İsrail ile Filistin aylarca savaş halinde ve binlerce can kaybı var. İşin esasına bakıldığı zaman, Irak, Suriye, İran, Lübnan, Libya ve diğerleri, bu coğrafyada yer yer yaşanan karışıklıklar ve çatışmalar bu ülkelerde rejimin zayıf olmasından kaynaklanmaktadır.

İsrail-Filistin çatışması uzun zamandır devam edip gelmekte ve Ortadoğu’da bir ülke de çıkıp olayı yatıştırıcı, çatışmaları sonlandırıcı somut bir girişimde bulunamamıştır maalesef. Bu da, bu bölgede lider bir ülkenin olmadığının neticesi olsa gerek.

Şimdi İran’ın yapmış olduğu saldırılar ve bulduğu karşılık ise İran’ın belirli bir stratejisinin, plan ve programının olmadığının ve yetersizliğinin işaretidir. İran’ın yapmış olduğu bu çıkış, ne bu ülkeye, ne de Ortadoğu ülkelerine bir şey kazandırmaz. Ayrıca Filistin halkına da hiçbir yarar getirmez.

İlk bakışta İran’ın saldırısı ile sanki bir bölge savaşı meydana geliyormuş gibi algı oluşmaya başladı. Ama bu olay da, İran’ın bulduğu karşılık ile bu ülkenin yetersiz kalması kısa süre de yerini sislenmiş bulutların dağılmasına bıraktı. İran’ın saldırı çıkışından sonra ülkemiz ekonomisinde dalgalanmalar zaman zaman meydana gelse de şu an için sükunet hakim gibi…

İsrail ile Filistin çatışması daha da büyür ve tüm Ortadoğu coğrafyasını kapsayacak şekilde yayılır mı? Hayır, böyle bir hadise çok zayıf bir ihtimal, zira böylesi bir durumdan kazançlı çıkan olmaz.

Çünkü savaşın yıkım olduğu biliniyor.

Çünkü savaşın silah olduğu,

Savaşın kan olduğu ve

Savaşın cinayet olduğu,

Çünkü savaşın ölüm olduğu biliniyor.

Bugün Ortadoğu coğrafyasında savaş ve ölüm kol gezmektedir. Hukuksuzluklar var, adaletsizlikler var, çatışmalar var. Hoşgörü yok, sevgi yok, barış yok. Tüm bunlar galiba cehaletin getirdiği neticeler olsa gerek.

Bir an evvel yıkımdan vazgeçilerek, savaş halinin sonlandırılması, güçlü rejimlerin oluşturulması, hukukun egemen kılınması esas olmalıdır.

Bu coğrafya üzerinde dünyaya gelen çocukların gülüp oynamaya, şeker de yemeye hakları elbette var.