Koronavirüsü tehlikesinden korunmak amacıyla nüfusun büyük çoğunluğu evine kapandı, sokağa çıkması yasak olmayanlar da gün içerisinde zamanlarının çoğunda evinde olmayı tercih ediyorlar. Tabi hal böyle olunca da evde en önemli aktivite televizyon seyretmek oluyor.
Televizyon kanallarında bu günlerde CHP’li belediyeler sıkça konuşulur oldu. AKP İktidarının hedefe koyduğu CHP’li Belediyelerle özellikle şu günlerde çok daha uyumlu ve birlikte çalışması gerekirken, tam tersi ayrımcı, dışlayıcı tutum ve davranışlar içinde olduğu konuşulup tartışılıyor. CHP’li belediyelerin ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olması eleştiriliyor nedense…
Belediye adı üzerinde yerel yönetimdir, yani yerinden yönetim. Seçim çevresinde geliri olmayanlara, düşük gelir sahiplerine, ihtiyacı olan vatandaşlara yardımcı olur. Nasıl ki, yerel yönetimlerin yerleşim yerlerinin içme suyundan, sokak ve caddelerin temizliğinden, ulaşımından sorumlu tutuluyorsa, yoksulun, fakirin, fukaranın, ihtiyaç sahiplerinin yaşamsal sorunlarının da temininden sorumludurlar.
Yaşadığımız kentimiz, Kırşehir’de etrafımıza bakındığımız zaman insanlar evlerine kapanmış ve iktidarın aldığı kararlara uygun davranıyor, Ancak sadece eve kapanmak yetmiyor, birçok ihtiyaçlarının karşılanması gerekir; iş yerini açamayanlar var, iş yeri kapananlar var, işten çıkartılanlar var, yarın evine ek götürememe sıkıntısını çekenler var. İşte yerel yönetimler tüm bunlardan doğrudan sorumludurlar. CHP’li belediyeler bu sorumluluk bilinci ile davrandıkları için iktidar tarafından eleştiriliyor. İşin asıl temelinden yatan ise oy kaygısı…
Yapılacak olan yerel veya genel bir seçimde gelecek ve gidecek olan oy hesaplarının tutmaması kaygılarıdır. Artık açık seçik görülüyor ki muhalefet partilerinin özellikle CHP’nin yönetiminde olan yerellerde başarı oranı çok yüksek ve birkaç gün önce yapılan bir araştırma şirketinin anketine göre de CHP’li belediye başkanları oylarını yüzde 4 ile 8 puan aralığında artırmış olmaları söz konusu, tabi bu da bazı çevreleri rahatsız etmekte olduğu aşikârdır.
Yaşadığımız şu olağanüstü ortamda, merkezi iktidar benden senden ayırımı yapmadan her kademedeki yerel yönetimlere maddi ve manevi eşit mesafede olmalı ki, yerelde insanlara dokunulabilsin, unutmayalım sağlıklı toplum sağlıklı düşünebilir, sağlıklı toplumu sağlayacak olan da merkezi ve yerel yönetimlerdir.
İşte bunun için yerel yönetimler şu anda CHP’li belediyelerin yaptığı gibi sağlıklı insan, sağlıklı toplum şiarıyla hareket ederek, kentlerin temizliği ile geliri olmayan ve geliri az olan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın sorunlarına odaklanması esas elzem olandır.
İnsanların can derdine düştüğü bu zaman kavga değil sevgi, hoşgörü ve barış zamanıdır. Ayrıştırma, ötekileştirme, hedefe koyup eleştirme yerine, sağlıklı insan sağlıklı toplum için yardımlaşarak omuz omuza birlikte mücadele zamanıdır.
Kırşehir halkı ve tüm ülkem halkı merkezi iktidardan ve yerel yönetimlerden siyasi rant yerine birlik ve beraberlik içinde hareket ederek sağlıklı insan sağlıklı toplum için mücadele etmelerini düşünmektedir.