“EŞEK” deyip, geçmeyin!

Her ne kadar insanoğlu türlü akılsızlıkları “eşşeklikle” nitelendirse de en güzel gözlere sahip bu sevimli hayvan, yerine göre çoğu insandan daha akıllıdır… Örneğin “Eşek, iyi bir yol mühendisidir."

Hani bu konuda çoğumuzun bildiği meşhur bir Anadolu fıkrası vardır:

1950’li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye’ye. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok.  Mühendisler eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:

– Ne yapıyorlar böyle?

– Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.

– Nasıl yani, anlayamadım?

– Eşek rampayı dik çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz. demişler.

Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:

– Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?

Yetkili bozgun… Cevap vermiş:

– Amerika’dan mühendis getirtiyoruz...

Eşek iyi bir kılavuzdur: Gittiği bir yolu hiç unutmaz ve o yoldan şaşmaz. Bu nedenle deve veya katır kervanlarının önüne daha önce bu yoldan gitmiş bir eşeği kılavuz olarak koyarlarmış.

Evet, eşek akıllıdır…

Düştüğü çamura bir daha, asla düşmez. “Eşşek bir defa çamura düşer!” deyimi bundandır. Biz eşek miyiz diye düşündüm, genele vurursak o kadar bile olamamışız, çamurdan çıkamıyoruz…

Eşeklerin gözleri dört ayaklarını da görebilecek şekildedir.

             *

AYVAYI YEMEK DEYİMİ

Ayvayı yemek, olumsuz bir durumla karşı karşıya olmayı anlatır.

Oysa biliyoruz ki ayva, soğuk kış günlerinde ilaç yerine önerilen bir nimet...

Öyleyse “ayvayı yemenin olumsuzluğu nereden kaynaklanıyor?” diyeceksiniz.

Derler ki, adamın biri, hırsızlık amacıyla sahipsiz bir eve girmiş. Orayı karıştırmış, burayı yoklamış evde çalınmaya değer bir şey bulamamış... Derken yorulmuş, karnı açıkmış adamın... Bari dolaba bakayım da, yiyecek bir şeyler bulayım diye aklından geçirmiş... Gitmiş dolabı açmış, bakmış ki, ayvadan başka yiyecek bir şey yok. Bir bıçak almış, ayvayı soyup dilimlemeye başlamış.

Tam da bu sırada, komşuların ihbarı üzerine polisler, sahipsiz evi basmış.

Adam derdest edilip götürülmüş, mahkemeye çıkarılmış.

Hırsızlık sanığı mahkemede, olup biteni içtenlikle anlatmış: "Ev bomboştu demiş. Çalacak bir şey yoktu. Karnımı doyurmak için ancak bir ayva bulabildim, onu soyarken polisler geldi."

Yargıç ifadenin burasında sormuş:

"Ayvayı yedin mi?"

"Evet", demiş sanık. "Bir dilim ağzıma atmıştım ki..."

"Tamam," demiş yargıç. "Ayvayı yememiş olsaydın, cezadan kurtulabilirdin... Ancak ayvayı yediğin için, suç fiilini işlemiş sayılıyorsun! Ceza alacaksın..."

Yalanı yanlışı varsa, söyleyene ait:

Ayvayı yedik sözü o günden sonra bir deyim haline gelmiş.