NEŞET ERTAŞ’IM

Türkünün bülbülü hasta yatıyor
Bitmiş ciğerleri vade yetiyor
İzmir de dostları matem tutuyor
Feryat dağlar deler Neşet Ertaş’ım

Bozkır tezenesi, sevdanın sesi,
Aşka çalar söyler bitmez çilesi,
Tahsil görmese de bilgi kafesi,
Sazlar hüzün çalar Neşet Ertaş’ım.

Gezerken Çiçekdağı, Kırşehir’i,
Kaman, Kayseri, Yozgat, Nevşehir’i,
Çalıp söyledi, yaptı düğünleri,
Duyan saç baş yolar Neşet Ertaş’ım.

Muharrem babadan dersini alan,
Zahide gurban’la şöhreti bulan,
Sazı hastanede yetimce kalan,
Garip nasıl güler Neşet Ertaş’ım.

İstanbul bambaşka, duyumlar aldın
Beleş yolculuğa söyleyip çaldın
Sirkeci otelde perişan kaldın
Yaşam umut eler Neşet Ertaş ım,

Açılan radyodan sesin geliyor,
Dönüyor plakların duyan alıyor
Çıktığın sahneler hemen doluyor,
Şöhret mazi siler Neşet Ertaş’ım.

Çekince Aydosu ciğer dağlattın,
Mahkum güneş görmez, hasret ağlattın,
Mühür gözlülere gönül bağlattın
Gönül neler diler Neşet Ertaş’ım.

Dost edinince Orhan Gencebay‘ı
Müzik eylediniz goca dünyayı
Çok özledin gurbet elde sılayı
Bir dost görse yalar Neşet Ertaş’ım

Gönül dağı, acem gızı dinlettin
Ayaklarda turab olup kor ettin,
Severdin Leyla’yı meçhule gittin
Ozan sevda meler Neşet Ertaşı’m.

Abdalın kadersiz delikanlısı,
Doğarken alnında “yetim” yazısı
Gülüp oynasa da içte sızısı
Küpü dertle dolar Neşet Ertaş’ım.

Doktorlar ustaya dermanı bulsun
Toplansın Abdallar ağ gelin çalsın
Çağırın Leyla’sı bir gece kalsın
Seven derdi böler Neşet Ertaş’ım.

Gönüller aslanı, halk sanatçısı,
Türk Halk Müziği’nin eşsiz ustası,
Kazancı insanlık, “garip” mahlası
Aşık aşkla solar Neşet Ertaş’ım.

Duyguyu türküleştiren tercüman
Neşet ki, yazmakla bitmez Erdoğan
Bizimle beraber Azrail her an
Bir gün toprak beler Neşet Ertaş’ım

ERDOĞAN ÇALIŞKAN 20 09 2012
Ustanın İzmir de hastanede yattığını
Duyunca ölmeden beş gün önce yazmıştım.