Son zamanlarda kasıtlı ve sistematik olarak belli bir noktadan yönetildiği açık olarak görünen bir Atatürk düşmanlığı yürütülüyor. 
    Kin ve düşmanlığın finanse edildiği kurum ve cemaatler olduğu belli olmasına rağmen, önleyici hiçbir girişimin olmayışı manidar değil mi?
    İki Osmanlı subayı olan ve ikisinin de vatan ve millet sevgisi hiç bir zaman tartışılamaz, fakat yanlış adreslerde mücadele çalışmaları ve yabancı güçlerin istila ettiği ülkeyi kurtarma çabasıydı. Birinin din eksenli tarikatlar ve Arabi alayişli mücadele şekliydi. Diğeri tamamen milli ve milliyetçi, vatanını seven halkı arkasına alarak canı pahasına vatanı kurtarmayı başarmış, halkına özgürlük ve öz güveni sağlayarak bağımsızlığını kazandırmış ve dünyaca takdir edilen eşsiz bir komutan edasında.
    Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk düşmanlığı körüklenerek ve tekrar Osmanlı düzenine dönme çabaları hiç bir zaman hızını kesmeyerek ve devam edeceğini resmen dile getiren belli bir gurup zaman zaman seslerini daha gür çıkarmaya başladı. 
    Bu gibi hareketlerde beslenen siyasi partilerin desteklenmesi ile, bölücülük ve toplumlar arasında ikilik ve kin oluşumunu şu ana kadar önleyici her hangi bir girişim görülmedi. 
    Yeni yetişen nesillerin tarih ve coğrafya bilgisinde mahrum edilerek geçmişi hatırlamaması herhalde yürütülen faaliyetlerin ön aşaması gibi değerlendiriliyor. 
    Devlet kanalında ve halkın parası ile ayakta duran TRT’nin belgesel olarak yayında, Çanakkale Savaşı Belgeselinde Atatürk’ün başarılarını adeta gölgeler ve yüce komutanın adının geçmemesi, kınanacak ve düşündürücü değil mi?
    Elbette Atatürk tek başına başarıları elde etmemiştir, fakat lider olarak öne çıkması ve bütün engellemelere rağmen göğüs gererek, yaşadığımız ülkeyi bize bahşetmiştir. Bunun tartışılacak veya karartılacak yeri neresi ve kime yarar? 
    O’nun getirdiği ve gençliğe emanet ettiği bayramları bile kaldırma bahaneleri, ayrı bir ayıp değil de nedir?
    Vaazlarda ve fetvalarda adının anılmaması, Ata’ya karşı olan sevginin gençlerin hafızasından silinmesi kimin işine yarar?
    Atatürk’ün Müslüman olmadığı ve cami hocalarını, imamları idam ettirdiği, Türkiye dışında diğer Müslüman ülkelerinde bile dile getirilerek, adeta bir taraftar toplama gayretleri yıllardır devam ederken, hiç bir yetkilinin bu propaganda çalışmalarını önleyici bir girişimin olmaması, Ata’yı sevenler ve Türk halkı tarafında üzüntüyle seyrediliyor. 
    Kuzey Afrika ülkelerindeki gibi çalışmalar yoğun olarak yürütülüyor, bilhassa Suudi Arabistan tarafında desteklendiği bir Arap gazeteci tarafından ağır hakaretler etmesi çok üzücü. Krallar koltuklarının sallanmasını, Atatürk’ün halklara sağladığı özgürlüğün kendileri için bir tehlike ve tehdit olarak gördükleri için, her Atatürk ve Türkiye devam ediyor ve da edecek.