Türk siyasetine yeni hareket getirecek siyasi bir oluşum daha sahneye çıkıyor. Sanki böyle bir siyasi yapılanma çalışmaları uzun süredir yapılıyordu ama nedense hep kapalı kapılar arkasında konuşuluyordu. Son yerel seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar aktörlere cesaret verdi fiili durum, hukuki bir kimlik de kazanmaya başladı.
Anlaşıldığı kadarıyla Ali Babacan’ın liderliğinde kurulması çalışmaları yapılan partinin özellikle AKP, SP ve MHP tabanından ilgi görmesi bu kesimlerden oy alabileceğini göstermektedir. Bu da elbette bir bölünmeye yol açacağı için bu kesimde bir burukluk yaşanıyor gibi.
Özellikle AKP ve MHP ittifakına oy veren seçmen tabanı son yıllarda mevcut gidişattan memnun olmasa da, böyle bir bölünmenin, ayrılmanın fayda getirmeyeceği düşüncesini taşımaktadır. Fakat uzunca bir süre Ali Babacan’ın da içinde bulunduğu AKP’nin yapmış olduğu içeride ve dışarıdaki hataları, eğitimdeki yanlışlıkları, ekonomiyi bilmemeleri gibi siyasi metodunu kabul etmeyen bir grup tarafından yeni bir siyasi anlayışın başlangıcı yapılmıştır.
Elbette demokrasinin gereğidir çok partililik. İsteyen hukuka bağlı kalarak düşüncelerini uygulayabilmek adına siyasi parti kurma hakkına sahiptir. Bu bir tür çok seslilik olarak da algılanmalıdır.
Aslında siyasi zenginlik olarak görmek gerekir. Toplumsal çözülme ve sistemde başlayan yıpranmalardan dolayı yeni parti veya partilere ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak yine son söz milletin olacaktır. Zira milletimiz son yerel seçimlerde hür iradesini ortaya koymuştur. Bundan sonra da baskılar etkili olamayacak son sözü yine millet söyleyecektir.
Eğer halka dayalı bir siyasi oluşum ortaya çıkartılırsa uygulanacak sistem seçmen kitlelerinden kabul görür. Yok öyle değil de ortaya çıkan siyasi gruplara dayalı bir sistemi milletin karşısına çıkartmaları halinde hayalcilikten öteye gitmez. 2002 yılında iktidar olan AKP’nin yaptıklarına ve yapamadıklarına, başarısına ve başarısızlıklarına aslında Ali Babacan ortaktır.
Ortada bir başarı da varsa, neden bir yeni oluşum, yeni söylem, yeni bir yol…
Başarısızlık varsa buna Babacan da ortak, yetkili iken icranın içinde neden çözmedin…
Son söz milletin dedik ya, 17 senedir AKP iktidarı ile yönetilemeyen millet, bir 17 sene daha aynı zihniyetin ürününe yetki vermez.
Ben Kırşehir sokaklarının sesli düşüncelerini yazılı olarak paylaştım, zira düşüncelere kelepçeler vurulamaz.
Gününüz mutlu, yarınınız aydın olsun.