Ekonomide düzelme yok. Doğru yönetilemeyen ülke ve mali politikalar nedeniyle, ülkemizin ekonomisi maalesef can sıkıyor. Zira ticarette canlılık yok, tüketim çok, üretim az, gider fazla gelir az, tüketim mallarının fiyatı yüksek dolayısıyla gelirde az olunca alım gücü yetersiz kalıyor ve her kesimden insan her geçen gün biraz daha fakirleşiyor.
Ülkemizin dört bir köşesinde olduğu gibi Kırşehir’de de ticaret yapan esnaf ümitsizlik içinde ne yapacağını bilemiyor. Tarım kenti olan ilimizde bu günler hasat sonu, tarlada verim az yani çiftçi masrafını çıkartamıyor. Türk lirası yabancı paralar karşısında hep değer kaybediyor, tüm yaşamı doğrudan etkileyen benzin, mazot, doğalgaz, elektrik, gıda ve su fiyatları cep yakıyor, halen de fiyatlar yükseliş içinde, hal böyle olunca da; esnafın yapacağı ticaret tıkanmış durumda, çiftçi pahalıya aldığı gübre, mazot, tohum ve ilaç fiyatlarının altında ezilmiş, çalışan işçi ve memurun gelecekten ümitleri kalmamış, on iki milyon emekli çaresiz,
İşi gücü olmayan vatandaş zaten perişan, ev kadınının mutfağındaki tenceresi boş…
Bu olumsuzlukları bir araya getiren uzun süredir iktidarda bulunun AKP hükümetlerinin olduğu malum. Ülkemizin biriken sorunları hep bir kenarda bekletiliyor, çözüm odaklı bir çalışma da yok maalesef. Ayrıca kalıcı, reel tedbirler de her nedense alınmıyor. Yani ekonomi yönetilemiyor, sözün özü; memleket yönetilemiyor memleket…
Haktan yana, Hukuku gözeten ve adaletli, demokrat bir yönetim de olmayınca açlık, sefalet, yokluk ve yoksulluk baş gösteriyor. İşte asıl yaşamsal sorunlar bunlar, insanların huzuru için bir an evvel bekletilen sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır.
Atanamayan öğretmenleri, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmediği, terör sorununun bir türlü çözülemediği, işsizliğin önüne geçilemediği, Suriye, Afganistan, Irak, İran v.s gelen sığınmacılar meselesi gibi daha birçok konu yazılabilir, bu sorunları kim çözecek?
31 Mart ve 23 Haziran tarihlerinde yapılan yerel yönetimler seçimlerinin sonuçlarını politikasız politika ve kötü yönetilen ekonomik gidişat belirlemiştir. Bilinmelidir ki ekonomik göstergeler her seçim için önem arz etmektedir. Ekonomik gidişatın iyi olmadığı dönemlerde hayati önem taşır. Seçimin sonucuna da doğrudan önemli ölçüde etki eder. İşte ekonominin cep yakmaya devam eden bugünkü durumu son yerel seçimlerin sonuçlarını da doğrudan etkilemiştir.
Zira ekonomist olmaya, sosyolog olmaya, bilim adamı olmaya pek gerek yok. Yaşadığımız toplumun içinde bulunduğu reel duruma bakıldığında yaşam koşullarının çokta iyi olmadığı görülmektedir. Döviz fiyatlarının dalgalı seyretmesi, temel tüketim mallarının sürekli artış göstermesi, bir türlü siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanamaması insanları umutsuzluğa sevk etmektedir.