Ülkemizin yönetiminde yıllarca söz sahibi olanlar halen pembe tablolar çizerek, geldiğimiz yeri ve yaşadığımız günleri halen güllük gülistanlık gösterme gayreti içindeler. Çözüm bekleyen yaşamsal sorunların üzerine gitmek ve çözüme kavuşturmak yerine günlük politikalarla vaziyet geçiştirilmeye çalışılmaktadır.
Bugün her bir sorun ayrı başına önem arz etmektedir ama tüm bunların başında yoksullukla ve işsizlikle mücadele gelir. Bu toplumumuzun ortak sorunudur.
Yoksulluk ve işsizlikle mücadele ancak daha çok çalışarak, daha çok üreterek ve daha çok zenginleşmekle mümkündür. Kronik hale gelmiş ekonomik ve toplumsal sorunlar ancak daha çok çalışmak ve daha çok üretmekle çözüme kavuşturulur. Üretim olmadan ne insanlarımızı yoksulluktan ve işsizlikten kurtarabiliriz, ne de toplumsal sorunlarımızı çözebiliriz. Çalışarak artan üretimle daha fazla ticaret ve daha fazla zenginlik oluşur ki toplumun yaşam standardı yükselir, bu da özlenen bir tablodur. Ülkemizin geldiği noktada üretime yönelik yatırımlar yok, dolayısıyla istihdam da yok, o halde böyle gitmesi halinde ne işsizlik önlenir, ne zenginlik olur ne de kalkınma. Yoksulluk artar, fakirlik tavan yapar, olan Anadolu’nun genç kızlarına, yağız delikanlılarına olur.
Ülke gündemimizde yapay ve sanal sorunlarla konuşup tartışıp zaman geçirmek yerine, gerçek gündem yer almalıdır.
Ülkemizin şu anda ekonomik olarak ne durumda olduğu konuşulup tartışılmalı, Türk parasının yabancı paralar karşısında alım gücünü her gün kaybettiği, değerli madenlerin fiyat artışına yetişilemediği, yoksulun daha da yoksullaştığı konuşulmalı ve sonrada ne yapmalıyız bu sorunları nasıl çözüme kavuşturmalıyız denilmelidir.
İşsizlik artıyor, ekonomik sorunlar insanları rahatsız etmeye devam ediyor, her gün yeni siyasi ve ekonomik krizlerin çıkmasına, yeni yeni hadiselerin yaşanmasına tanıklık ediyoruz. Yıllardan beri ülkemiz maalesef günü birlik politikalarla oyalanıp duruyor.
Bu gün ülkemizde;
Toplumsal barış ve huzur eksikliği,
Özgürlükler,
Sorunlu demokrasi,
Kadın cinayetleri,
Çocuk yaşta çalıştırılan işçiler,
İş kazaları,
Gelir adaletsizliği,
Terör,
Barışçıl dış politika,
Adil sağlık sistemi,
Parasız ve herkese eşit bilimsel eğitim,
Verimliliğe dayalı tarım politikaları sorunları var. Ülkemizde yoksulluk var, açlık var, fakirlik var.
Peki!
Tüm bu sorunları kim çözecek?
Elbette ki hükümet,
Çözüm var mı yok, öyleyse ……
Ülkemizin ve yeni arayışlar içinde olan insanımızın aşa, işe, huzura, güvene, yüksek refah düzeyine, hukuka ve demokrasiye ihtiyacı olduğu asla göz ardı edilmemelidir.