Kırşehir’de böyle bir kitap hazırlamak gerçekten zor. Önce Kırşehir’in tarihini, kültürünü araştıracak, doğru belge ve bilgileri derleyip toplayacak ve kitap haline getireceksin.
Ağabeyim Şevket Güner’in yarım asırdan fazla içinde bulunduğu basın camiasında gördükleri, yaşadıkları nice olayları ele aldığı “Gazeteci ŞEVKET GÜNER’le KIRŞEHİR” kitabı yayınlandı.
Kırşehir’de yarım asra yakındır istikrarlı bir şekilde yayın hayatını sürdürdüğümüz “Kırşehir Çiğdem” gazetesinin kurucusu ağabeyim Şevket Güner daha önce 2003 yılında “İnsanları ve Olaylarıyla Demokrasi Kalesi Kırşehir” adıyla geniş bir kitap yayınlamıştı.
Türk basınında sıfırdan başlayıp hayatın tüm zorluklarına göğüs gererek başarıdan başarıya ulaşmış ve sonunda 42 yılda en mükemmeli yakalamış “Kırşehir Çiğdem” Gazetesine yıllarını veren ağabeyim Şevket Güner, nice zorluklara göğüs germiş, nice başarılı haber ve yorumlara imza atmıştır Kırşehir’de…
Tarih ve kültür şehri Kırşehir’in içinde bulunduğu sorunların çözümlenmesi için nice yürekli yazı ve yorumlara imza attı.
O başkaları gibi gelene ağam, gidene paşam diyerek yağ çekip köşe dönmeyi amaç edinmedi. Basın meslek ilkelerine uyarak, Kırşehir ve Kırşehirliler için kafa yordu. Kırşehirlilere dil uzatanlara kendi deyimiyle yakasına yapıştı.
Kırşehir’e hizmet etmek yerine ihanet eden nice valileri, belediye başkanlarını ve milletvekillerini yerden yere vurdu. Bunu yaparken de kendi adına bir çıkar için değil, Kırşehir’in geleceği için, büyüyüp gelişip kalkınması için yaptı.
Ağabeyim Şevket Güner’i bu ilde yaşayanlar ve bu ilde görev yapan valiler ve daire müdürleri de hep eleştirilerinde haklı gördüler, takdir ettiler ve basının duayeni olarak gösterdiler.
Ağabeyim Şevket Güner, bugün Kırşehir’de basın mesleğinden emekli olan benimle birlikte sürekli basın kartına sahip tek kişi olarak da tarihe geçen ulu bir çınar, gerçek bir basın emekçisidir.
42 yıldır birlikte çalıştığım ağabeyim Şevket Güner’in bu uğurda verdiği mücadeleye en yakın tanıklardan birisi de benim. Onunla el ele, sırt sırta vererek, bugünlere getirdiğimiz gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in Kırşehir’de onurlu ve saygın bir mazisi varsa bu bizim ortak mücadelemizin bir ürünü olsa gerek.
Daha önce, 2003 yılında yayınladığı “İnsanları ve Olaylarıyla Demokrasi Kalesi Kırşehir” kitabını yayınlayan ağabeyim Şevket Güner’in bu ikinci kitabının daha dolu dolu olması onun üzerinde uzun yıllardır kafa yormasından kaynaklanıyor.
Bu kitap öyle sıradan bir kitap değil, okuyunca bunu sizler de göreceksiniz.
Kırşehir tarihinde yaşananları, o günleri yaşayan hemşehrilerimizden bizzat dinledi, derledi, fotoğraflarla süsledi. Yıllardır büyük emek verdi ve ortaya böyle tarihi bir eser niteliği taşıyan dolu dolu bir kitap ortaya çıkardı.
Geçmişten bugüne Kırşehir’de yaşanan ve unutulmayan olaylardan tutun da Kırşehir’de bugüne kadar seçilen milletvekilleri, belediye başkanları, unutulmayan tarihî olaylara, hatta Kırşehir’de iz bırakan, unutulmayan hemşehrilerimize kadar birçok kişileri ve değerleri de bu kitapta bulacaksınız.
Ne diyeyim ağbi eline, kalemine sağlık ağbi…
Sağlık ve mutluluk dolu nice yıllarda, böyle güzel yayınlarla Kırşehir kültürüne katkılar sunman dileğiyle…

***

Gülelim, düşünelim

İnsanı düzeltmek, dünyayı düzeltmek!

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu.
Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.
Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.
Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
– Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi.
Sonra düşündü:
– Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
– Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.1
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:
– Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!

***

Sevdiğim bir söz

“Etme sırtını duvardan başkasına emanet, en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet!”