“Militan Vali” Hatırlatması…

Kırşehir’de nice Valiler gördük, 
silinmez izler bıraktılar…

Son günlerde gündemi meşgul eden, iktidarla muhalefet arasında yargıya taşınan bir “Militan Vali” tartışmaları sürüp gidiyor.
Bu valiler tartışması bana neler hatırlatmadı ki?
Gazetecilik mesleğine yeni başladığım 1960’lı yılların ortalarıydı.
Bu yıllarda Kırşehir’de iki yerel gazete yayınlanıyordu, teksir kâğıdı büyüklüğünde, arkalı önlü basılıp dağıtılıyordu.
Daha sonra ilerleyen yıllarda gazetem “Kırşehir Çiğdem”i yayınlanmaya başlamıştım.
İşte sevgili okurlarım o günlerden bu günlere yarım asırdan fazla bir zaman geçti. 
Aylar yıllar ne çabuk geçti?
O yıllarda Kırşehir’de tanıdığım ilk Vali Aydınlı eski Valilerden Mithat Saylam’ın yeğeni Namık Sezgin’di. Hatırlıyorum da Vali Namık Sezgin’in kızı Serap ile yakışıklı bir diş hekimi olan Cengiz Çelikten ile evlenmişti. 
Namık Sezgin iki yıl sonra Kırşehir’den ayrıldı. Yerine Vali olarak Vanlı Tekin Alp göreve başlamıştı. Tekin Alp te Kırşehir’de iki yıla yakın görev yaptı.
Tekin Alp’in oğlu Metin Alp ta daha sonra Mucur Kaymakamlığı yapmıştı. 
Bu yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanlığını Süleyman Demirel yapıyordu. Bizim Kırşehirli hemşehrimiz Osman Bölükbaşı da muhalefet lideriydi diğer bazı partiler gibi.
Kırşehir’in bu yıllarda nüfusu il genelinde 50 bini bile bulmamıştı. Nüfusun büyük bir bölümü köylerde yaşıyordu. Bu yıllardan sonra köyden şehre göçler başlamıştı. 
Bugünkü Ankara Caddesi’nden Hastane’ye kadar olan caddenin her tarafı sağlı sollu kerpiç duvarlarla çevrili, kavaklıklar ve elmalıklarla doluydu. En büyük bahçe de Müstean Günver’indi.
Hastane o zaman şehrin çok uzaklarındaydı. Bugünkü gibi hastaneye otobüs ve dolmuş seferleri de yoktu. Varlıklı insanlar faytonla, fakirler yürüyerek gidip gelirlerdi. Zaten hastane küçük bir sağlık ocağını andırıyordu. İki-üç doktor ancak vardı. 
Vali Tekin Alp’tan sonra Kırşehir Valiliği’ne Ertuğrul Süer gelmişti. Hiç unutmuyorum Vali Ertuğrul Süer kendisini Vali olarak atayan hükümeti Ankara’da Türk İdareciler Derneği’nin kongresinde sert bir şekilde eleştirmişti de, o günkü CHP Kırşehir Milletvekili Mustafa Aksoy Ertuğrul Süer’e destek çıkarak TBMM’de bir konuşma yapmıştı.
İşte bu tarihlerde başlayan Kırşehir’in adının duyurulmasına Osman Bölükbaşı’dan sonra böyle cesur Valiler duyurmuştu. Bu muhalefetliğin de Kırşehir’e hiçbir faydası olmadı. 
Şimdi acaba Valiler Hükümeti bir eleştirse ne derlerdi, nasıl yorumlarlardı?
O Valileri görünce, tanıyınca insan düşünmeden edemiyor.
İki yıla yakın Valilik yapan Ertuğrul Süer merkeze alındı, yerine Mustafa Bezirgân atanmıştı.
Çok iyi hatırlıyor ve biliyorum ki Mustafa Bezirgân Atatürkçü, babacan, çalışkan ve halkın içinde bir Valiydi. Hatta Kırşehirlilerden kuruş kuruş para toplayarak, Cumhuriyetimizin 50. Yılı dolayısıyla yıkılan eski Valilik Binası önüne bir Atatürk Anıtı yaptırmış, 29 Ekim 1973 tarihinde de açılmıştı. Bu Atatürk Anıtı bugünkü Valilik Binası önünde bulunuyor.
İşte Vali Mustafa Bezirgân’la bu tarihlerde Kırşehir’de bir sanayileşme projelere gündeme gelerek o günkü Belediye Başkanı M. Kemal Hotomaroğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Zülkadiroğlu’ndan sonra İhsan Yeşilli bu işlerin mimarı ve öncüleri oldular. 
Kırşehir’de o yıllarda Oralsan, Meytaş, Kervansaray Yem ve Bulgur Fabrikası, Çemaş ve Petlas’ın proje çalışmaları başlatılmıştı.
Evet bu yıllarda Vali Mustafa Bezirgân, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İhsan Yeşilli, Kırşehir’in yetiştirdiği ancak kıymetini bilemediği değerli insan, İstanbul Suadiye’de oturan değerli hemşehrimiz, şimdi kendisini rahmetli anıyorum Burhan Ulutan Kırşehir’e getirilerek, Kırşehir’in sanayileşmesi yolunda şirketlerin birleştirilmesiyle “Kırşehir Holding” kurulmuş, Petlas Lastik Fabrikası’nın projesini hazırlayarak Kırşehirlileri ortak yapmışlar ve temelini de Başbakan Süleyman Demirel yine böyle karlı bir kış günü 31 Ocak 1977 Pazartesi günü attırmışlardı.
