1980 yılından sonra Kırşehir’de ilk alt yapı çalışmalarını rahmetli Belediye Başkanımız Hakkı Göçen yapmıştı. Malumunuz Hakkı Göçen ağabeyimiz dürüst, çalışkan, Belediye’nin bir kuruşunu heba etmeyen, Kırşehir’e kazandırdığı yatırım, araç, gereç ve hizmetleriyle iz bırakan belediye başkanlarımız arasında yerini almıştı.

1980 yılından sonra Kırşehir’de ilk alt yapı çalışmalarını rahmetli Belediye Başkanımız Hakkı Göçen yapmıştı.
Malumunuz Hakkı Göçen ağabeyimiz dürüst, çalışkan, Belediye’nin bir kuruşunu heba etmeyen, Kırşehir’e kazandırdığı yatırım, araç, gereç ve hizmetleriyle iz bırakan belediye başkanlarımız arasında yerini almıştı.
Hakkı Göçen ağabeyimizin Belediye Başkanlığı yaptığı 1984-1989 yılları arasında Hürriyet Gazetesi ve Anadolu Ajansı’nın Kırşehir Temsilcisi olarak hep yakınında oldum, hatırlamıyorum ama yüzlerce, hatta binlerce fotoğraflı haberlerini yaptım.
O dedim ya Belediye’nin ve Kırşehirlilerin hakkını sonuna kadar savunan, bir kuruşunu çarçur etmeyen bir Belediye Başkanımızdı.
O yıllarda fırıncılar sık sık zam diye tutturunca, onlara kızıp Kayseri’den günlerce TIR’larla ekmek getirip, Kırşehirlileri ekmeksiz bırakmamıştı.
Hatta iyi hatırlıyorum bir gün Belediye Başkanımız Hakkı Göçen’le makamından çıktık, temelini atacağı fırının yerine bakacaktık. Hakkı Göçen ağabeyimizle birlikte Belediye’nin girişinde çıkarken, birden bire şehrimiz esnaflarından rahmetli Hacı Ahmet Kurukafa karşımıza çıktı.
Hacı Ahmet Kurukafa, Hakkı Göçen ağabeyimize “Reis Bey, fırıncılara karşı daha ne kadar direneceksiniz?” diye sordu.
Hakkı Göçen ağabeyimiz “Hacı Ahmet Ağa fırıncılar ne zaman geri adım atar, biz yaptık, sen yapma Başkan derse o zamana kadar sürer” diye karşılık verdi.
Bunun üzerine Hacı Ahmet Ağa “Tabi Başkan senin için önemli değil. Sen kendine özel ekmek getirtiyorsun, bize de Kayseri’nin bayat ekmeğini yediriyorsun!” dedi.
Hakkı Ağbi tabi kızmış, sinirlenmiş ve yanındaki Belediye Meclisi Üyesi olan ve bugün Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Cemalettin Yılmaz’a “Şurdan bir ekmek getirir misin?” dedi.
Hakkı Ağbi getirilen Kayseri ekmeğini birkaç parçaya bölerek “Neyi var bunun? Taşı mı, toprağı mı, şapı mı var?” diye sordu Hacı Ahmet Kurukafa’ya...
Hacı Ahmet Ağa “Bırak başkan. Sen kendine özel ekmek getiriyorsun. Biz de bayat ekmek yiyerek kabız olduk” demekte ısrar edince Hakkı Ağbi “Bak sen bu ekmeği beğenmiyorsan, hanımına kıy yufka yaptır, onu ye” dedi.
Ama Hacı Ahmet Ağa bir kere kafaya takmış olmalı ki Hakkı Ağbi’ye çıkışmaya devam ediyordu. “Yok reis yok. Sen kendine özel ekmek getiriyorsun!” demekte ısrar etti.
Bunun üzerine Hakkı Ağbi iyice sinirlenmiş ve kafası atmış olmalı ki “Kendine özel ekmek getirenin, de getirdi diyenin da anasını avradını senin dediğin gibi...” dedi.
Tabi Hacı Ağbi Ağa, Hakkı Ağbi’nin bu çıkışına sinirlenmiş ve “Hakkı bey, sen bana sövdün!” dedi.
Bunun üzerine Hakkı Ağbi bana dönerek “Söyle gazeteci, ben Hacı Ahmet Ağa’ya sövdüm mü” dedi.
Ben de “hayır Başkanım sövmedin!” dedim.
Bunun üzerine Hacı Ahmet Ağa “yok başkan sen bana sövdün” deyince Hakkı Ağbi “Bak Hacı Ahmet Ağa ben sana sövmedim. Sen bana iyi diyorsan, ben de sana iyi diyorum. Yok sen bana sövüyorsan, ben de sana sövüyorum” karşılığını verdi.
Tabi Hacı Ahmet Ağa oradan kızgın bir şekilde ayrılıp gitti.
İşte Hakkı Göçen Ağabeyimiz böyle dürüst, mert ve sözünü esirgemeyen bir insandı.
Yani demek istediğim şu. Kırşehir’de insanlar bazen tahammül edemiyor, gördüğü aksaklık ve yanlışlara... Birden bire öfkeleniyor, bağırıyor, çağırıyor, sövüp sayabiliyor, sabreden yok ne yazık ki...
İşte bugün Kırşehir’de önemli bir altyapı çalışmaları var. Deyim yerinde ise kazılmadık, kırılmadık caddemiz, sokağımız, kaldırımımız kalmadı. İnsanlar Belediye’ye ve Başkan Bahçeci’ye kızıyor, “daha ne zaman bitecek? Sabrımız kalmadı” diyor.
Elbette altyapı çalışmaları zor ve meşekkatli oluyor. Kırşehir’de vatandaşların ve özellikle günlerdir altyapı çalışmaları nedeniyle doğru dürüst iş yapamayan esnafların büyük serzenişi ve öfkesi var.
Atatürk Caddesi’nde jeotermal nedeniyle işyerlerinin önü bozulan, bağlantıları yapılmasına rağmen örtülüp parke taşı yapılmayan esnaflar veryansın ediyor Belediyeye...
Haklılar tabii. Çünkü altyapısı bitmiş yolda yapılacak başka bir iş olmadığına göre kapatılıp, üstünün kilit parke taşı ile kaplanması için ne bekleniyor?
Biran önce yapın gitsin de esnaf daha fazla mağdur olmasın. Çünkü esnaf yeterince mağdur oldu.
Sabır, sabır diyoruz ama gerçekten şu an yollarda, kaldırımlarda yürümek o kadar zor ki...
Ama ne yaparsın ki altyapı işte böyle bir şey.
Bizim Kırşehir’de sorun altyapı çalışmalarının planlı ve programlı yapılmayışından kaynaklanıyor. Kanalizasyon, içme suyu, yağmur suyu hattı, elektrik, kanalizasyon çalışmaları yapılıyor. Bir müteahhit yapıyor, diğer müteahhit açıyor.
Ha sabır diyoruz.
Ortalık toz duman bulutuyla kaplı. Kapınızı, pencerenizi açamıyorsunuz. Ayakkabınız, üstünüz başınız toz içinde.
Şükür ki şu an Kırşehir’de yağmur yağmıyor. Bir yağmur yağsa da görün bir bakalım Kırşehir’deki curcunayı... Çamur deryasından çıkamayacağız.
Ama dedim ya biraz daha sabır...
Sabır, sabır diyoruz ama insanların sabrı taşmak üzere...
Ne olur bitsin artık şu altyapı çalışmaları da kurtulalım bu dertten...
Köye mi, tarlaya mı dönen şu yollar Kırşehir’e artık yakışmıyor.
İnşallah 2017 yılının ortalarında Kırşehir yaşanılır ve modern bir kent olacak diye bekliyoruz, ama şimdiden Belediye Başkanımız Sayın Yaşar Bahçeci gelecek yılda yapmayı kararlaştırdığı üst yapı çalışmalarını bari bir plân dahilinde yapar da insanlar daha fazla mağdur olmaz.

