Kırşehir’de yaşamını sürdüren ve gelir düzeyi çok yüksek olmayan insanlar sofralarını süsleyen gıda maddelerinin yüksekliğinden şikayetçi. İnsan yaşamının olmazsa olmazı olan gıda maddeleri gelir seviyesi ile orantılı olması gerekmekte.

Kırşehir’de yaşamını sürdüren ve gelir düzeyi çok yüksek olmayan insanlar sofralarını süsleyen gıda maddelerinin yüksekliğinden şikayetçi. İnsan yaşamının olmazsa olmazı olan gıda maddeleri gelir seviyesi ile orantılı olması gerekmekte. Ancak gelirin düşük, gıda fiyatlarının yüksek olması alım gücünü düşürmekte ve bu da sağlıklı insan yaşamını doğrudan olumsuz yönde etkilemektedir.
Ülkemizde gıda fiyatları yıllardır yüksek seyrederken, Başbakan ve bazı bakanlar açıklama yaparak gıda fiyatlarının düşürüleceğini müjde olarak vermişlerdi, ama öyle olmadı. Gıda fiyatlarındaki artış hız kesmedi. Dolayısıyla bu artış enflasyonu da olumsuz tetiklemiş durumda.
Her ay ve yıllık olarak açıklanan enflasyon oranı gerçekleri çok fazla yansıtmamaktadır. Enflasyon hesaplanmasında gıda fiyatları nedense bilinmez, pek hesaba katılmaz. Oysa üst gelir diliminin dışında kalan guruplar gelirlerinin yarısından fazlasını gıda harcamalarına yapmaktadırlar.
Türkiye’de meyve, sebze ve diğer gıda ürünlerinin önemli kısmı AVM denilen alışveriş merkezlerinde tüketicilere pazarlanıyor. Bir kısmı da manav, küçük marketler ve pazarcı esnafı tarafından satılıyor.
Üretici tarlasında toprağında emeğini esirgemeden el emeği, alın teri ile yetiştirdiği ürünleri toptancı halinde ki komisyonculara getirir ve fiyat komisyoncular tarafından belirlenir. Gıda ürününü satın alan tüccar nakliye, fire v.s. giderleri ilave ederek perakendeciye satışı yapar, tüketiciye kadar gelen ürün, üreticiden sonra epey yol kat etmiş ve fiyatı da bir hayli yükselmiş olur.
Tarımsal gıda ürünlerinde işleyiş böyle de, hayvansal gıda ürünlerinde farklı mı? Tüketicinin cebini yakarak sofrasını süsleyen işleyiş burada da aynı, süt ve et fiyatları çok yüksek zira akaryakıt ve yem fiyatlarının yüksekliği, ayrıca büyükbaş hayvanın önemli bölümünün yurt dışından getirilmesi gıda fiyatlarının artışına neden olmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklar hükümet politikasının yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bakınız hükümet yetkilileri gıda fiyatlarını düşüreceğiz diye açıklamalar yapıyorlar ama aksine artış yaşanıyor. Oysa üretici ile tüketici arasında var olan pazarlama kanalı kısaltılmadığı sürece fiyatlarda düşme yaşanmaz. Bu da ancak kooperatifleşme ile mümkün olur. Kooperatifler üreticiden aldıkları ürünü doğrudan tüketiciye satarak düşük maliyet ve ucuz fiyatı belirleyici olur.
Tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesinde devlet desteği ile teşvik etkin kılınmalı, kırmızı et için canlı hayvan ithal edileceği yerde yerli üretime önem verilmelidir.
Öyle yapılmak istenildiği gibi, köylü vatandaşımıza verilecek olan altı büyük baş hayvan ile yeteri kadar üretim yapılabilmesi söz konusu olmaz. Uygulanan bu yanlış politika ile gıda fiyatlarında beklenen düşüş de hayalden öteye gitmez.
Devlet doğru uygulanabilir tarım ve hayvancılık politikaları ile üretimi teşvik ederek, yerli verimliliğin artırılmasını sağlamalı, doğrudan üreticiden tüketiciye giden kanalları açarak fiyatların makul seviyelerde kalmasına katkı sağlamalıdır.