Seçimlere şunun şurasında iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Önümüzdeki hafta siyasi partilerin milletvekili adayları netleşecek.

Seçimlere şunun şurasında iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Önümüzdeki hafta siyasi partilerin milletvekili adayları netleşecek.

Kırşehir’de CHP’nin milletvekili adayları yapılan ön seçim sonucu belirlendi. Yıllardır il başkanlığı görevini yürüten Yılmaz Zengin birinci sırada, Noter Rifat Ertem de ikinci sırada…
Seçimi kazanabilecek AK Parti ile MHP’nin adayları da resmen belirlenince seçim startı verilecek.
Şimdiden bütün adaylara ve partilere başarılar diliyorum.
Bugün AK Parti ile MHP’de aday adayları yoğun bir çalışma içinde. Tabii bu iki partinin Genel Merkezleri de yoğun.
Yalnız şunu belirtmemde fayda var. Bu seçimde Kırşehir’de milletvekili aday adayı olanların yüzde 90’ı kaliteli, Kırşehir’e faydalı olacak insanlardan oluşuyor.
Çoğunun bir etiketi ve şaibesiz bir geçmişi var. Bu dönem seçeceğimiz insanlara bakınca umutlanıyoruz. Ama bazı aday adaylarının çevirdiği dolapları öğrendiğimizde ya bunlar olursa diye de endişe etmiyor değiliz.
Zaten Kırşehir politikada ayak oyunlarıyla seçilenlerden çekmedi mi hep?
Adamda bilgi, birikim, tecrübe, çevre yok, Kırşehir’in sorunlarından bihaber ama aday listesine giriyor. Hatta kazanıp milletvekili bile seçilebiliyor. Ama kazanan sadece kendisi oluyor, Kırşehir ve Kırşehirliler hep kaybediyor. Tabi hedefine ulaşan siyasetçi Kırşehir’e getirdiği ve kazandırdığı bir şey olmasa da yine utanıp sıkılmadan aday adayı olmayı da kendine mubah görüyor.
Kırşehir’de şu yakın tarihimize bir bakın, seçtiklerimize bir bakın. Kimin hizmet ettiğini, kimin hizmet etmediğini çok iyi görüp anlayacaksınız.
Haziran ayında yapılacak olan 25’inci dönem milletvekili seçimlerinde ilimizi TBMM'de temsil edecek milletvekillerinde nereleri arıyoruz, hangi özellikleri arıyoruz hiç düşünen var mı?
Siyasi partiler tercihlerini nasıl yapıyor, halkın görüşlerini sorup dikkate alıyor mu dersiniz?
Bence hayır.
CHP üyelerin tercihiyle milletvekili adaylarını belirledi. CHP bunu Kırşehir’le birlikte birçok ilde yaptı. Hatta Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile ön seçime girdi. Umarız kazanan CHP olur bu seçimde…
İktidar partisi AK Parti Kırşehir’de temayül yaptı, sivil toplum kuruluşları için sandık kurdu. Tıpkı çok partili siyasi hayata geçmediğimiz 1940 yıllardaki gibi açık oy gizli tasnif usulü…
Buradan hangi aday adayı kaç oy aldı kimse bilmiyor. Sivil toplum kuruluşları için sandık kuruldu, burada kim kaç oy aldı yine bilinmiyor. Kapalı kapılar ardında bir sayım ve yine kapalı kapılar ardında yürütülen görüşmeler, değerlendirmeler ve belirlenecek adaylar!
Buna demokrasi diyoruz ne yazık ki?
MHP’de de durum pek farklı değil gibi…
Telefonla yapılan temayüller, internetle yapılan oylamalar…
Bu şekilde belirlenecek adaylar…
Böyle bir tercihin doğruluk payı nedir bilinmez. Benim bildiğim ve anladığım kadarıyla doğru tektir. Doğru tercih halktır. Kapalı kapalı ardında belirlenecek adayların tercihinde inşallah halkın görüşü dikkate alınır. Ama benim fikrim sorulursa pek de umutlu değilim…
Çok partili dönemin başlamasından beri her dört beş yılda bir vekalet verdiğimiz kişileri yasama ve yürütme faaliyetlerinde bulunmak için TBMM'ye gönderiyoruz. Ancak her nedense vekillerin seçiminden kısa bir süre sonra oylarımızla seçtiğimiz vekillerin performansını yeterli görmeyip, tercihimizden dolayı pişmanlık duyuyoruz
