Metropol illerin dışında kalan Kırşehir gibi küçük illerde hem ticaret hem de siyaset yapmak ne kadar zor ise, gazetecilik mesleği de bir o kadar zor ve meşakkatli bir iştir.

 Yedi yıldan fazla sürdürdüğüm ve özveri ile severek yaptığım bu işi her zaman ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde yapmaya çalışıyorum.

Ülkemizin genelinde siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel ve sportif alanda oluşan olumlu olumsuz ortamı ve ayrıca yaşadığımız kentin sorunları ve sıkıntılarının giderilmesi yönünde her zaman yapıcı ve bilgilendirici yazılar yazarak kamuoyuna sunmaya gayret gösteriyorum.

“Kırşehir Çiğdem”  Gazetesi’ni 42 yıl önce yayınlandığı ilk günlerden beri tanıyor ve takip ediyorum. Gazetenin kurucusu Şevket Güner’in bu gazeteyi bugünlere taşımak için çok büyük mücadeleler verdiğini yakından biliyorum.

Gazetecilik mesleğini erdemli bir şekilde ifa eden, Kırşehir ve Kırşehir’in bu yürekli, en eski gazetesi olan “Kırşehir Çiğdem” gazetesi kurucusu Sayın Şevket Güner yazılarında devamlı Kırşehir’i gündeminde tutar o tam bir Kırşehir aşığıdır. Kırşehir ve Kırşehirlilere söz söyletmez, haksızlıklar karşısında susmaz.

Bu nedenle olsa gerek bütün Kırşehirlilerin, tüm siyasilerin, il yöneticilerinin, sivil toplum örgütlerinin güven duyduğu Kırşehir’in gerçek bir yerel gazetesi olarak bugün hala ilk günkü gibi yoluna devam etmektedir.

Sayın Şevket Güner ve kardeşi Salih Güner hep doğruların peşinde, ilkeli ve tarafsız düşünerek “doğrular hiçbir zaman mağlup olmazlarmış” şiarıyla hareket ederek gerçekleri sadece gerçekleri kaleme almaktadırlar ve onları böyle gördüm, böyle tanıdım.

Onları bir kere daha kutluyorum.

Hiç bir zaman yıkıcı ve yanlış haberler peşinde koşmayan, devletine bağlı, Atatürk ilkelerinin savunucusu haber ve yorumlarıyla her zaman Kırşehir’in menfaatlerini ön planda tutarak bu doğrultuda objektif bir şekilde yayın hayatını sürdüren “Kırşehir Çiğdem” gazetesi çalışanlarının fedakâr ve özverili çalışmalarını biliyor, takdire şayan buluyorum.

Okuyucu gazeteyi alıp şöyle bir göz atarak kısa süre içerisinde gazeteyi okuyabiliyor. Ancak, onu her gün yeniden ilgi ile okunur hale getirmek için, sabah başlanılan iş, gecenin geç vakitlerine kadar emek harcanarak bir araya getirilip derlenen haberler okuyucu ve kamuoyu ile ancak paylaşılmaktadır.

Gazeteyi her türlü şartların mevcut olduğu büyük şehirlerde çıkarmak kolaydır. Zor olan Kırşehir gibi Anadolu'nun ortasında ve bin bir güçlüğe rağmen kıt kanaat olanaklarla çıkartmak ve belki ondan da önemlisi uzun yıllar yaşatabilmektir.

Hani bazı hadiseler vardır anlatılmaz ama yaşanır. İşte, Anadolu’nun şirin kentinde gazete çıkarmanın ne demek olduğunu onu yaşayanlar bilir.

Özellikle demokrasilerde özgür basının varlığı rejim açısından tabi ki önem taşır. O yerdeki yönetenlerle halk arasında bir duvar değil, iletişim köprüsü işlevini yerine getirir. Yerel basın, demokrasinin vazgeçilmez koşullarından çok sesliliğin de önemli bir parçasıdır. 

İşte, bütün bu özellikleriyle Ahiler diyarında kurucularının 42 yıldır yayınlama başarısı gösterdiği, “Kırşehir Çiğdem” gazetesini çok sesliliğin bir örneği olarak görmek en doğru yaklaşım olur.

Anladığım kadarıyla 2014 yılında daha da güçlenerek devam eden “Kırşehir Çiğdem” gazetesi, hizmetine siyasi, kültürel, aktüel, ekonomi, magazin ve spor dallarındaki yazılarıyla devam etmektedir.

Gerçekten Kırşehir’in fikir gazetesi niteliğinde olan “Kırşehir Çiğdem” Kırşehir’in en eski basın yayın organı olma özelliğine sahip olduğunu biliyorum.

Bu vesile ile ben de on yıla yakındır “Kırşehir Çiğdem”de özgürce yazılar yazmaya çalışıyorum. Gördüğüm kadarıyla her görüşe açık “Kırşehir Çiğdem”i 42 yıldır özveriyle bugünlere taşıyan başta Sayın Şevket Güner ve Salih Güner olmak üzere, dizgisinden mizanpajına, baskısından dağıtımına kadar emeği geçen, bütün basın emekçilerini bu mutlu günlerinde kutluyor, başarılı yayın hayatlarının devamını diliyorum.

İyi ki varsın “Kırşehir Çiğdem”…