Pazar günü, memleketin köylerinde, kasabalarında, ilçelerinde, illerinde ve büyükşehirlerde seçim var. Millet iradesini seçim sandıklarına yansıtacak, her bir birey ve toplum olarak sandıktan çıkacak olan sonucu kabul edeceğiz. Zira bu demokrasinin gereğidir. Siyasi partiler uzunca bir süredir seçimi kazanmak adına çalışmalar yapıyorlar.

Partilerin merkez teşkilatları ve yerel teşkilatları seçmenle doğrudan iletişim kurmak ve onun bir oyunu alabilmek için mücadele ettiler. Burada en fazla iş de doğal yerel yönetimlerin her kademesindeki adaylara düştü.

Son viraja geldik ya, şimdi herkes birbirine soruyor seçimi kim kazanır?

Şimdi partilerin geçmişte aldıkları oylara göre bir matematik hesabı var, bir de sokağın sesi var. Sokakta insanlar İstanbul, Ankara ve diğerlerini konuşuyor. Sokakta insanlar Kırşehir’i konuşuyor. Cumhur İttifakı seçime birlikte girdiklerinden dolayı bir adım önde gibi görünüyorlar da, sokağın sesi öyle demiyor. Sokakta kime sorsanız seçimi “CHP kazanır” diyor. Bunu İstanbul için, Ankara için, İzmir için, Bursa, Adana, Mersin, Denizli ve başka birçok iller için söylüyor da, Kırşehir için de söyleyen çoğunlukta.

İşte burada matematik devre dışı kalıyor. Öyle ya sokakta bu kelamı edenler, ses yükseltenler her biri seçmen ve Pazar günü sandığa giderek hür iradeleri ile oy kullanacaklar.

Siyasi aktörler; çarşı pazar esnaf ziyaretleri, ev toplantıları, mahalle sakinleriyle yapılan açık alan toplantılarını peş peşe yapıyorlar. Bu yerlerde seçmene vaatlerde bulunmaktan geri kalmıyorlar tabi ki.

Edindiğim izlenime göre vaatler çok fazla. Her siyasi aktör yapacaklarını, yapılması için gönlünden geçenleri sıralıyor, amaç seçmeni ikna etmek ve seçim kazanmak.

Kırşehir yerelinde görüldüğü kadarıyla CHP seçimi bir adım önde götürüyor. AKP ittifak kurduğu MHP ile birlikte çalışmaları yürütüyor ama geçmişteki sinerjisini henüz yakalayamadı gibi…

İYİ Parti de hızlı bir çalışma var, İl Genel Meclis Üyesi olmasa da Belediye Meclisine bir veya iki üye seçebilmenin peşinde.

Kırşehir’de seçim CHP ve Cumhur İttifakı arasında geçecek. Partilerin ve adayların beş yıl süre ile yönetecekleri şehrin kalkınması için hazırladıkları projeler maalesef seçmeni de ikna edememiş gibi...

Hani seçim için son viraj dedik ya, çalışan kesim sanki umduğunu bulmuş gibi sessiz, emekli umduğunu bulamadı, ümitlerini başka bahara da bırak istemiyor. İişte bunun için emeklinin sesi gür çıkmaya başladı.

İşsizler çaresiz,

Çiftçi beklemede,

Üniversite gençliği geleceğinden endişeli,

Ev kadını boş tencereye bakıyor,

İktidar, İstanbul da İstanbul diyor,

Muhalefet Türkiye diyor.

Muhalefet bir kez daha “işimiz gücümüz Türkiye” diyor, karar milletin, karar seçmenin.

Pazartesi günü güneşli ve aydınlık bir Türkiye’ye uyanmak umuduyla, hafta sonunuz iyi olsun.