Cumartesi günü milletçe Kurban Bayramını idrak edeceğiz. Milletimiz buruk bir bayram yaşayacak, zira her bir ailenin alım gücü önceki yıllara göre biraz daha düştü ve her aile, her birey biraz daha fakirleşti.

Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde “yüksek kur, düşük faiz” denildi ve A’dan Z’ye tüm ürünlere peş peşe zam gelmeye başladı ve ardı arkası kesilmeden halen de devam ediyor. Herhangi bir ürünü bugün satın aldığınızda yarın aynı ürünü aynı fiyata almak artık mümkün olmuyor.

Ayrıca aynı marka aynı gramajlı ürün farklı ticarethanelerde farklı farklı fiyatlara da satılabilmektedir. Yani bozulan ekonominin düzeltilmesi için iktidar bir önlem alamıyor ve piyasada denetimde yok maalesef.

Halkın yaşadığı sıkıntılar görülmeli ve durumun ciddiyeti kavranmalı, ona göre de adım atılmalıydı, olmadı. Halen de yapılan çalışma yok. Ancak, iktidar ekonominin bozulduğunu, milletin alım gücünün iyiden iyiye düştüğünü, halkın fakirleştiğini, insanların perişan durumda olduğunu görüyor ve biliyor. İşte bunun için asgari ücrete ara zam, BAĞKUR, SSK ve emekli sandığı emeklilerine zam, çalışan işçi ve memura yeterli olmasa da zam yaparak bir nebze olsun alım güçlerini yükseltme cihetine gitti.

Yeterli mi?

Hayır yetmez.

Hayat pahalılığının artık çekilmez bir hal aldığı şu durumda yapılan zamlar da çözüm olmuyor. Bugün verilen zamlar üç ya da beş gün sonra eriyip gidiyor. Yani kaşıkla verilen kepçe ile geri alınıyor. Milletin artık dayanacak gücünün kalmadığı aşikâr. Çiftçi dertli, işçi dertli, zam alan memur dertli, emekli hepten dertli, ya bir de halen işi gücü olmayan evine bir ekmek götüremeyen işsiz vatandaşın hali içler acısı.

Burada milletin yaşayabilmesi için ihtiyaç duyduğu ürünleri ve bunlara gelen zamları sıralamaya gerek yok, zaten yüksek fiyat artışlarını görmeyen bilmeyen kalmadı. Her şeyin temelinde yükselen benzin, mazot fiyatları ile yüksek döviz fiyatları yatmaktadır. Bu temel ürünlerin fiyatlarında indirime gidilmediği sürece diğer hiçbir ürünün fiyatında gerileme olmaz. Önümüzdeki günlerde de yine bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada zam furyasından kurtulamayacağız sanki.

Yirmi yıllık iktidarın, yerinde kalıcı bir çözüm önerisi yok maalesef. Böyle giderse bu günleri bile arar olacağız.

İktidar, halkın sıkıntılarını görerek hareket etmeli ve yıkıcı hale gelen fiyat artışlarının önüne geçmelidir. Bunun için çözüm yolları bulmalı ve uygulamaya geçmelidir. Yoksa zam, zam, zam yaparak bir yere varılmayacağı artık görülmüştür.

Hayat pahalılığı derin ve çok ağır, halk geçim derdinde ve başka bir şey düşünemiyor. Mutfaklarda tencerelerin kaynayamadığı günleri yaşıyoruz, artık sözün bittiği yerdeyiz boş tencere iktidarı götürür, yenisini iktidara getirir.

Hükümet yetkililerinin her ne kadar uyuyun bir süre sonra uyanın enflasyon düşmüş olacak, hayat pahalılığı ortadan kalkmış olacak dese de millete pek inandırıcı gelmiyor artık. Zamlar kalıcı olduğu gibi giderek de artış göstermekte ve sonunun da geleceği sanki yok gibi. Bayramınız kutlu olsun.