sevket

Nerdesiniz Atatürk’ün gençliği?

 

“Başımıza neler örülmek istendiği ve nasıl direndiğimiz, daha doğrusu milletin isteklerine uygun biçimde ve onun desteğiyle nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ders teşkil etmeli ve uyanıklık sağlanmalıdır.”

Büyük Önder Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı günlerinde halkını böyle uyarmış ve

“Her şey unutulur, fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız, o gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır. Gelecek umudunun ışıklı çiçekleri onlardır” demişti.

Atatürk’ün “Türk gençliğinin koruyuculuğuna” bıraktığı Cumhuriyet tehlikede midir? Nasıl olur da Türk gençliği böyle bir duruma katlanır?

Seçilmiş, en çok oyu o almış, boyun eğmeliymişiz… gibi laflarla uyutulmak istenen milyonları, kandırmak, şaşırtmak, yolunu değiştirmek imkanı yoktur.

Şaşıyorum AKP ileri gelenlerinin gözleri mi görmüyor, kulakları mı duymuyor?

Türk gençliğinin ne istediğini, ne istemediğini anlamıyorlar.

Kendi isteklerini dayatıyorlar. Onun için meydanlarda hak arayanlar dövülüyor, öldürülüyor.

Demokrasilerde böyle bir şey olur mu?

Türk gençleri “Biz artık istemiyoruz” diyebilmek zorundalar.

Gündüz-gece meydanları doldurup, taşıran halkın uyanışı her türlü baskı ve zulme karşı direneceklerdir. Zira Atatürk gençliğe hitabesinde vatanın geleceğini tarif etmiştir.

Türk gençliği artık bunun bilincindedir. Ülkeyi çağdaş uygarlıktan koparmak çabasındakiler buna muaffak olamayacaklardır.

İktidarlar tüm halkını sevmek ve kucaklamak zorundalar. Geçmiş bazı iktidarların yaptıkları ve akıbetleri unutulmamalıdır.

Mustafa Kemal’in herkese ders olacak, kulaklarına küpe olacak şu sözleri ile yazımı noktalamak istiyorum:

“Bir gün bağımsızlığını ve Cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın ortamın imkan ve şartlarını düşünmeyeceksin.”

Şartlar ters olabilir, düşmanlar yenilmez sayılabilir, iç ve dış düşmanlar, hatta içimizdeki hainler kendilerini ezilmez saysalar da…

“Ey Türk gençliğinin genç kuşakları, işte bu ortam ve şartlarda bile görevin Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini korumaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Biz böyle büyüdük. Böyle öğrettiler bize.

Vatanın kutsallığını, Cumhuriyetin önemini…

Bugün şöyle bir araştırın yaşları 60, 70 ve 80, hatta 90’ları geçmiş büyüklerimiz “Biz daha ölmedik” diyorlar. “Vatan” diyorlar, “Cumhuriyet” diyorlar. “Bayrak” diyorlar.

Bu büyük adamlar bin bir zorluktan geçseler de daha da beteri çıkmazlara itilseler de dayanacaklar ve savaşacak güçleri olduğunu ifade ediyorlar.

Kırşehir’de gençler Atasının izinde yürüyor, yürümektedir. Çünkü Atatürk Kırşehir gençliğinde bunu görmüştür.

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk, Kırşehir’e yaptığı ziyarette bunu 'Kırşehir gençleri, vatanımızda gençliğin kıymetli bir emmuzeci olduklarını isbat edecek efkar-ı metine ve musube ile mütehalli bulundukları kanaatı ile vaz-ı imza eyleriz'' demişti.

Kırşehir gençliği, Kırşehirliler Atasının izinde ve yolunda yürümeye, önüne çıkartılan engellere, karanlığa asla izin vermeyeceklerdir.

“Damarlarındaki asil kan” yeter, gençlik gücünün sonsuza dek ülküsü için savaşıyla kazandığı, kazanacağın yeni zaferlere…

Onun için diyorum ki “Ey Türk gençleri… Atatürk’ün emaneti Türk gençleri nerdesiniz…”