Bir kimse kendisi hakkında gerçek olmayan bir yakıştırma duyarsa tepkisi ne olur? Bence hiç bir şey olmuyor. Bana Kırşehirli bir dostum olan okuyucumun ilettiği dedikodu, “abi sen ne zamandan beri içiyorsun?” diye soruyor.

Bir kimse kendisi hakkında gerçek olmayan bir yakıştırma duyarsa tepkisi ne olur?
Bence hiç bir şey olmuyor. Bana Kırşehirli bir dostum olan okuyucumun ilettiği dedikodu, “abi sen ne zamandan beri içiyorsun?” diye soruyor.
“Hayırdır” dedim, “senin yazıyı okuyan bir arkadaş, yine çekmiş kafayı deli dolu yazıyor” diyor!
Gençliğimde sayılır bir kaç şişe biradan başka içki içmedim, bu kültürden çok cahilim. İçki içeni bir noktaya kadar seyrini severim, fakat sarhoşu hiç mi hiç sevmem.
Kahvehane hayatım yoktur yani zamanım olmadı, kâğıt oyunlarında hiç anlamam. Tek bildiğim oyun tavladır, onu da oyun başlamadan hesabı verir ve öyle başlarım. Tabi her seferinde koltuğumun altına tavla kasasını tutuştururlar.
Bir insanın tepesinin tapası atarsa ne olur? Hiç bir şey olmaz sadece tapa atar o kadar. Eğer tepe boşsa tapaya zaten gerek yok, boş olan tepede tapaya ne gerek var?
Toplum olarak tepe tapasına gerek te olmadığını düşünüyoruz. Türkiye hep münavebeli olarak günlük, aylık, yıllık ve hatta dakikalık krizlere alışığızdır. Sabah kalkınca bir krizimiz yok, asayiş berkemal no problem dendiği zaman rahatsız oluruz.
Doğu sınırlarımızda yaratılan bir savaş yaygarası vatandaş olarak hepimizi etkiliyor ve piyasa allak bullak oluyor. Zam üstüne zam, yalan üstüne yalan, plan ve programsız yapılan işler, hüzünlü harcamalar ve devletin lükse harcadığı paralar hep halkın sırtına yükleniyor.
Bir de buna iktidardan birbirini tutmayan açıklamalar, tapası olmayan tepenin içi cin yuvasına dönüyor.
Yıllardır kim olduğu bilinen ve maksadının açıklığı ayan beyan ortada iken, kendisini kırmızı halılar üzerinde karşıladığımız aşiret ağası Barzani son noktayı koydu. “Seni döverim ha, ekmeğini vermem ha, sınırı kapatırım ha!” gibi tehditlere sinsi sinsi gülerek kulak arkası eden Barzani devletini şimdi kurmadı ki kızalım. Adam yıllardır söylüyor, adamın saklısı gizlisi yok ki. Abiye gitti emir ve talimatı aldı, diğer örgütlerle de anlaştı, adam resti çekti.
Haydi buyur bakalım yap yapacağını. Ama yapamayacağını da ünleme.
Devlet böyle yönetilmez; devlet kapısı deneme, yanılma yeri değildir. Barzani bizi aldatmadı ki adam yıllardır söylüyor. Onu engelleyecek Türkiye’nin çok önceden planını hazırlaması gerekirdi.
Reisicumhur “kapıları kapatırız” diyor, diğer bir yetkili yani sorumlu bakan “kapatmayabiliriz!” diyor. Kapı kapatıp açmak marifet değil, devletler günlük politikayla idare edilmez. Daha önce plan proje hazırlanır uygulama zamanı beklenir ve duruma göre eldeki planlar anında değiştirilir.
“Yeni eğitim planı hazır!” deniyor, öyle bir planın olmadığı görülüyor.
“Vergi planı hazır!” deniyor sadece ihtiyaç olan hizmetlere yapılan zamlarla giderilmeye çalışılıyor.
“Tarımda bilmem kaçıncı reform!” deniliyor durum ortada.
Eh böyle bir ülkede yaşayanın tepe tapası diş tutar mı?
Lütfen tepe tapasıyla fazla oynamayın yeteri kadar laçkalaşmış.