Dünya Liderlerinin Atatürk ile
ilgili söylediği gurur verici sözleri

Başkan John Fitzgerald Kennedy:
“Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye’nin doğması yeni Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk’ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye’de giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha basarı ile gösteren bir örnek yoktur.”
General Mc ARTHUR:
“Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.”
Franklin ROOSEVELT - ABD Başkanı, 1928:
“Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.”
Prof.Walter L.WRIHT Jr.:
“O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.”
Profesör Herbert MELZIG – Tarihçi:
“Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk’ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.”
Herbert MELZIG
“O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.”
“Maurice BAUMANT – Profesör:
“Eski Osmanlı İmparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti’nin kuruluşu, bu cağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk’ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.”
Albert LEBRUN - Fransız Cumhurbaşkanı:
“Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.”
BRIAND - Fransız Başbakanı, 1921:
“Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlasma imzalamaktan gurur duyuyorum.”
Berthe Georges - Gaulis
“Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.”
Winston CHURCHILL - İngiltere Başbakanı,1938:
“Savaşta Türkiye’yi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye’nin Ata’sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”
Emanullah HAN - Afgan Kralı:
“O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.”
Sucheta KRIPALANI - Hint Parlamento Heyeti Başkanı:
“Atatürk, yalnız Türk Milleti’nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.”
Ben Gurion - İsrail Başbakanı, 1963:
“Dünya Liderlerinin Atatürk İle İlgili Söyleyici Gurur Verici Sözler
Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.”
C.C.SFORZA:
“Hayatının sonuna kadar milletinin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.”
KERAMA - Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963:
“Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti’nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.”
Eyüp Han - Pakistan Cumhurbaşkanı:
“Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan’da, O’nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever…”
Kalinin - Sovyet Başbakanı
“Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti’nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.”