2016 yılı YGS sonuçlarına göre illere göre sıralamasında Kırşehir'in 6. sırada yer almasıyla öğrencilerimizin başarısı ile gurur duyduk.

2016 yılı YGS sonuçlarına göre illere göre sıralamasında Kırşehir'in 6.sırada yer almasıyla öğrencilerimizin başarısı ile gurur duyduk.
Ancak, 2016 yılında açıklanan PISA (Uluslararası Öğrenci değerlendirme Sonuçları) 2000 yılından bu yana lise düzeyinde (15 yaşındaki öğrenciler) okuyan öğrencilerin başarı durumunu ölçen raporda, bizim öğrencilerimizin başarı durumu 2003 yılından daha kötüymüş.
Lise düzeyindeki öğrenciler ne yazık ki, matematik, fen bilimleri ve okuduğunu anlama konusunda dünyadaki yaşıtlarının üç yıl gerisindeymiş. PISA raporunu değerlendiren uzmanlar; çocuklarda zekâ sorununun olmadığını, yöntem sorunu olduğu yönünde açıklama yaptılar. Uzmanların bu konudaki açıklamaları daha önceki yıllarda başarısız olduğu halde yöntem değiştirerek başarı sağlayan Finlandiya’nın ilk sıralara yerleşmesiyle doğrulanmış olduğu söylenebilir.
20. yüzyılın önemli düşünürlerinden Luis Althusser, devletlerin ideolojik aygıtlarının arasında eğitimi de sayar. Ülkemizde âdeta yaz-boz tahtasına çevrilen eğitim sistemini sizce de Althusser'i haklı çıkarmıyor mu?
Bu yaz-boz tahtasına insanların refah düzeyi olarak eşit koşullarda yaşamıyor olması eklendiğinde, istediğin kadar fırsat eşitliği tanınsa da başarı şansını düşürüyor.
Yine her şeyin başı olduğu söylenen “eğitim şart” sözü neredeyse herkesin katıldığı ortak paydadır. Eğitim şart klişesi doğru olduğu kadar yine dünya ölçeğinde bir eğitim sistemi için "Bilimsel Eğitim Şartı da' gereklidir. Yani, bilimsel kurumların başına, bilim insanlarının, eğitim kurumlarının başına da konusunda çok iyi yetişmiş eğitimcilerin getirilmesi şarttır.
Zira, bilimi görmezden gelen ülkelerin ayakta kalmadığı yada kendini yönetemedikleri aşikardır.
Özellikle bulunduğumuz çağ, ülkelerin iç-içe geçmiş, ekonomik-teknolojik-iletişimsel ilişkileri en ufak bir acemiliği kaldırmadığı gibi bedellerini de ağır ödetebiliyor.