Yemyeşil çimenler, rengarenk çiçekler, günü giyinmiş ağaçlar; mutlulukla kanatlanan kuşlar, kısacık ömre heyecan ile kulaç atan kelebekler, çiçeklere sevdalı arılar, bakıcılarıyla mutlu evcil hayvanlar, dahası; çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler, yaşlılar.
Yürüyüş yolu, basketbol sahası, spor aletleri, çocuk parkı. Aile Merkezi, Gençlik Merkezi, Kafeler, gözlem kulesi.
Yukarıda saydıklarımın her biri, doğal bir ortam içerisinde farklı türde canlıların, insanlarla birlikte yaşadığı sosyal ve kültürel bir alan olan İkizarası Kent Park’ta mevcut.
Kent Park benim ve köpeğimin, sabahın değişen saatlerinde ziyaret ederek güven içerisinde yürüyüş yaptığımız vazgeçilmez bir yer.
İnsanın bedenine ve ruhuna hitap eden Kent Park, önemli birkaç dokunuşla kesintisiz güzel olabilir.
Mesela; Kent Park tasarlanırken oradaki derenin ıslahıyla işe başlanmıştır diye tahmin ediyorum. Yani Kent Park varoluş nedenini, Mecitözü Deresine (yani içinde bulunduğu akara) borçlu olduğuna göre, Kent Park’ın varoluşunun başrolünde bu dere var demektir. Hani, ‘’dere geliyor dere kumunu sere sere’’ diyecek kadar coşturmuyor insanı ne yazık ki biliyorum.
Aksine sıklıkla derenin yüzü, bulanık köpüklerle ve kötü kokularla kesintiye uğruyor. Bu kesinti sırasında derenin suyu durdurularak sık sık ilaçlandığına, iş makineleriyle ve tırmık benzeri aletlerle temizlendiğine belki benim gibi sizler de şahit olmuşsunuzdur.
Park yarattığı olumsuz doğal bozulmalar nedeniyle (koku, tortu, yosunlaşma ve sinek üremesi) yerleşim alanlarının ve de şehrin en merkezi yerinde konumlandığından; çevreye ve insana verdiği rahatsızlık daha da önemli bir hale geliyor. Çözümmüş gibi görünen, kontrolsüzce yapılan ilaçlamadan, öncelikle sivrisinekler ve zararlı haşeratlar nasibini alsa da, dozu göze batarcasına abartılan ilaçlamadan kuşlar, kelebekler, arılar ve dolayısıyla bizlerde nasibimizi alıyoruz.
Fiziksel filtreleme, ozonlama, arıtma teknikleri mümkün iken, dereyi yüzeysel yöntemlerle temizlemek ve dereyi ve etrafındakileri ilaçlamak, sadece günü kurtarmak olmaz mı? Yüzeysel yöntemlerle dere ıslah çalışmalarıyla uğraşacağımıza, bataklığı kurutmanın maliyeti kısa sürede çokmuş gibi olsa da, uzun dönemde maliyeti daha düşük bir çözüme varmak; iktisadi ve doğayı, sosyal yaşamı kimyasal erozyondan kurtarmak daha bilimsel olmaz mı?
Yine, beton zeminde yürüyerek sağlıklı olacağımızı düşünüp, tartansız beton düzenekler üzerinde yürüyüşler yapıyor olsak da; belimize, dizimize, ayak bileklerimize zamanla zarar veriyoruz. Hal böyle olunca yürüme şevkimiz kırılırken, giderek detaylarına indiğimiz Kent Park’ın eksiklikleri, sosyal beklentilerimizi büyük bir hiçliğe çıkarıyor.
Kent Park gerçekten güzel bir proje, ancak eksiklikleri sağlığı bozacak ölçüde önemli. Bu yüzden hiçbir bahaneye sığınmadan biran önce bu eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.
Aksi halde, hele yaz akşamları çocuk cıvıltılarıyla, gençlerle, her yaştan insanların sosyalleştikleri nefes aldıkları bu alanda hizmet veren park görevlilerinin, güven içinde günümüzü geçirdiğimiz güvenlik görevlilerinin emekleri boşa gitmiş olacak. Hiç değilse parkta bütün gücüyle hizmet veren emekçilerin emeğine yazık olmasın, daha sağlıklı ve sosyal bir yaşam için, kentin mülki ve idari amirlerinin bu konuda ele ele vermesini bekliyoruz.