Araştırmacı yazar merhum Cevat Hakkı Tarım’ın “Kırşehir Tarihi Üzerine Araştırmalar” kitabında Kırşehir’de şehrin ortasında cacabey caminin elli metre ilerisinde bulunan, halk arasında Melik gazi kümbeti olarak adlandırılan kümbet eski Türk çadırı şeklinde, kesme taştan sekiz köşeli ihram ve tepesine geçirilen mahrutî külahı ile yapılmış tarihi eser olduğunu, kapısının üzerinde bulunan kitabede binayı Mengüçoğlu Muzafferüddin Mehmet’in cariyelerinden birisinin efendisi Melik Muzafferüddin Mehmet için yaptırdığını yazmaktadır. Burasının bir medrese biçiminde değil, âlimlerin araştırma yaptığı enstitü niteliğinde olduğunu belirten Cevat Hakkı Tarım 1938 yılında harap halindeki türbenin T.

Araştırmacı yazar merhum Cevat Hakkı Tarım’ın “Kırşehir Tarihi Üzerine Araştırmalar” kitabında Kırşehir’de şehrin ortasında cacabey caminin elli metre ilerisinde bulunan, halk arasında Melik gazi kümbeti olarak adlandırılan kümbet eski Türk çadırı şeklinde, kesme taştan sekiz köşeli ihram ve tepesine geçirilen mahrutî külahı ile yapılmış tarihi eser olduğunu, kapısının üzerinde bulunan kitabede binayı Mengüçoğlu Muzafferüddin Mehmet’in cariyelerinden birisinin efendisi Melik Muzafferüddin Mehmet için yaptırdığını yazmaktadır.

Burasının bir medrese biçiminde değil, âlimlerin araştırma yaptığı enstitü niteliğinde olduğunu belirten Cevat Hakkı Tarım 1938 yılında harap halindeki türbenin T.C Hükümeti tarafından tamir ettirildiğini ifade ettiği gibi Melik Muzafferüddin Mehmet türbesine bitişik olan Lale Camii’nin mimari tarza göre camiden çok, kervansaray ya da namazgâh olarak inşaa edildiğini, Muzafferüddin Mehmet’e ya da lalalarından birisine ait olabileceğini ifade etmektedir. Binanın bazı yerleri yıkılıp sadece üç kubbesi kalınca sonradan kemerlerle örülerek kapı ve mihrap ilavesiyle camiye çevrildiğini anlatmaktadır.
Cevat Hakkı Tarım’ın tarihi önemini ve kültürel değerini belirttiği Melik gazi türbesinin ve lale caminin çevresinin bu gün ki durumu Kırşehir’e ve Melik Muzafferüddin Mehmet’ e yakışmaktadır. Etrafında üniversite öğrencilerinin de yararlandığı dolmuş duraklarının, değişik alanda faaliyet gösteren dükkânların bulunduğu işlek ve kalabalık caddelerinden birisinin kenarında bulunan türbenin bakımı çevre düzenlenmesi bir türlü yapılmadığından türbe adeta dağ başında hor kullanılan meskun bir alanda, atıl bir vaziyette, kanayan yara gibi sahipsiz durmaktadır. Melik gazi türbesinin bu hali içler acısıdır. Türbenin çevre düzenlemesinin iyi olmadığı bir tarafa bir de vatandaşların türbenin etrafını kirletmesi, utanmaktan utanmayan, yüzlerini camız derisi kaplamış bazı kişilerin akşam saatlerinde türbenin etrafına işemeleri, veya daha ileri gitmeleri. Tinercilerin, otçuların, sarhoşların mesken edindikleri, aşıkların, sevgililerin öpüşüp koklaştıkları alan haline gelmesi insanım diyen herkesi fazlasıyla üzdüğü gibi yetkililerin buraya ne zaman el atacağını merak etmektedirler.
Ne hikmetse günümüz çağdaşlık maskesi altında dirimize, ölümüze, mezarlıklarımıza, türbelerimize, tarihimize, kültürümüze, milli ve manevi değerlerimize saygı duyulmayan, herkesin her şeyi ulu orta yaptığı gün oldu.
Memlekette kendini bilmez bazı şahsiyetsizler bu alanları gayrı ahlaki durumlar için kullanmaya başladılar. Türkiye’mizde bir çok ile nasip olmayan, Kırşehir’de bulunan en önemli tarihi ve kültürel değerlerimizden halk arasında Melik gazi türbesi olarak bilinen Melik Muzafferüddin Mehmet beye ait olan türbenin restore edilmesi gereken bölümlerinin bir an önce restore edilmesi, istinat duvarının yapılarak yeşillendirilmesi, çiçeklerin ekilmesi, türbenin görünümünü kapatmayacak şekilde küçük bodur ağaçlarların dikilerek çevre düzenlenmesinin yapılması, koruyucu istinat duvarının yapılması, temizlik ve bakım işleri için bir görevli bulundurulması, tinercilerin, otçuların, sarhoşların, aşıkların bu alanı gayri ahlaki durumlar için kullanmalarını engellemek amacıyla güvenlik personeli bulundurulması, atıl vaziyetten kurtarılması kanayan yaranın tedavi edilmesi, tarihi değerlerimize sahiplenilmesi, Kırşehir’in tanıtılması, ekonomisinin canlandırılması, turist kazandırılması için sahip olduğumuz tarihi değerlerimize değer vererek yetkili makamların harekete geçmesi, gereken hassasiyeti göstermesi Kırşehir’in hayrına olacaktır.