Gazetecilik mesleği zor ve meşakkatli bir iştir. Beş yıldan fazla sürdürdüğüm ve özveri ile severek yaptığım bu işi her zaman ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde yapmaya çalışıyorum.

Gazetecilik mesleği zor ve meşakkatli bir iştir.
Beş yıldan fazla sürdürdüğüm ve özveri ile severek yaptığım bu işi her zaman ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde yapmaya çalışıyorum. Yaşadığımız kentin sorunları ve sıkıntılarının giderilmesi yönünde her zaman yapıcı ve bilgilendirici yazılar yazarak kamuoyuna sunmaya çalışıyorum.
41 yıldır mesleğini erdemli bir şekilde icra eden, “Kırşehir Çiğdem” gazetesi kurucusu, benim de büyüğüm sevgili ağabeyimiz Şevket Güner’in daveti ile yazıp çizmeye başladım.
Tabi zaman içerisinde benim yazılarımdan rahatsızlık duyanlar oldu ve gazete kurucusu Şevket Güner’den bana yazı yazdırmamasını istediler. Ancak Sayın Güner hep doğruların peşinde olduğu, ilkeli ve tarafsız düşündüğü için bu söylemlere çok fazla itibar etmedi. Demek ki doğrular hiçbir zaman mağlup olmazlarmış.
Hiç bir zaman yıkıcı ve yanlış haberler peşinde koşmayan, her zaman Kırşehir’in menfaatlerini ön plânda tutarak bu doğrultuda objektif bir şekilde yayın hayatını sürdüren “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi çalışanlarının fedakâr ve özverili çalışmalarını biliyor takdire şayan buluyorum.
Okuyucu gazeteyi alıp şöyle bir göz atarak 30 dakika içerisinde gazeteyi okuyabiliyor. Ancak, onu her gün yeniden, yeniden ilgi ile okunur hale getirmek için, sabah başlanılan iş, gecenin geç vakitlerine kadar emek harcanarak bir araya getirilip derlenen haberler okuyucu ve kamuoyu ile ancak paylaşılmaktadır.
Gazeteyi olanakların çok olduğu metropol iller gibi büyük yerleşim yerlerinde çıkarmak kolaydır. Zor olan Kırşehir gibi Anadolu'nun ortasında ve bin bir güçlüğe rağmen kıt kanaat olanaklarla çıkartmak ve belki ondan da önemlisi uzun yıllar yaşatabilmektir.
Hani bazı hadiseler vardır anlatılmaz ama yaşanır. İşte, Anadolu’nun şirin kentinde gazete çıkarmanın ne demek olduğunu onu yaşayanlar bilir.
Zamanla “Kırşehir Çiğdem” gazetesi kurucusu Şevket Güner bu mesleğe başladığı ilk yıllarını ve yaşadığı zorlukları anlatır. Bunlar 41 yıllık bir meslek duayeninin anıları olarak benim de ajandamda yerini almaktadır.
Özellikle demokrasilerde yerel basının varlığı rejim açısından tabi ki önem taşır. O yerdeki yönetenlerle halk arasında bir duvar değil, iletişim köprüsü işlevini yerine getirir. Yerel basın, demokrasinin vazgeçilmez koşullarından çok sesliliğin de önemli bir parçasıdır.
İşte, bütün bu özellikleriyle Ahiler diyarında kurucularının 41 yıldır yayınlama başarısını gösterdiği, “Kırşehir Çiğdem” Gazetesini çok sesliliğin bir örneği olarak görmek en doğru yaklaşım olur.
Görebildiğim kadarıyla 2014 yılında yayım hayatına çağdaşça birleşerek devam eden “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi, hizmetine siyasi, aktüel, ekonomi, magazin ve spor dallarındaki yazılarıyla devam etmektedir.
Kırşehir’in fikir gazetesi niteliğinde olan en eski basın yayın organı olma özelliğine sahip olduğunu görüyorum.
Bu vesileyle, çağdaşça birleşerek zenginlik (içerik olarak) yaratmada emeği geçen;
Sayın Şevket Güner’e,
Sayın Adem Akkuş’a,
Sayın Murat Seyitgazioğlu’na,
Emeğini esirgemeyen alın teri ve göz nuru ile ince eleyip sık dokuyarak gazetenin bugünkü hale getirilerek, okurla buluşturan;
Salih Güner’e,
Gülnaz Ceylan’a,
Beyhan Ballı’ya,
Oktay Koçyiğit’e
Başarıları daim olmasını diliyor, “KIRŞEHİR ÇİĞDEM” gazetesinin 41. kuruluş yılını kutluyorum.