Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu zamana kadar yaşamadığı belirsizliğe ve krize doğru sürükleniyor. Gerek siyasi ve gerekse ekonomik bir çıkmazın eşiğine geldi.
Ekonomik piyasanın, dövizle alışveriş yapanların ve üretimde ARGE’si olmadan, patentle lisansla çalışarak kolay ve zahmetsiz para kazanmanın rahatlığı içerisinde lükse alışmış büyük patronların ve bilhassa ithalat kaymağının tadına alışmış kesimlerin, bu derece huzursuz olacaklarını hesaplamamanın yanlışlığı bizi bu duruma getirdi.
Hükümetin beceriksiz icraatçıları, tehlikeyi son anda fark etse de alınacak tedbirlerin gecikmişliği, piyasada panik yaratılmasına sebep oldu.
Tarım ürünlerinde süspansiyonun çiftçiye birinci elden ulaşamaması, aracı şahısların verilen yardımları oturduğu yerden pay etmesiyle cukka lobisinin doymak bilmeyen iştahı, her dönem olduğu gibi devreden hiç bir zaman çıkmadı ve çıkarılamadı.
Küçük üretici yani köylü yetiştirdiği malı, adeta haraç vermeden satamıyor. İğneden ipliğe ithalatı ticaret sananlar, Tarım ürünleri ve canlı hayvan ithali ile sorunu çözeceğini zannedenler, ihtiyacı karşılamayınca ne olduğu belli olmayan karkas et ithali ile kasapları da tuş etti.
Kırşehir tarım ve hayvancılık şehri olmakla övüne dursun, Kırşehir’de insanlar tarım ve hayvancılıktan her geçen gün umutlarını yitirmiş, pek çok kişi yanlış yatırım yapmaktan mandıralarının kapısına kilit vurmak zorunda kalmış durumdadır.
Kırşehir’de plansız-programsız yapılan hayvancılık ve tarım yatırımlarının gerekse kaynaklarına, gerekse çevreye verdiği zararları sineye çektik, insanlar para kazansız, işsizliğin önüne geçilsin diye sabır gösterdik, destek verdik, ama ne yazık ki iflaslar başladı.
Korkarım Kırşehir’de bu iflaslar daha fazla artmaz. Çünkü Kırşehir’deki besiciler yurt dışından euro ile aldıkları hayvanları, yine Euro ile aldıkları samanlarla besleyip büyütecekler, kestirip satacaklar ki para kazansınlar!
Öyle ki şu son dövizdeki artışlarla hepsi kara kara düşünmeye, hatta zararın neresinden dönersek kardır hesabı ile elindeki hayvanları elden çıkarmanın hesabını yapan Kırşehir çiftçilerin her geçen gün arttığını görüyorum.
Bu durum Kırşehir için alarm vermektedir.
Hazır para tamahı ile Et Balık Kurumlarını peşkeş çektiği yandaşlar, amacında başka daha kârlı gördükleri emlakçılığa soyununca, üretici kabzımal ve tefecilerden usanarak, oy uğruna verilen asgari emekli aylığı veya yaşlı aylığı ile ömrü seyre daldı.
Damızlık hayvan ve yemlik tahıl yetiştiren Devlet Üretme Çiftçilerini parası olan toprak ağlarının hizmetine sunarak, çiftçinin güvendiği ve damızlık hayvan üreten çiftliklerinin elden çıkarılması, su anda yanlışlığın farkına varıldı mı bilmiyorum.
Toprak mahsulleri ofisleri, akıllara zarar icraatları ve çiftçiyi sokak vurguncularının insafına bırakarak adeta seyre daldı.
Devlet harcamalarında herhangi bir geri adım atmazken, vatandaşın yastık altındaki dövizine göz diken devlet…
Dolaylı ve bordolu çalışanlardan başka vergi toplayamayan devlet…
İşlenmiş ve cezaları kesinleşmiş paralarda pazarlık yapmaya çalışması, devletin her konuda olduğu gibi vergi toplamada da acziyetini gösteriyor. Devletin satacak bir şey kalmayınca, laf ebeliği ile piyasayı rahatlatmaya çalışsa da, iyi olursa ustadan, kötü olursa çıraktan ve zengin babanın haylaz evladı misali enflasyonu yabancı güçlerin ve faiz lobisinin devrede olduğunu anlatmaya çalışan yetkililerin inandırıcılığı pek kabul görmüyor artık.
Sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’a konuşma metni hazırlayanların dikkatine sunulur.