Nedense ülkemiz adına güzel günlerin yaşandığı bir yılı hatırlamaz olduk. Her yıl, geçen yılı aratıyor dersek belki de abartmamış oluruz.

Nedense ülkemiz adına güzel günlerin yaşandığı bir yılı hatırlamaz olduk.
Her yıl, geçen yılı aratıyor dersek belki de abartmamış oluruz.
Evet, acılarla dolu bir yılı daha geride bırakıyoruz. Sayılı günler kaldı. 2017 ne ülkemize, ne de Kırşehirimizde kimseye hayır getirmedi.
Ekonomik sıkıntılar bir tarafa. Aç kalır, susuz kalırız yeter ki vatana zeval gelmesin.
Türkiye’de her gün bir olay yaşandı, her gün başka bir acı yaşadık. Acılar üst üste geldi. Biri dinmeden diğerini yaşadık.
Acılar adeta birbirini izledi.
Savaşlarla, bombalarla, terörle dolu bir yılı geride bırakıyoruz.
15 Temmuz darbe girişiminin, savaş uçaklarının düşürüldüğü 2016 yılını uğurlarken, 2017 yılının daha zor geçeceğini düşünüyorduk, ama bu kadar zor geçeceğini hiç hesaplamamıştık.
2018 yılının daha da zor geçeceği söyleniyor. Çünkü 2019 Türkiye için var olma, veya yok olma yılı… Hatta “Türkiye ya batacak, ya çıkacak söylentileri” giderek yaygın bir şekilde dillendiriyor. Çünkü ABD, NATO, PKK ve FETÖ Türkiye'yi yakıp yıkmak için can atıyor…
Kırşehir’de sorun her hangi bir kişiye “2017 yılı nasıl geçti?” diye, alacağımız cevap “kötü” ya da “zor” geçti olacaktır.
Kırşehir’de iki yıldır devam eden altyapı çalışmalarından bıkıp usananları bir kenara bırakıp, ekonomik sıkıntıların ve güvenliğin daha çok ön plana çıktığını görüyoruz.
Suriyeli göçmenlerin Türkiye’yi istilasıyla, Avrupa’da tekmelenmesiyle bir yılı daha geride bıraktık. Kırşehir’in cadde ve sokakları, park ve bahçeleri Suriyeli ve Irak’lılardan geçilmez oldu.
Cacabey Meydanı’nda öbek öbek toplanan Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin hepsinin ellerinde birer son model cep telefonu, bağıra çağıra karşısındakiyle görüntülü konuştuklarına şahit oluyoruz.
Bunların yolda, kaldırımda yürüyen insanların üstüne üstüne geliyor. Bir kısmı çalışıyor, bir kısmı da eli boşluktan olsa gerek, sanki çatacak adam arıyor gibiler!..
Çoğu genç ve dinamik, ağaç devirecek güçteler, ama sığınmacı olarak gelmişler Kırşehir’e el üstünde tutuluyor, misafirperverlik gösteriliyor, pek te ekonomik sıkıntı yaşadıklarını göremiyoruz.
Yiyorlar, içiyorlar, geziyorlar, ülkelerinin içinde bulunduğu durumdan bihaberler…
Vatan mı, bayrak mı, geçiniz.
Kırşehir’in kendi evlatlarına bakıyorum, hepsi ya ekonomik sıkıntı içinde, ya da işsizlikle boğuşmaya, günü kurtarmaya çalışıyorlar ne yazık ki…
Peki 2017 yılında Kırşehir’de hiç mi iyi şeyler olmadı?
Elbette olmuştur, ama çok güzel olan ve unutamadığımız şeyler de olmadı ne yazık ki…
Ama kötü dediğimiz o kadar çok günler ve sıkıntılar yaşadık ki saymakla bitmez…
Özellikle ekonomik alanda yaşanan sıkıntılar herkesi derinden etkiledi. Dövizdeki artış, vergilerdeki yükseliş her kesimi olumsuz yönde etkiledi.
Kırşehir adına Belediye Başkanımız Sayın Yaşar Bahçeci ile Milletvekillerimiz Sayın Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya’nın hazırladıkları pek çok projeleri kamuoyuyla paylaştık.
Şimdi Kırşehirliler bu projelerin artık tek tek hayata geçirilmesini bekliyor.
Şöyle bakıyorum Kırşehir’de başlayan yatırımlara, çoğu eski binaları yenilemek. Yıkıyoruz, yapıyoruz o kadar. Bunların Kırşehir insanına ekonomik bir getirisi yok, aş ve iş sağlamıyor, istihdam sadece inşaatta çalışanlara o kadar…
Kırşehir adına olmazsa olmazlardan demiryolu, çevre yolu projemiz bunların başında geliyor.
Bunların da proje ihalesi yapılacak, ödenek ayrılacak merakla bekliyoruz.
Tarım ve hayvancılık alanındaki projeler de hayati önem taşıyor.
Yollarımızda yapılan iyileştirmeler elbette güzel, yerinde. Ama artık Kırşehir-Aksaray yolunun da duble yol olması her iki il açısından önemli. İnşallah bu projeler de lâfta kalmaz, hayata geçirilir.
