüratı yapıyor, Osmaniyeliler alkışlıyor, Osmaniyeliler Kırşehirlilere tezahürat yapıyor, Kırşehirli taraftarlar alkışlıyor, centilmenliğin ve misafirperverliğin en üst düzeye çıktığı anda emniyet yönünden hiç bir eksik yok. Bu güzel hareketlerle emniyete düşecek iş olmadığı gibi emniyet yetkilileri de durumdan memnun oluyordu.
Ne zamana kadar ?
Karşılaşma başladıktan bir müddet sonra Osmaniyespor teknik direktörünün Kırşehirspor'lu taraftarlara küfür etmesi ve el kol hareketleri yapmasına kadar.
Kırşehir'de her şey güzeldi. Ancak Anadolu deyimiyle "bir öküz bir gölü pisler” sözünde olduğu gibi bir teknik direktör güzel bir ortamın içine pisledi.
Futbol sahalarında çok az yaşanan bu olay branşında profesyonel olduğunu söyleyerek görev yapan bir hocaya hiç yakışmadı.
Sonrasında yenilgiyi hazmedemeyen Osmaniyespor'lu futbolcularda hocalarına ayak uydurarak Kırşehirsporlu taraftarlara küfürler ederek, tahrik etmeleriyle olayların çıkmasına sebep oldular.
Neyse ki bu olaylar iki takım taraftarları arasına yansımadı, onlar arasında bir olay meydana gelmedi. Buda işin sevindirici tarafıydı.
Umarım Osmaniyespor yöneticileri Kırşehirli taraftarlara küfür eden teknik direktörleri ve futbolcuları hakkında gerekeni yaparlar.
Karşılaşmanın hakemleri kendilerini maça konsantre ettikleri için çoğu olayları görmediler, ama TFF gözlemcileri olaylara şahit olmuşlardır ve inşallah TFF' ye sundukları raporlarında belirtiler ve küfür eden teknik direktör denen bu muhteremi zat ile küfür eden futbolcuların ceza almasını sağlarlar.
Pazar günkü maçta Kırşehir Belediyespor ilk yarıda çok kötüydü. Her zaman yaptıkları tek toplu, ver kaçlı, bol pasları yapamadılar, anlamsız bir telaş ve tutukluk vardı üzerlerinde, o telaş ve tutukluk pas yapmalarını, futbol oynamalarını engelledi.
Neyse ki ikinci devrenin başlamasıyla ayağa yapılan paslarla, verkaçlarla biraz toparlandık, telaşı, tutukluluğu üzerimizden attık ve Allah'tan beraberlik golünü erken bulduk, sonrasında galibiyet golleri geldi. Eğer kaçırdığımız pozisyonları gole çevirebilsek farklı kazanabileceğimiz karşılaşmaydı.
Ama anlayamadığım bir şekilde çok gol kaçırıyoruz sonrasında atamaya atarlar örneğinde olduğu gibi golü biz yiyoruz ve anlamsız bir telaş içerisine giriyoruz.
Buradan Kırşehir Belediyespor Teknik Direktörümüze de ayrıca seslenmek istiyorum.
Hocam Kırşehir'de göreve başladığınız günden itibaren Kırşehirliler ile kaynaşarak bir aile ortamı oluşturdunuz ve taraftarların sevgilisi oldunuz, mütevaziliğiniz, insanlığınız en üst seviyededir. Ancak maçlar bittikten sonra futbolcuları orta sahaya toplayıp bir şeyler söylüyorsunuz, teşekkür ediyorsunuz, galibiyeti kutluyorsunuz buna diyecek bir şeyimiz yok sevinmek güzel bir olaydır ama gelin bunu sonraya bırakın ve takımı bir an önce seyirciyle bütünleştirin, futbolcu, taraftar birlikte galibiyetin sevincini yaşasınlar ve bir an önce taraftar evinin yolunu tutsun, gece nöbet tutup gündüz evine gidemeyip maçta görev yapan polis evine gidip dinlensin, uyusun çünkü ertesi gün gündüz tekrar nöbete gidecek.
Bu nedenleri göz önüne alarak galibiyet sonrası orta sahada yaptığınız zafer toplantısını sonraya bırakmanız taraftar açısından iyi olacak. Sona bıraktıktan sonra ister toplantı yapın, ister miting yapın, gülün, oynayın, eğlenin, galibiyetin tadını çıkarın bu sizin en doğal hakkınızdır.
Kırşehirspor golcüsü Sinan Uzun kardeşime de bir ağabeyi ve eski bir Kırşehirsporlu futbolcu olarak seslenmek istiyorum.
Sinancığım sen tecrübeli akıllı, futbol zekası olan gol atan, gol attıran, takımını pozisyona sokan kaliteli futbolcusun, beyefendiliğine kimse söz söyleyemez. Tribünlerde sana karşı bir kaç kendini bilmezin söyledikleri kötü sözleri duyma, aldırış etme, kendini üzme. O kendini bilmezlerin söyledikleri sözler seni oyuna küstürmesin, onlar kahvede oynadıkları okeyle, kâğıt oyunuyla sahada seyrettikleri futbolu karıştırıyorlar. Maalesef tribünlere maç seyretmeye gelenler her şeyden anladıklarını sandıkları gibi futboldan da anladıklarını sanıyorlar.
İnan ki tribünlerde üç veya beş kendini bilmez kötü söz söylerken onlarca kişi de “siz nasıl sahada ter akıtan futbolcumuza kötü söz söylersiniz” diyerek üzerilerine yürümektedirler. Hem seninle bir konuyu paylaşayım ama aramızda kalsın. Ben ve benim gibi Kırşehir'de doğmuş. Kırşehir'de büyümüş arkadaşlarımla, ağabeylerimle, hocalarımla Kırşehirspor için her fedakarlığı yaptık, parasız, aç , susuz futbol oynadık karşılığını tribünlerden küfür edilerek aldık. Ama " kötü söz sahibinindir dedik " ve o küfürler bizi yolumuzdan döndürmedi.
Sen sevilen, sayılan futbolcusun. Şampiyonluğa giden bu yolda bunlar seni etkilemesin, oyuna küstürmesin, aksine daha çok ateşlesin ki oynadığın futbolla, attığın ve attırdığın gollerle o kişileri mahcup etmelisin, utandırmalısın. Kaliten, futbolculuğun, karakterin, insanlığın tartışılmaz. Bilmelisin ki "Altın çamura düşmeyle değer kaybetmez. "
Ayrıca Gençlik Hizmetleri İl Müdürümüz ve İl Sağlık Müdürümüze de ayrı parantez açmak istiyorum. Saygıdeğer müdürleri tribünde taraftarların sigara içmesi yasak değil mi? maç esnasında çok sayıda kişi sigara içiyor buda içmeyenleri rahatsız ediyor. Sigara içilmesine neden müsaade ediliyor, karşılaşma öncesi yapılan duyurularda sigara içilmemesi söylenemez mi veya emniyet güçleri, özel güvenlik görevlileri, sağlık görevlileri içenleri uyaramaz mı?
Lütfen bu konuda gereken özeni gösteriniz.
Yasakta değilse diyeceğimiz bir şey yok!..