Ülkemizde ekonomi iyi idare edilemediğinden dolayı bu gün bir dizi sorunları milletçe yaşıyor hale geldik. Bunun nedenleri iyi tespit edilmeli ve sorunlara kalıcı çözüm bulunmalıdır.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, ülkemizin ekonomik sorunları fevkalade ciddidir. Bugün uygulaması yapıldığı gibi faizleri yükseltmekle, yeni borç anlaşmaları yapmakla sorunların çözümü mümkün değildir. Ülkemizin ekonomik sorunu tükettiği kadar üretememektir. Toplumun ihtiyaç duyarak talep ettiği mal ve hizmetleri üretememektir. Üretimsizlik ekonomiyi zayıflatır çökertir, zayıflamış ekonomi siyaseti de zayıflatır, bu da böyle bilinmelidir.
Ekonomi iyi yönetilemediği durumlarda paranın yerli ve yabancı patronları tedirgin olur ve kapitalist sistemin doğası gereği de hem borç vermekten, hem de yatırım yapmaktan kaçınırlar. Yatırımcılar için, öngörülebilir siyasi yapı, ekonomik yapı ve hukuki yapı elbette çok önemlidir. Yerli ve yabancı yatırımcı sisteme güven duyarsa yatırımını yapar, tereddütlerin var olması halinde ise riske girmekten kaçınır, istikrar arar.
Ekonomide istikrar,
Siyasi istikrar ve,
Hukuk yatırımcı için olmazsa olmazdır.
Ülkemizin ekonomisi, dış ticaret rakamlarına bakıldığında kendi insanımızın ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri yeteri kadar üretemediği anlaşılmaktadır. Aslında iyi idare edilen bir ekonomi sadece kendi halkının ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretmekle kalmaz uluslar arası taleplere de cevap verecek şekilde mal ve hizmet üretme gayreti içinde olur.
Bu gün ülkemizde kullanılan beyaz eşya, araba, elektronik cihazlar, bazı ilaçlar olmak üzere tüketim maddelerinin birçoğu maalesef yurt dışından ithal getirilmektedir. Hani siyasiler konuşurlar ya mercimeğin, buğdayın, samanın ithal olduğunu da söylerler. İşte uygulanan yanlış ekonomik politikalar yüzünden üretmediğimiz ürünleri ithal ederek tüketmek zorundayız, üretmeden tüketmenin sürdürülebilirliği mümkün olmaz.
Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği, faizlerin yükseldiği, dolar ve avro karşısında Türk lirasının değer yitirdiği şu günlerde genelde olduğu gibi Kırşehir’de de insanlar umudunu yitirmiş durumdalar. İğneden ipliğe tüm ürünlere gelen fiyat artışı artık insanların cebine yansımaktadır.
Çalışanın ve emeklinin maaşında artış olmadığı için sıkıntısının her geçen gün artması, tarımdan geçimini sağlayan üretici kesim ise maliyetlerin çok yükselmesinden dolayı üretimini yapamaz duruma gelmesi, girdilerin yüksekliğinden dolayı sanayicinin üretemez hale gelmesi elbette ki düşündürücüdür.
Şimdilerde acil yapılması gereken, iş yerleri kapanmadan, üretim durma noktasına gelmeden, işsizlikler artmadan, enflasyon daha da yükselmeden çözüm bulunmasıdır.