Geçen haftaki ilk bölümde uzay turistimizin akılları zorlayan(!) bilimsel deneylerinden bahsetmeye başlamıştık, kaldığımız yerden devam edelim. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) tarafından Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) mikro yer çekimi ortamında cisimlerin hareket dinamiklerini incelediği bir videoyu yayınlandı hatırlarsanız. TUA'nın, sosyal medya hesabı X'ten, Gezeravcı'nın, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda gerçekleştirdiği çalışmalara ilişkin paylaşımda şunları anlattılar;

         "Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı, mikro yer çekimi ortamında cisimlerin hareket dinamiklerini incelediği, dönme ve atalet durumu üzerine keyifli bir video çekti. Newton'un hareket yasalarının uzayda nasıl işlediğini gösteren bu video, uzay fiziğine dair merakınızı giderecek." ifadesi kullanıldı. Gezeravcı, videoda plastik dolgulu beyzbol topu, sünger top ve futbol topu ile yaptığı deneyde, topların hareketlerini ve döngüsel reaksiyonlarını gösterdi. Ardından yerçekimsiz ortamda döngünün ataletle reaksiyonunu ISS'de dönerek kontrol eden Gezeravcı, son olarak el fenerlerinin kendi ekseni ve farklı dönüş eksenleri etrafında dönmesi halinde gösterdiği reaksiyonları yansıttı. ISS'da 3 farklı deney gerçekleştiren Gezeravcı, "Uzayla ilgili deneylere ve araştırmalara olan ilginizin devam edeceğini umuyorum."

Bu anlatım ve video içeriği ulusal ve uluslararası arenada infial yarattı, takdirden ziyade maalesef küçümseme eleştirileri ortalığı kapladı. Zira daha önceleri yapılacağı duyurulan deneyler ağırlıklı olarak değişik metal alaşımlarının mukavemeti, bitki ve bakteri tepkimeleri, gen ve fizyoloji teknolojisi gibi bilimsel alanlarla ilgiliydi ve daha çok ilgi çekmişti. Ancak son paylaşılan deneyler, hani yukarıda bahsedilen o top atma, el feneri ile dönme gibi deneyler toplumda her platformda büyük tartışmalar başlattı. İnsanoğlu ilk insanlı uzay uçuşunu 1961 yılında Yuri Gagarin ile yapmış sonrasında defalarca uzaya çıkılmış, 1969’da Neil Armstrong ile ilk kez Ay yüzeyinde yürünmüş, bugüne kadar Mars’a ve milyarlarca km uzaklara gezegenler ötelerine nice araçlar gönderilmiş, numuneler toplanmış, pek çok çığır açıcı deneyler yapılmıştır. Örneğin ‘Voyager 1’ adlı uzay aracı tam ‘24 milyar km’ uzakta halen araştırma yapıyor. Hal böyleyken bulut üstü 400 km’de tabiri caizse elin kiralık koltuğunda 55 milyon Dolar (kimi iddialara göre 70 milyon) ödeyerek 2 hafta istasyonda kalıp top atıp tutma, yuvarlama, el feneri ile kendi etrafında dönme deneyleri ile ilkokul çocukları seviyesinde deneylerle bilimsel olarak ne amaçlanmış olabilir kestirmek güç olsa da genel hedefin AKP’nin siyasi emellerine reklam hizmeti olduğu toplum nezdinde oluşan en genel ve kabul gören kanaat olmuştur.

Sözde uzay çalışmasına değil de 55 milyon Dolar’ın aslında AKP reklamına harcandığı iddiaları ülkemizin fakir ve geçinemeyen milyonlarını, maaşları bir türlü 10 bin liranın üstüne çıkarılmayan açlık sınırındaki emeklilerini derinden kahretmiştir. Keşke hakikaten de kendi milli uzay projemiz olsaydı da harcansaydı veryansınları toplumun her kesiminde çığlık olmuştur. Her ülkenin elin Amerikalısında koltuk parası vererek 400 km yukarıya çıkmasının bir ‘uzayın fethi projesi’ olarak toplumda kabul görmediği, aksine tepkilerin daha fazla olduğu çok açıktır.

Neticede bu Türklerin Uzayı fethi değil, paralı bir uzay turizmidir ve dünyanın pek çok zenini parayı basıp her yıl uzaya gidiyor. Bizim Turist-tronot Alper’in farkı ise zengin olmaması ve parayı devletimizin ödemiş olması. Uzay turizmi ile yaptığım küçük araştırmayı şöyle özetleyeyim:

Yörünge uzay uçuşları, Ruslara ait Soyuz uzay aracıyla da gerçekleştirilebiliyor. Rusya yılda 2 kez Uluslararası Uzay İstasyonu'na tedarik sağlamak amacıyla Soyuz'u uzaya fırlatıyor. Soyuz'da iki kozmonotun yanı sıra potansiyel bir uzay turisti için opsiyonel koltuk bulunuyor. Rusya, uzay turisti olmak isteyenlere yılda 2 kez önemli bir fırsat yaratıyor. Bir uçuşta 6 yolcuyu uzaya götürebilecek şekilde tasarlanan SpaceShipTwo ile XCOR ekibince geliştirilen ve her uçuşta pilotun yanında oturması planlanan bir potansiyel uzay turistini taşıyacak araçlar bunlar arasında bulunuyor. SpaceShipTwo ile uzaya seyahatin bedeli ise uçuş başına 200 bin dolar. Şimdiye kadar 200'den fazla kişi bu uzay gemisiyle uçmak için peşin ödeme yaptı. Uzay araçlarını tekrar kullanılabilir hale getiren özel girişimciler, milyon dolar tutan görev bütçelerinde önemli düşüşler sağlıyor, bu da uzay turizmini mümkün hale getiriyor.

NASA kontratlarını alan ve uzay gemilerini daha az maliyetli hale getiren Elon Musk'ın kurduğu Space X şirketi, 2008'den 2022'ye kadar yaklaşık 200 roket fırlattı. 2023 yılında ise fırlatılacak roket sayısını 88 olarak belirleyen şirketin son 5 yılda yaklaşık 3,5 kat fazla roket fırlattığı görülüyor. Jeff Bezos'un 2000'de kurduğu Blue Origin şirketi, 2011'de 3 uzay insanını yörünge altı boşluğa götürüp getiren test uçuşunu gerçekleştirdi. Bir bilet için başlangıç noktası 28 milyon dolar olarak belirlense de uzay uçuşlarının maliyetini düşürmeyi amaçlayan şirket, zamana ve talebe bağlı olarak bilet ücretinin kademeli düşmesini amaçlıyor. Orion Span ise dünya yüzeyinin 200 mil üzerindeki yörüngede ilk lüks uzay otelini inşa etmeyi planlıyor. İkisi mürettebat, 4'ü de konuklar için olmak üzere 6 kişilik lüks konaklama yerleri tasarlanan ilk uzay otelinde kalmanın bedeli kişi başı 9,5 milyon dolardan başlayacak.

Uzay turizmi zenginlerin zaten yıllardır yaptığı bir şey, bununla ilgili pek çok bilgi ve habere ulaşabilirsiniz. Türkiye AKP hükümeti sadece zenginlerine kıyamayıp (!) bu işi devletin zaten kendine zor yeten hazinesinden bir turistik seyahat serüvenine girişmeyi münasip görmüş oldu o kadar! Umarım ileride de uzaya gidecek başka turistlerimiz de olacaksa onlar da bizim cebimizden kesilen vergilerle tüm yükü fakir fukaranın sırtına bindirilip sırf AKP reklamı için uzaya turistik seyahate gönderilmezler…