SEÇİMLERDEN hemen sonra oluşan Meclis tablosuna baktığımız zaman parlamentoya giren 4 parti açıklamaları ve davranışlarıyla satranç oynar gibi hamlelerini bir bir ortaya koyuyorlar. Şimdi bu tablo da kurulacak hükümet ile ilgili yapılan açıklamalarda parti liderlerinden farklı açıklamalar ve hamleler geliyor.

SEÇİMLERDEN hemen sonra oluşan Meclis tablosuna baktığımız zaman parlamentoya giren 4 parti açıklamaları ve davranışlarıyla satranç oynar gibi hamlelerini bir bir ortaya koyuyorlar.
Şimdi bu tablo da kurulacak hükümet ile ilgili yapılan açıklamalarda parti liderlerinden farklı açıklamalar ve hamleler geliyor.
Seçimin kazananlarından HDP ve MHP yaptıkları açıklamalarda AKP ile bir koalisyonda asla yer almayacaklarını net bir şekilde ifade ettiler. Bu yapılan açıklamalardan sonra gözler elbette ki CHP’ye çevrildi...
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye'nin önemli sorunları var. Seçmen parlamentoda oturun uzlaşmayla bunu çözün' diyor. Sayın Başbakan gelirse kapımız açık, tabiî ki görüşürüz” sözleri olası bir AKP ve CHP koalisyonunu işaret ediyor.
Türk siyasi hayatı açısından tarihi sonuçlar doğuran 7 Haziran seçimlerinin sonrasında, genelde fluu görüntülerin kaybolarak sislenmiş ilişkilerin son bulduğu, bir rahatlamanın, sükunetin, sakinleşmiş ortamın yaşanmakta olduğu görülmektedir.
Ancak olup bitenlerden anlayabildiğim kadarıyla, Cumhurbaşkanı hem sonuçları hazmetmeye hem de kendisine çizilmek istenen sınırları şimdiden ihlal ederek koalisyon görüşmelerini bizzat yürütmeye çalışıyor gibi izlenim veriyor.
Deniz Baykal’la yaptığı görüşme, siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüşme talebinin altında elbette ki bunlar yatmaktadır.
Liderlerin açıklamalarına bakılırsa 7 Haziran’da sandıktan çıkan mesaj algılanamamış ve halen sandığın duygusallığı üzerine konuşularak hareket ediliyor ki, bana göre de AKP’siz bir koalisyon olanağı sanki imkansız gibi görünüyor.
Seçim sonrası gidişata ve yapılan açıklamalara bakılırsa, her ne kadar iş çevreleri AKP-CHP koalisyonu deseler de, siyaseten en doğru koalisyon AKP-MHP koalisyonu olur. Nitekim Kırşehir sokaklarında, parklarda, kahvelerde insanların ortak düşünceleri siyaseten uyumlu olursa uzun ömürlü olur, yaşamsal sorunların çözümü kolaylaşır, bu nedenle de AKP-MHP koalisyonu kurulmasının gerekliliği daha çok konuşulmaktadır.
Doğru olan her partinin, her parti ile koalisyon yapmasıdır. Ülke yönetimine talip olmayan, sorumluluk almak istemeyen, elini taşın altına koymayan, koalisyondan kaçan veya bin bir bahaneler ileri süren parti önümüzdeki süreçte kaybeder. Öyleyse; Sandıktan çıkan mesaj iyi okunmalı, her parti ilkelerinden ödün vermeden sorumluluk üstlenmeli, ülkenin yönetimine ve dolayısıyla da sorunları çözmeye aday olmalıdır.