BU aralar memleketim Kırşehir’den uzaktayım. Olup bitenleri gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”den alıyorum.

BU aralar memleketim Kırşehir’den uzaktayım. Olup bitenleri gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”den alıyorum.
Her ne kadar Kırşehir huzurlu ise ülkemde yaşananlar üzücü.
Kırşehir’de insanlar yaşadığı ekonomik sorunları ikinci, hatta üçüncü plana atıp, ülkesinin sorunlarının çözümlenmesi istiyor.
Peki çözmesini bekledikleri ne yapıyor?
Akil adam, örnek adam nedir ve kime denir. Geleceklerini şekillendirecek gençlerimize yaşam trendine mihmandar ve örnek gösterecek kimselerdir. Bütün canlıların yavrularının anneye karşı sevgisi ve bağlılığı tartışılamayacak konudur.
Âdemoğlunun kız çocuğu babaya, erkek çocuğu anneye daha fazla bağlılık gösterir. Fakat genellikle erkek çocuklarda belli bir yaşa kadar baba özentisi ağır basar. Bunun için, atasözü niteliğinde sözler vardır. “Oku da adam ol, baban gibi, eşek olma” sözünün anlamını bir virgül değiştiriyor.
Zamanımızda günün koşullarının ağırlığı, ebeveynlerin çocuklarıyla fazla ilgilenemediği bir gerçek. Haftada iki gün çocukların eğitimi için anne ve babaya yeterli midir, çocuk sahibi olanlar bunu değerlendirsin. Anne ve babası çalışan çocukların tek eğlencesi, elektronik oyunlar ve telefon tuşlarıyla ilgilenmesi kalıyor. Görsel yayınların ne kadar sağlıklı ve eğitici olduğu tartışılırken, gökyüzünde yağmur gibi odalarımıza kadar sızan yararlı veya zararlı binlerce TV yayınlarının çocukları ne şekilde ve ne yönde etkilediğini pedagoglar değerlendirsin.
Bu satırların yazıldığı saat, gecenin yirmi üçü. Haberlerde anayasa değişikliği için gizli olması gereken oylamayı izliyorum yabancı bir kanalda. Benim kalan ömrümün geleceğini şekillendirecek olan yasa ve benim meclis çalışmalarını yabancı bir TV kanalında izlemem üzüldüğüm konu.
“Bizi temsil etsin” diye aramızda en iyisi olarak seçip Ankara’ya gönderdiğimiz vekillerimiz tekme tokat, ana avrat küfürler ederek birbirlerine giriyorlar. Takdir sayın milletin.
Millet boğazından aşacak lokma peşinde koşarken, milletin vekilleri birbirinin boğazını sıkıyor çok ayıp. Ayakta kalan önüne gelene kroşe çıkarırken, yere düsen sayın vekiller ağzına gelen ayakları ısırıyor çok ayıp.
Deva müesseselerinin başında duran bakan, bakıp da göremediği problemin halline eğilmezken, 400´den 600´e çıkarılan vekil adaylarının kontenjanında yer kapmak için yasal olan gizlilik prosedürüne uymayarak, kabulü simgeleyen tavla pullarından beyazı alenen göstererek zarfa koyması çok ayıp.
Suç işlemek için kimseden izin almayacağını bağırarak telaffuz ediyor yine çok ayıp. Oylama sırasında adeta tusinami görüntüsü sergileyen meclisin kabul gördüğü anayasa onay için halkın nasıl bir pul seçeceği merak konusu.
Milletvekili seçilme yaşının on sekize indirilmesi oylanırken, kendim o yaşta olduğum günleri geriye sardırarak tekrar tekrar hayal ettim ve inanın ki ürperdim. En ufak bir topluluğu sevk ve idare etmek için önce eğitim sonra tecrübe ve bilgi birikimi ve daha sonra olgunluk olması gereken şartların olası gerekmez mi?
Olgunluk ve tecrübe otuz beş yaşında başlar ve ileriki yaşlarda zirvesine ulaşır ki toplumun her yönüyle yararlanacağı devre başlar. İnsanın en ateşli zamanı olan on sekiz yaşlarındaki gençleri bu çatının altında toplandığını düşünün. Bu kadar gürültü ve kavgadan sonra halkın önüne konacak sandığa nasıl bir cevap vereceği merak konusu.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ortam meydanda. Asker Irak’ta, Suriye’de ve memleketin her köşesinde terörle mücadele ederken, ekonomi meydanda iken ille de anayasa konusu neden birinci öncelikli kabul ediliyor. Sen ekonomini düzelt, mücadeleni başarıyla sonlandır zaman müsait olunca o zaman yaşamı değişecek, kanun mu değişecek o zaman halletsene.
İşimiz hayli zor Allah yardımcımız olsun.