Yalnız şunu belirtmekte yarar görüyorum. Kırşehir’de özellikle son yıllarda hayvancılığa yapılan büyük yatırımlar oldu. İnsanlar elindekini, avucundakini hayvancılığa yatırdı. Devasa mandıralar, çiftlikler kurdu, yurt dışından binlerce baş büyükbaş hayvan getirdi.
Ancak hükümetin halka ucuz et yedirmek amacıyla ithal et getirmesi tüm ülkemizde olduğu gibi Kırşehir’de de hayvancılığa yatırım yapanları derinden sarstı. Çünkü karkas et fiyatları düştü. Yatırımcılar maliyetlerin altında kesim yapmaya mecbur kalınca zarar etmeye başladı. Böyle devam ederse hayvancılığa yatırım yapanlar hiç istemem ama batmak zorunda kalacaktır. Bu da Kırşehir’de hayvancılığa büyük darbe vuracaktır.
Milletvekilimiz sayın Mikâil Arslan’ın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Et ve Süt Kurumu nezdinde girişimlerde bularak Kırşehir’de bir et entegre tesisi kurma çabaları içinde olduğunu biliyorum. Bu yatırım gerçekleşirse Türkiye’de kaliteli et üretiminde marka olan Kırşehir’in et entegre tesisleriyle önemli bir sıçrama yapacağı, dolayısıyla et üreten yatırımcılarının da bundan faydalanacağı ortadadır.
Diğer yandan Kırşehir tarımda da önemli bir il. Ne yazık ki çiftçilerimiz son yıllardaki yanlış tarım politikaları ile tarlasını ekemez, üretim yapamaz hale geldi. Bir zamanlar tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten ülkemiz her şeyi ithal eder duruma düştü.
Nohut, mercimek, ayçiçeği, fasülye, ayyiçeği ekim alanları azaldı. Dolayısıyla sadece arpa ve buğday eken Kırşehir çiftçileri bundan da istediği parayı kazanamayınca tarlasını ekemez hale geldi.
Sadece sulanabilir alanlarda ekimi yapılan pancar çiftçileri ayakta duruyor. Ona da uygulanan kota ile zor günler yaşıyor çiftçilerimiz…
Bu konuda hükümetinin pancar ekiminde kota uygulamasını kaldırmasını, ya da kaliteli pancar ekimi yapılan Kırşehir’e daha fazla kota vermesi gerekiyor.
Hükümet bu konuda çiftçilerin beklentilerini karşılar mı, burası kuşkulu. Ama ben karşılamayacağını düşünüyorum. Çünkü hükümet Kırşehir ekonomisine ve ülke ekonomisine büyük katkıları olan devlet elindeki tüm Şeker Fabrikalarını da özelleştirip, elden çıkarmanın çalışmasını yapıyor.
Eğer Kırşehir Şeker Fabrikası özelleştirilip satılırsa, burada çalışan 500’den fazla insanın belki işinden olacağı, en önemlisi de pancar ekimi yapan çiftçilere büyük darbe vuracağı ortadadır.
Umarız hükümet böyle yanlış bir karar vermez, Kırşehir Şeker Fabrikası’nın bacası tütmeye, yöre çiftçisine katkı sunmaya devam eder.
2017 yılında Kırşehir olarak beklentilerimizi alamadığımız, boş ve zor geçen bir yıl olarak geldi, geçti.
Şunun şurasında 10 gün sonra 2017’yi uğurlayıp, 2018’e “merhaba” diyeceğiz.
İnşallah 2018 yılı ülkemize, Kırşehirimize ve milletimize mutluluk getirir. Sorunlarımızın çözümlendiği, insanların huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir yıl olarak yaşanır.

***

Biraz da gülelim!

Benim vurduğumu nerden çıkardın!

Temel, postaneye gitmiş, gişedeki memura:
-Havale yapacaktım demiş. Telefonla konuşan memur Temel’in yüzüne bile bakmadan.
- Sıraya geç, sıraya demiş ve telefonla konuşmaya devam etmiş.
Temel de arkasına, önüne bakmış, kendisinden başka kimseyi göremeyince sinirlenmiş memura tekrar:
-Havale yapacaktım demiş.
Memurda yüksek sesle; “Kardeşim görmüyor musun sıra var” demiş.
Temel arkasına önüne bir kez daha bakmış kimseyi göremeyince çok sinirlenmiş ve telefonla konuşmaya devam eden memura, okkalı bir tokat vurmuş.
Tokatı yiyen memur ayağa fırlamış ve:
-Manyak mısın be adam ne vuruyorsun demiş.
Temel de:
-Asıl sen manyak mısın? Bu kalabalıkta benim vurduğumu nerden çıkardın demiş!

***

Sevdiğim bir söz

“Layık olmadan devletin makamlarına atananlar, astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar.” İmam Gazali