Bireysel olarak düşündüğümüzde insanlar, her türlü olanakların sağlandığı, büyümesini tamamlamış ve gelişmiş şehirlerde yaşamak ve bu şehirlerde günlerinin ve yıllarının mutlu bir şekilde mecrasına doğru yolunu bulmuş su gibi akıp gitmesini isterler.
2019 yılında yapılan yerel seçimlerin İstanbul sonuçları iktidarın hoşuna gitmedi ki yenilenmesi istenildi. Şimdi İstanbul seçmeni yeniden 23 Haziran’da sandık başına giderek iradesini bir kez daha ortaya koyacak. Buna sadece İstanbul seçimleri olarak bakmak doğru olmaz, zira bu bir Türkiye seçimidir. Bunun böyle olduğunu zaten herkes de biliyor. Yine bir dizi vaatler verilmeye başlanıldı, sanki geçmişte verilen sözler yerine getirilmiş gibi.
Daha önceki yıllarda yapılan genel seçimlerde, Kırşehir’in cadde ve sokaklarında ışıklı reklam raketlerinde ve çevre yollara açılan birçok kavşaklarda bulunan billboardlardaki afişlerde “Durmak yok yola devam, Marka şehirler, Mutlu İnsanlar, Yeni Türkiye…” gibi görüntüler vardı.
Aslında görüp okunduğunda ilk önce hoşta geliyor insana… Bugün 2019 yılındayız hiç kimse tartışmaya açarak Kırşehir’in etrafını şöyle bir gözlemleyip durmak yoktu yola devam deniliyordu ama ne bitmez yolmuş ki şu ana kadar hiç bir şey yapılmadı, marka şehir hayalinden eser yok, halkın çoğunluğu mutsuz diyemiyorlar.
2011 ve 2015 genel seçimlerinde Kırşehir’in cadde ve sokaklarında asılı afişlerde yazılan her bir sözün ayrı vaatler olduğunu düşündüğümüzde Kırşehir açısından değerlendirilmesi ve üzerinde tartışılması gerekiyor.
Her seçim öncesi AKP hükümetinin en yetkili ağzından sözler verildi, daha önce verilenler sanki yapılmış, bitmiş insanların hizmetine sunulmuş gibi en son Başbakan Binali Yıldırım’da Cacabey meydanında aynı sözleri bir kez daha verdi. “Kırşehir’in Tuzköy havaalanı yolu yapılacak, çevre yolu yapılacak. Kırşehir huzura kavuşacak” dedi.
Çok duyduk bu hikâyeleri. Bu konuyu tüm Kırşehir halkının olduğu gibi, asıl Ticaret Odası, Esnaf Odası, sendikalar ve siyasi partiler dile getirerek tartışmaya açmaları gerekir. Zira her seçim arifesinde Kırşehir’e verilen vaatlerin hiç biri yerine getirilmedi, Seçimlerden önce şehrin dört bir yanına “marka şehir, mutlu insan” afişlerinin asılarak sözler verilip yerine getirilmemesi bu kenti temsil eden milletvekillerine de tabi ki sorumluluk getiriyor!
CHP Milletvekili Metin İlhan yüksek sesle dile getirip sormalı,
AKP milletvekili Mustafa Kendirli de verilen sözlerin neden yerine getirilmediğinin izahatını yapmalıdır.
Peki, insanlar mutlu mu?
Gününün çoğunluğunu parklarda oturarak geçiren emekli, tezgâhında çalışan işçi, hastane koridorlarını bekleyen hasta ve yakınları, kaldırımlarda gezen işsizler, iş yerinde çalışan asgari ücretliler, tarlada çalışan çiftçiler, tarımda çalışan mevsimlik işçiler ve yine bankada, postanede, manavda, kasapta, bakkalda kimi görsem mutsuz ve karamsar.
Tüm bunların temelinde ekonomik ve sosyal nedenlerin olduğu gerçeği vardır. Bu gün ülke genelinde olduğu gibi Kırşehir’de de ticaret durmuş vaziyet de. Önlem olarak alınan hiçbir tedbir de yok maalesef.
Hani nerede marka şehir, mutlu insan çehresi?
Demek ki sadece konut yapmakla, park bahçe yapmakla, yolları ve kaldırımları bozup yeniden yapmakla marka şehir olunamıyor ve de insanların mutlu olmaları sağlanamıyormuş.
Peki ya şimdi, CHP yerel de iktidar, tabiî ki yazıp çizeceğiz, eğrileri doğruları objektif bir şekilde dile getireceğiz. Haftaya görüşelim, hoşça kalın.