“Ah keşke vermeseydik, elimiz kırılsaydı” diye veryansın ediyoruz.
O zaman ne yapmalıyız?
Haziran ayında yapılacak genel seçim ile yirmi beşinci dönem için bizleri temsilen iki vekili TBMM'ye göndereceğiz. İlimiz ve ülkemizin problemlerinin çözülmesi, insanların refah ve mutluluğu, TBMM'ye göndereceğimiz vekillerin kişisel vasıf ve özellikleri bize, yani Kırşehir’e uyumlu olmalı ki ondan bir şeyler bekleyelim Kırşehir adına…
Daha önce de yazmıştım Kırşehir olarak nasıl bir vekil istiyoruz diye..
Bir kere daha altını çizerek vurgulayayım ki adaylar Kırşehirli olmalı, Kırşehir’de ikamet ediyor olmalı, ya da ikamet etmiyorsa da Kırşehir’le irtibatını kesmemiş, Kırşehir’in sorunlarına vakıf biri olmalı. Milli ve manevi değerlere bağlı, kişisel menfaati ve siyasal ikbalini düşünmeden, halka hizmetin hakka hizmet olduğunu bilen birileri olmalı.
Az laf, çok icraat peşinde olan, sağlam iradeli, cesur yürekli ve zor günlerin adamı olan, ilimizin ve ülkemizin problemlerini ve çözüm önerilerini meclis gündemine getirebilecek, gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak, temsil kabiliyeti son derece yüksek bakanlık, grup başkanvekili, genel başkan yardımcılığı gibi siyasette etkili konumlarda bulunabilecek bilgi ve donanıma sahip olmalı milletvekili istiyoruz.
Milletvekilliğini Meclis’te el kaldırıp, indirmek gören değil, hizmette bir bayrak yarışı olarak gördüğünü idrak etmiş biri almalı…
Milletvekili halka güven veren, güvenilir ve sevecen, herkesi kucaklayan, partizanlık yapmayan, birilerini ötekileştirmeyen, iktidarı ve muhalefeti milletvekilleriyle, bürokratlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla hizmet için ele veren, adam gibi adam olmalı.
Kendisini ve geleceğini değil, Kırşehir’i düşünen, milletin asıl, kendinin vekil olduğunu unutmadan halka karşı alçak gönüllü olmalı, halka yukarıdan bakan, kendini beğenmiş olmamalı.
Sadece kendi partisine oy verenlerin değil tüm Kırşehir’in vekili olduğunu bilen ve buna göre hareket eden, her zaman haklının yanında yer alan, gariban ve ezilmiş halkın yanında olmalı.
Özetle partisi ne olursa olsun, adam gibi adamları seçip Meclis’e gönderelim ve hizmet alalım ki pişman olmayalım.
Çünkü son pişmanlık fayda etmez!
Biraz da gülelim!

Demokrasi!
Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına sormuş:
- Baba hayat bilgisi dersinde yönetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın?
Babası:
- Anlatmasına anlatırım yavrum ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor, demiş. Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim. Paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet. Hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın. Beşikteki kardeşin, gelecek. Hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları öğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım, demiş.
Gece çocuk uyanmış bir bakmış ki küçük kardeşi altını pisletmiş ve durmadan ağlıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmiş. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya çalışmış ama başaramamış. Babası yatakta değil, geçerken hizmetçinin odasına bir bakmış ki hizmetçiyle babası sevişiyor. Çaresiz dönüp yatmış. Ertesi sabah babası:
- Gel oğlum sana demokrasiyi anlatayım, demiş.
Çocuk:
- Gerek yok baba, ben artık biliyorum! yanıtını vermiş ve anlatmış; “kapitalistler işçi sınıfını becerirken hükümet uyuyor, halk endişeli, gelecek ise b...k içinde!...”
“Sevdiğim bir söz!
“Büyük insanların idealleri sıradan insanların hevesleri vardır…”
Washington Irving