Bu adla kısa kısa epeyce yazılarım var. Zamanı geldiğinde yayınlamayı düşünüyordum. Ancak CHP’deki son gelişmeler üzerine bu derslerden birincisini yayınlamayı uygun buldum.
O zamanki heyecanı ve siyasetin ne kadar kaypak bir zeminde yapıldığını anlatan her bir ders var.
DERS 1:
CHP yeniden açılacak. Tüm eski CHP'lilerde olduğu gibi, bizde de büyük bir heyecan var.
Zeki Alçın'dan Ürgüp Merit Otel'de CHP Gençlik Kolları'nın toplantısı olduğunu öğreniyorum.
Dostum Cihat Beydoğan’la birlikte Ürgüp’e gidiyoruz.
Ürgüp Merit Otel’de yapılan iki günlük toplantı içimdeki coşkuyu daha da arttırıyor. Tüm konuşmacılar çok yerinde ve anlamlı konuşuyorlar. Hepsi geçmişten çok önemli dersler çıkarmışlar. Birleştirici ve öğretici konuşuyorlar.
Altan Öymen, Erol Tuncer, Ali Topuz, Ali Dinçer, Hasan Belovacıklı, CHP Gençlik Kolları’nda bir ara birlikte çalıştığımız Sabri Ergül, Özgür İnsan Dergisi’nin ilk çıktığı yıllardan tanıdığım Zeki Alçın, Eski SDDF Başkanı, Hacettepe'deki mücadelede ön saflarda olan arkadaşım Hamdi Fidan, Kayseri’de CHP örgütlenmesinin temellerinden olan yakın dostum Mustafa Tekin, Eski CHP Gençlik Kolları yöneticileri, tanımadığım daha bir sürü eski CHP'nin ileri gelenleri oradalar.
Umutlanıyorum...
Kapanış günü, hep birlikte "Dağ Başını Duman Almış Marşı” söyleniyor. Şevkim, heyecanım, umudum bir kat daha artıyor. O zamana kadar uzak kaldığım siyasete yeniden girmeye, CHP'de çalışmaya karar veriyorum.
Bu toplantının arkasından bölge toplantıları başlıyor. Kayseri Bölge Toplantısı'na katılıyorum.
Kırşehir’den kalabalık bir ekip var rahmetli başkanımız Kemal Akpınar, Rıfat Ertem başta eski CHP’lilerin hepsi hemen hemen orada.
Coşkulu bir kalabalık var. Herkes kıpır kıpır. Sayın Erol Tuncer birleştirici ve anlamlı bir konuşma yapıyor. Ve konuşmanın sonunu bağlıyor:
“Ben CHP'liyim, ne olursa olsun, sonuna kadar CHP'de kalacağım.”
Tüm salondakiler ayağa kalkarak dakikalarca alkışlıyor sayın Erol Tuncer'i.
* * *
Sayın Erol Tuncer Mart 1994 belediye seçimlerinde "Tünelde bir ışık görerek" CHP'yi bırakıp SHP'ye geçiyor. O sıralar SHP Genel Başkanı Sayın Murat Karayalçın.
Zaman hızla akıyor, Murat Karayalçın CHP’den Samsun Milletvekili oluyor. Ve zaman yeniden her zamanki gibi akıyor. CHP Genel Merkezi Sayın Karayalçın’ı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gösteriyor. Erol Tuncer’de aynı göreve talip oluyor. Şansının çok az olduğu da görülüyor.
Daha sonra sayın Erol Tuncer CHP Genel Merkez’iyle uzlaşamadığını bildirerek CHP’den istifa ediyor.
Bu ilk dersi neden mi yazdım?
Muharrem İnce olayı nedeni ile…
Çok konuşuluyor, konuşulacak.
İnce suçlanacak “bölen olacak” besbelli.
Nasrettin Hoca’nın bir sözü ile bağlayayım bu yazıyı:
“Hırsızın hiç mi kabahati yok?”