Katar küçük ama varlıklı bir ülke, tek bir mülteci bile kabul etmez, milli geliri 130 bin dolar. Katar’ın ülkemizde de önemli ölçüde yatırımları var.

Katar küçük ama varlıklı bir ülke, tek bir mülteci bile kabul etmez, milli geliri 130 bin dolar. Katar’ın ülkemizde de önemli ölçüde yatırımları var. Şimdilerde emperyalist ülkeler bu ülkeye, bu ülkenin kaynaklarına dokunmak istiyorlar.
Bahane hazır teröre destek verdin diyerek işin içinden çıkmak işlerine geliyor, kendilerini de bu yolla haklı gösteriyorlar. ABD Başkanı'nın Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette, Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah el-Sisi ve Suudi Arabistan Kralı Salman’ın birlikte çekilen fotoğrafları basına yansıdı, sadece fotoğraf olarak bakmamak gerekir orada verilen birliktelik barışın, dostluğun, kardeşliğin, hoşgörünün fotoğrafı değil de, sanki Katar’a dokunuş gösterisi gibi algılandı.
Katar krizinin başlamasından hemen sonra, Türk askeri Katar’ı korumalı denildi, iyi de be kardeşim Hükümet yetkilileri, Suriye rezaletini gördük ve halen yaşıyoruz, ülkesini atıp kaçan Suriyeliler bizim ülkemizde yiyip içip gezip eğleniyorlar. Türk askeri de Suriye’yi korumak için savaşıyor. Bu rezaletten bir ders çıkarmalıyız. Herkes kendi ülkesinin güvenliğini sağlamalı, Katar’ı kendileri korusun bize ne Katar’ın güvenliğinden diyebilmeliyiz.
Katar krizinden sonra ABD; İran, Çin, Hindistan, İngiltere ve Türkiye'ye farklı pencereden bakar olduğu tartışılmaya başlandı. Sanki yeni bir yüzyılın yeni oyunları gibi algılamak daha doğru olur diye düşünmek gerekir.
Kırşehir’in Cacabey meydanında sıcağın altında vakit geçirmeye çalışan insanlar aralarında konuşurlarken istemeden de olsa sohbetlerine katıldım ve bu insanların;
Kore’ye asker göndermenin yanlış olduğunu,
Suriye ‘ye asker göndermenin yanlış olduğunu,
Şimdi de Katar’a asker göndermenin yanlış olduğunu konuştuklarını yine,
Ortadoğu nun: Stratejik derinlik olduğunu, Ege Adalarının: Stratejik sessizlik olduğunu, Katarın ise: Stratejik bir gereksizlik olduğu tartışmalarına ortak oldum.
Evet, Mehmetçik gönderilecekse Yunanistan'ın işgal ettiği adalarımızı almaya ve oraların güvenliğini sağlamaya ve o adaları koruma görevi ile gönderilmelidir.
Ortadoğu da oluşturulan sislenmiş ilişkilerin içine Türkiye bilinçli olarak çekilmekte ve yaratılan sorunların parçası haline getirilmek istenmektedir.
Çıkartılan Katar krizinde,
Terör bahane,
Enerji şahane diyebiliriz.
Ne ilginçtir ki, yaşadığımız yüzyılın coğrafyamızda güç paylaşımının yeniden yan yana getirilmesini yeni gösterime girmiş film gibi izliyoruz sanki.