Yeni bir mahalli seçimler sürecine girdik.
Yazılı basını ve görsel medyayı izliyorum da siyasi partilerin söylemlerini gündeme getirirken sadece iktidar tarafına sınırsız fırsatlar veriliyor, muhalefet tarafına ise son derece sınırlı süre ile kısa geçiştiriliyor.
Yaşanılan olayları düşünerek siyaset arenasına bakıyorum demokrasiden, çok seslilikten ve katılımcılıktan uzak, zenginlik olarak görmemiz gereken farklı düşüncelere kulaklarını tıkayan, sanki sadece tek kutuplu bir düşüncenin yaygın olduğu izlenimi maalesef mevcut. İşte böylesi bir ortamda, eşit olmayan koşullarda seçime gidiyoruz.
Mart ayının sonunda yapılacak olan seçimlere gidilirken, insanlarımızın hayati sorunları konuşulmuyor, emeklinin dramı söz konusu edilmiyor, çalışan memurun işçinin çilesi hiç gündeme getirilmiyor, tarım alanında zor şartlarda üretim yapanların sözü bile edilmiyor. Ancak seçim kazanmak adına topluma çok fazla yarar sağlayacağı görülmeyen paket üstüne paket açıklanıyor nedense.
Ülkemizi uzun süredir yöneten yetkililer sorunlara çözüm üretmekte yeterli başarıyı gösterememektedirler. Siyasi alanda sorun var, ekonomik alanda sorun var, sosyal alanda sorun var, eğitim alanında sorun var, adalet de sorun var, var ama nedense çözüm yok.
Ekonomide gelinen durum çözüm bulunmadıkça cep yakmaya devam ediyor,
Emeklilikte yaşa takılanların sorunu başlı başına duruyor,
Polise, öğretmene, hemşireye ve din görevlilerine verilen 3600 sözü ayrı bir sorun olarak bekletiliyor.
İşte, tüm bunları dile getiren ve milletle paylaşmak için yüksek sesli konuşan, ülke sorunlarına çözüm önerileri sunan, ne yaptığını ve ne yapılması gerektiğini bilen tek parti konumunda ise, Cumhuriyet Halk Partisidir.
O halde, CHP’nin yerel kadroları artık alışagelmiş tavırların dışına çıkmalı ve kaybedilecek zamanın olmadığını bilmelidirler.
Artık yeni ve farklı şeylere ihtiyaç vardır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün CHP’sine gönül veren geleceğin öncüsü siyasi kadroların yereldeki ve geneldeki siyasi sorunları yerinde halkla birlikte belirlemeli, çözüm önerilerini sunmalıdır.
İşte bu sorumluluk CHP için ertelenemez, göz ardı edilemez bir görevdir. Gerçekler her zaman kazanır ilkesini unutmadan halka gerçekleri her fırsatta anlatmak siyasetçilerin temel görevi olmalıdır.