Bu yazım yayınlandığında belki de çoktan PKK terör örgütü kendisini çoktan lav etmiş silahları bırakarak Türkiye Cumhuriyeti TBMM çatısı altında DEM partisiyle beraber Kürt siyasetine yeni bir çehre kazandırırlar kim bilir. Tabii ki bu bir temenni. Artık 50 yılla yakın bir zamandır devam eden terör yüzünden başta çocuklar olmak üzere genç ve yaşlı demeden kadınları katleden terör belası bir virüsün kendisini imha ettiği gibi inşallah imha ederler de asker yolu bekleyen anneler de bu vesileyle rahat bir uyku çekerler.12 Eylül’ün bize bıraktığı kötü bir hediye yüzünden terör nedeniyle ekonomimiz darbeler yedi, gençlerimiz kendi aralarında Kürt Türk diyerek ayrışma yaparak kin ve nefret beslediler birbirine.

Oysa bin yıllık kardeşliğe damga vurmuş bu iki milleti birbirine kırdırarak emellerine ulaşma istediği güden sözde süper güç devletler farkına hala varmadıkları şey geçmişte Çanakkale ve kurtuluş savaşında sırt sırta hak ve hakikat uğruna savaşarak 7 düvele karşı dik durarak kardeşliğin adeta resmini çizmişlerdi bu iki millet. Birbirinden kız alıp vermiş olan Kürtler ve Türkler bu coğrafya için çok önem arz etmektedir. Lozan antlaşması esnasında azınlık hakları konusu gündeme geldiğinde İsmet İnönü Kürtleri azınlık olarak görmediklerini beyan etmişti. Oysa bugün geldiğimiz noktada bu iki milletin sanki asırlardır birbiriyle düşmanmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti silahlarınızı alın düşmanla savaşmaya gidiyoruz dese ilk önce Kürt halkı sokağa dökülerek devletinin yanında olduğunu gösterir.

Oysa Osmanlı devletini yıkmak isteyen dış güçlere ajanlık gibi birçok konuda yardımcı olan Ali Kemaller, İskilipli Atıf’larına toz kondurmayanlar o günlere dönüp baksınlar hiçbir Kürt insanın hainlik yaparken yakaladıklarına dair tarih kitaplarında rastlayabilirler mi? Rahmetli Sırrı Süreyya Önder başta olmak üzere barış için çabalayan herkesi bu vesileyle kutlamak da fayda olur sanırım. 2000’li yıllarda kurulan AK Parti hükümetinin başındaki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan herkesin adını dahi telaffuz etmeye çekindiği Kürt sorunun büyük bir kararlılık göstererek üzerine giderek birçok önemli girişimlerde bulunmuş olmasına rağmen sonuçlanmayan o süreç bugün başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Dem partisi ve Sayın Devlet Bahçeli’nin büyük çabası ile inşallah artık barışla sonuçlanır da dost düşmana birlik mesajlarını tekrar vermek kısmet olur.

Ama beni üzen konu PKK denildiğinde neden Kürtler, insanların aklına geliyor; sanki tüm Kürt halkı teröristmiş imajı verilmeye çalışılıyor. Bir Kürt olarak bunun farkını bilmeyen insanlarla karşı karşıya gelmek adeta beni derinden üzüyor. Doğrudur; bir terör sorunu var! Ama Kürtlerin, Doğu ve Güney doğu sorunu olarak terörden ayrı tutularak değerlendirilmesi bana göre doğruyu doğurur.” BEN Kürt’üm” terörist değilim demek zorunda bırakılmasın bu insanlar. Artık o bölgeye özellikle Tarım ve hayvancılık başta olmak üzere birçok alanda Devlet destekli yatırımlar yapıldığında eminim ki Kürt sorunu tamamen ortadan kalkacaktır.

Bugün Şanlıurfa’ya gidip yerel halkını konuşturun ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Eğer bugün Şanlıurfa da Ak Parti hala birinci parti olarak çıkıyorsa bu yaptığı önemli yatırımların yaşayan halkı memnun etmiş olmasından dolayıdır.