Annem rahmetli, “İtin aklı eksiği ömrünü yolda geçirir” derdi.
Bizimki de yok akil kuru sevda misali mehdiye bulaşmış olduk. Mehdilik konusu çok derin ve ayni zamanda tehlikeli bir konu. Çünkü bu dalda da menfaat temin eden yani para kazananlar da var. Akademik çevrelerde pek rağbet görmese de, bazı din adamları mehdi hakkında fetvalarda veriyorlar, ilahi dinlerin hepsinde de mehdiden bahsediliyor aşağı yukarı ayni hikâye ve benzer rivayetler.
Peygamberden sonra pek çok peygamberlik ve mehdilik iddia eden sahte peygamberlerde gelmiştir, hatta Peygamber zamanında da Hz. Muhammet’le pazarlığa oturanlarda olmuştur. Sen bulunduğun yerin peygamberi ol, ben de kendi muhitimde peygamberlik yapayım demiştir.
Kırşehir’de kendisini peygamber ilan eden birisi vardı. Kendisi avukat ve bazı müritleri de olmuştu. Ben içtiklerini görmedim fakat Obruk’ta demlendiklerini bir müridi anlatmıştı.
Zamanımızda da yaşayan peygamberimizde var ve hatta kendisi bir dönem vekillikte yapmıştı. Şimdi nerelerde pek sesi çıkmıyor ama her an müsait zamanda bir yerlerde çıkabilir ve kullarının yardımına koşabilir belli mi olur!
Mehdi gelince halife ne olacak henüz bir karara varılmış değil. Mehdi Müslümanlar tarafında beklenmiyor, aynı zamanda Museviler ve Hristiyanlar tarafından da beklenen, geleceğine de fazla inanan olmasa da bilhassa Musevilerce gelmesini hızlandıracak bazı girişimlerin olduğunu öğreniyoruz.
1500 yıldır İslam’ın tartıştığı ve elden ele gecen halifelik, Cumhuriyetten sonra tamamen ortadan silinse de, bazı aklıselim liderlik üstlenen kimseler kendisini halife ilan ediveriyor. 1517 yılında Yavuz Sultan Selimin memluk devletini tarihten sildikten sonra Mısırda bulunan kutsal emanetleri (onunda gerçek olduğu tartışma götürür) Osmanlı payitahtına getirdikten cumhuriyetin ilanına kadar halifelik Türklerin elinde kalmıştır.
Halifeliğin Müslümanları zaman zaman birleştirme ve yardımlaşma çağrıları hiç bir zaman kabul görmemiş, bilhassa bazı İslam ülkeleri tarafında, gerek kıskançlık olsun, gerek bazı çıkar amaçlı olsun halifeliğin çağrılarına, Pakistan ve Afganistan’dan başka hiç bir Müslüman ülke tarafından kabul görmemiş. Peygamberin vefatından sonra, pek çok katliamlara ve savaşlara sebep olan halifelik mücadelesi, bazı zamanlar el değiştirip durmuş.
Esasında kazın ayağı bambaşka. Dünyayı çiftliği zanneden ve de şu anda öyle görünen, sayıları sekizi geçmeyen global ve dünya gelirinin yarıdan fazlasını aralarında bölüşülen büyük firmaların, ileriye dönük ve İngiliz oyununun bir parçası olduğu şüphesi düşünülen mehdilikte, ali-cengiz oyunlarıyla kendi çıkarları doğrultusunda kullanma emareleri görülüyor.
Türkiye’de de son Feto olayı da ileride planlanan kurgunun, mehdiliğin bir parçası olabilir.
Evet aynen öyleydi, ılımlı İslam ve Papayla diyalog bir Siyonist planı olmadığı şüphesi mi düşünülüyor? TV kanallarında tartışılan konuların müdavim konukları arasında Feto’ya ağır hakaretler eden bazı şahısların, hoca efendiye toz kondurmayan ve serçe misali döşünü yerlere sürten kimselerdi. Mehdilik adı altında ileriki zamanlarda Feto benzeri örgütlenmiş çetelerin çıkacağı unutulmamalı.