Burhan Ulutan Demokrat Parti’nin ve Başbakan Adnan Menderes’in en değerli bürokratlarından biriydi. Başbakan Menderes’in konuşmalarını hazırlayan, Hazine’den ve Çimento Sanayi’den Sorumlu Genel Müdürüydü. 
Burhan Ulutan projesini yapıp, temelini Başbakan Süleyman Demirel’e attırdıktan sonra, Kırşehir’e olan borcunu da kim bilir ödemişti ama Kırşehir’e kırgındı. Uzun yıllar Kırşehir’e bir daha gelmedi.
Gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in bir kuruluş yıldönümü törenlerinde davetimiz üzerine İstanbul’daki Kırşehirlilerle birlikte şehrimize gelmiş, bugünkü Grand Hotel Terme’de düzenlediğimiz ve kendisine günün anısına bir plaket verdiğimiz törende tarihi bir konuşma yaparak “Memleketimi ne kadar özlemiştim. Benim bu özlemimi gideren, beni Kırşehir’e yıllar sonra getiren gazetemizin sahibi Şevket Güner’e teşekkür ediyorum” derken, gözleri dolmuştu.
Evet sevgili okurlarım o günlerden bugünlere neler geldi, neler geçti…
Vali Mustafa Bezirgân müteşebbis ruhluydu. Kırşehir’de Esnafspor ile Malyaspor’u birleştirilip yeşil-beyazlı Kırşehirspor’u kurmuştu. Eşi Güler Hanım ile birlikte Kırşehir’de dükkân dükkân dolaşıp Kırşehirspor’a yardımlar toplamıştı. Kırşehirspor Başkanlığı’na Av. Hayri Çopuroğlu’nu, Teknik direktörlüğüne de eski Beşiktaş’lı Muhittin Kıpçak’ı getirmişti. 
Vali Bezirgan’ın Kırşehir’de silinmez izler bıraktığını unutmak mümkün mü?
    Kırşehir’de Valilik yapmış, görevi sırasında silinmez izler bırakan nice Valilerimiz oldu. Bunlardan biri de Mustafa Yıldırım unutulur mu? Vali Yıldırım görevi sırasında Jeotermal A.Ş.’yi kurup Kırşehir’in bir bölümünün ısınmasına öncülük etmiş, ondan sonra gelen Vali Neşet Kanyılmaz da bu projeye hayata geçirerek 1800 konutun ısıtılmasını sağlamıştı.
    Ya Vali İrfan Kurucu? O da Kırşehir’e unutulmaz hizmetler yapan Valilerimiz arasındaydı. O da diğer bazı Valilerimiz gibi tam bir devlet adamıydı. Kırşehir’e bir üniversite açtırmak için o yıllarda bir vakıf kurdu, sonra unutulmaz mücadeleler verdi. Bugünkü Ahi Evran Üniversitesi’nin temelini o attı dersem fazla abartmamış olurum. 
    Vali İrfan Kurucu Cumhuriyet’in 75. Yıldönümü nedeniyle o günün anısına kurulan heyetle birlikte benim de önerilerim üzerine bugünkü Cacabey Meydanı’ndaki şahlanmış at üzerindeki Atatürk Anıtı’nı Kırşehir’e kazandırmıştı. 
    Vali İrfan Kurucu, kendisinden önceki eski Valilerimizden Mustafa Bezirgân’ın Cumhuriyetimizin 50. Yıldönümü nedeniyle hatırlattığı  “Kırşehir İl Yıllığı”ndan sonra o da Cumhuriyetimizin 75. Yıldönümü dolayısıyla bir “Kırşehir İl Yıllığı” hazırlatarak Kırşehir kültürüne sundu. Hatta Türk Ocağı’na bir hizmet binası kazandırdı.
    Vali Kurucu’dan sonra Kırşehir’e Vali olarak atanan Lütfullah Bilgin de Kırşehir’e bugünkü yeni Valilik Binasını kazandırmış, oturduğu Yenice Mahallesi’ndeki Vali Konağı’nın devasa bahçesini eğitime açmış, hayırseverlere okullar yaptırmıştı. Yeni Vali Konağı’nı da Kervansaray’ın zirvesine yaptırmıştı.
    Hala görüştüğümüz ve hepsi de bizim için değerli bir dost olan Valilerimiz, Kırşehir’i çok yakından takip ediyorlar ve hala sık sık Kırşehir’e gelerek dostlarıyla bir araya buluşuyorlar. 
    Görev yaptığı yıllarda partizanlık yapmadılar, herkese eşit ve tarafsız hizmetler sundular. Bu nedenle halkın gönlünde haklı bir yer edindiler.
    Bugün de görev başında değerli bir Valimiz var. Sayın İbrahim Akın tam bir devlet adamı. Kendisiyle zaman zaman görüştüğümüzde Kırşehir’e hizmet etmek için neler yaptığını daha iyi öğreniyorum. 
    Halkın içinde olan, devletin her kuruşunu yerli yerince harcanmasını sağlayan Sayın Valimiz İbrahim Akın da inşallah kafasındaki Kırşehir’i yakından ilgilendiren önemli projeleri hayata geçirir, o da Kırşehirlilerin gönlünde silinmez izler bırakan Valiler arasına katılır. 
    Özetle Kırşehir’de nice Valiler geldi, geçti. Partizanlık yapmayan, devletin Valisi olduğunu hissettiren, Kırşehir’e hizmet etmek için gecesini gündüzüne katan Valilerimizi hiçbir Kırşehirlinin unutması mümkün değil. Hâlâ aradan yıllar geçse de bu Valiler Kırşehirlilerin gönlündedir.     
    Hayatta olan Valilerimize sağlıklar dilerken, aramızda olmayanlara da rahmetler diliyorum.