Geçen hafta AK Parti Kırşehir eski Milletvekili Hacı Turan bir açıklama yapmış ve bizim gazeteden de “Hacı Turan’dan Kırşehir’e fabrika müjdesi” diye verildi.          İnanın ne kadar sevindim!          Hacı Turan’ı eskiden beri tanırım.

Geçen hafta AK Parti Kırşehir eski Milletvekili Hacı Turan bir açıklama yapmış ve bizim gazeteden de “Hacı Turan’dan Kırşehir’e fabrika müjdesi” diye verildi.

         İnanın ne kadar sevindim!

         Hacı Turan’ı eskiden beri tanırım.  Yalan söylemez, sözüne güvenilir, sözü senettir sizin anlayacağınız.

         Hacı Turan bir kez milletvekili seçildi, iki kez aday gösterildi, kazandı, aday gösterilmedi. Ama Kırşehir’den ve Kırşehirlilerden pek kopmadı.  Şu an AK Parti’nin teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısıymış. İl, ilçe dolaşıyor, Kırşehir’in etkinliklerinde yer alıyor.

Zaman zaman Kırşehir’de sporculara forma dağıtıyor. Artık şu Kırşehirspor’u 3. Lig’e de aldırsa tam olacak. İşte o zaman hizmet yaptı diyeceğiz.

         Neyse şu fabrika Kırşehir’e kurulsun da kim kurarsa kursun, kim kurdurursa kurdursun!

         Fabrikaya, fabrikalara Kırşehir’in o kadar ihtiyacı var ki anlatamam.

Şimdi sırası geldi belirtmem lâzım.

         Şimdi Kırşehir’e üç dönemdir Milletvekili olarak hizmet eden Mikâil Arslan, Cumhuriyet tarihinde devlette alacağımız bütün hizmetleri getirdi. Kırşehir’e eserler kazandırdı.

         Kısa da olsa ondan bahsetmeden geçemem.

         Kırşehirliler unutmuşsa bir kere daha sayıyorum.

         Şu yazacağım bütün eserlerin hepsini Kırşehir’e Mikâil Arslan kazandırdı.

Ahi Evran Üniversitesi…

Polis Okulu…

Adliye Sarayı…

İlçelere yüksekokullar…

TOKİ konutları…

Öğrenci yurtları…

Duble yollar…

Sıdıklı-Sarıyahşi Köprüsü…

Şimdi de bir çok yatırımın yapılması için projeler üreten, bunları bakanlıklarda sürekli takip eden Mikâil Arslan’a ben şimdi teşekkür etmez miyim, onun alnından öpmez miyim?

Bu projeleri inkâr etmek, görmezden gelmek insanlıkla bağdaşır mı?

Allah razı olsun Mikâil Bey’den… İyi ki o seçilmiş…

Bundan 15 yıl önce bilmem ne partisinin bir milletvekili vardı. Söylediğinin, konuştuğunun aslı astarı yoktu ve bir açıklama yaptı, “Kırşehir’in haklarını devletten şehit maaşı gibi toptan alacağız!” dedi, çıktı!..

Amaaa, biz de ciddi bir şey diyor sandık. Meğer palavra atıyormuş, kendini gündemde tutmak istiyormuş.

O milletvekili şimdi binlerce lira maaş alıyor, Kırşehir’e gelmez, gelemez, insan içine çıkamaz. Bugün yeniden aday olsa akrabaları bile oy vermez.

Ya bir de Kırşehir’de kavaklığı bekleyen eski milletvekili var!

Bir de şu iki dönem Kırşehir Milletvekili seçilen Abdullah Çalışkan vardı. O ne iş yapıyor, Kırşehir’le ilgi çalışmaları var mı merak ediyoruz! Görürseniz selâm söyleyin! O da yok!

Üçüncü kez aday gösterilmeyince Kırşehir’e geldiğini gören var mı?

Belki o da yakında bir fabrika müjdesi verir de biz de sevinç gösterilerinde bulur, bir daha ki seçimde yeniden parlamentoya göndeririz kim bilir!

Peki bizim diğer eski ve yeni milletvekillerinden Muzaffer Aslan, Salih Çetinkaya Irmak Bucağı’nın çocukları olarak ne yapıyorlar? Onlar Kırşehir’e fabrika falan açtırmıyorlar mı? Bu konuda bak eski Milletvekili Hacı Turan nasıl çalışıyor, boş duruyor mu? Zaten boş duranı Allah ta sevmez.

Örneğin Salih Çetinkaya köylerinin yanından geçen hava alanı yolunu bir başlatsa iyi olur. Gerçi hava alanımız olmasa da olur. Biz de Kayseri ve Nevşehir’e gider, orda bineriz.

Bir de şu hızlı tren meselesi vardı. O tren işi ne oldu? İnşallah tren de gelir. Hızlı tren olmasa da olur, ağır ağır giden kara tren olsun yeter. Şöyle bir uzaktan seyredelim, sesini duyalım yeter!

Elin hızlı treni Ankara’ya, İstanbul’a gidiyor.  Bizim tren  de Yerköy’den gelip, Ortaköy’e gidiyor.

Rahmetli Hacı Mehmet Gülten ağabeyimiz şu treni çok bekledi. Ama göremedi. Görseydi Hacı Ağa ilk perşembe günü trenle Ortaköy’e gidecekti. Ortaköy Pazarı’nda hindi , yağ ve peynir alacaktı. Belediye’nin altında bekledi, bekledi ömrü vefa etmedi, “bu terinin geleceği yok!” diyerek 98 yaşında “hadi bana eyvallah” dedi bu dünyaya!

Ne yapalım Kırşehir’e kim hizmet getiriyorsa ona teşekkür etmek, bizim görevimiz olsa gerek. Ben de öyle yaptım bugün…