Marul tane 25 TL, Taze soğan kilo 30 TL, Patlıcan kilo 40 TL, Domates kilo 20 TL, Sivri biber kilo 48 TL, Portakal kilo 10 TL, Salatalık kilo 15 TL, Patates kilo 10 TL, Karnabahar kilo 13 TL, Küçük bağ maydanoz 6 TL, Roka, tere bağı 6 TL, Kabak kilo 20 TL, Ispanak 15 TL!. 

Kırşehir’in merkez Pazar tezgâhlarında satışa sunulan ürünlerin fiyatları bu şekilde, fazlası var eksiği yok…

Her hafta pazarlara gidiyor paramın yettiği kadar ihtiyaçları almaya çalışıyorum. Sebze pazarında etrafa bakınıyorum da vatandaşların artık pazara girmesiyle çıkması bir oluyor. Zira birkaç poşet içinde biraz yeşillik, birkaç yemeklik almışsa 150 veya 200 TL civarında rakamlar tutuyor. Bir asgari ücretli, yine 2 bin 500 TL maaş alan bir emekli evini nasıl geçindirecek anlamak güç doğrusu. Diğer harcamalardan kısıtlanabilir ama yiyeceklerden kısıtlanmaz.

Yukarıda yazdığım fiyatlar son haftanın rakamları, bu ürünlerin fiyatları her hafta artarak yoluna devam ediyor. Pazarcı esnafı çaresiz, tüketici çaresiz, memnun olan kimse yok.

Pazarda herkes alıcısı da, satıcısı da fiyatların yüksekliğinden dert yanıyor. Dar gelirli insanların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere gittiği pazaryerlerinde adeta yangın var. Öyle anlaşılıyor ki, ülkemizin tarım politikasındaki kötü gidişat maalesef vatandaşların cebini yakıyor, yakmaya da devam edecek gibi… Çünkü iktidardan çözüm odaklı bir yaklaşım yok. Oysa tarım cenneti olan Anadolu toprakları yanlış tarım politikaları nedeniyle, sanki hiçbir şey yetişmiyormuş gibi atıl vaziyette. Tabi bunda en önemli etken de maliyet fiyatlarının yüksek olmasıdır.

Sadece Kırşehir’de değil tabi ki, ülkemizin dört bir yanında meydana gelen hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalınması insanımızı derinden üzüyor. Kırşehir Belediyesi’nin sürekli artan gıda fiyatlarına karşı duyarsız kalmadığını görüyoruz. Baharın geldiği şu günlerde tarım alanlarında ve bahçelerde üretim yapılmak üzere ata tohumlarından üretilen iki yüz binin üzerinde sebze fidesini (Domates, biber, patlıcan) hem de ücretsiz olarak vatandaşlara dağıtıyor.

Eeee yıllarca yanlış uygulanan politika ile köylü köyünü terk etmek zorunda bırakıldı, üretim bitti, yokluk, açlık ve sefalet başladı ve hemen aklımıza o eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözü geldi. Bunun ne kadar doğru olduğunu günümüzde hep birlikte yaşamaya başladık…

Kırşehir Belediyesi’nin bir avuç tohumla başlattığı üretim projesinin günler geçtikçe halkın ne kadar yararına olacağını hep birlikte göreceğiz.

Kırşehir’in seçilmiş vekilleri halk artık kiloyla değil, gramla alışveriş yapıyor, lüks konutlarınızdan ve lüks makam araçlarınızdan çıkın gidebilirseniz pazara gidin, alışveriş yapan halkın derdini dinleyin. Evine bir ekmek götürmek için çalışan pazarcı esnafının çaresizliğini görün, görün ki özellikle iktidar partisinin eski yeni vekilleri yıllarca sürdürdüğünüz iktidarınızda, vatandaşın çaresizliğini ve bir avuç sebzeye nasıl muhtaç kaldığını görün!