“Kırşehir Çiğdem” bugün 40. yaşına girdi.

“Kırşehir Çiğdem” bugün 40. yaşına girdi.
40 yıldır Kırşehir’e hizmet yolunda nice engelleri aştık, bugünlere geldik.
“Kırşehir Çiğdem” 40 yıldır Kırşehir basının değişmez lideri olarak hep Kırşehir’e hizmeti ön plânda tuttu.
Düşünebiliyor musunuz, 40 yıl önceki teknoloji ile bugünkü değişimi kıyaslamak?
Türk basını nereden nereye geldi?
40 yıl önceki Kırşehir basınını hatırlıyorum da gerçekten çok zor günlerden geçerek bugünlere ulaştık. Ulaştık ama maalesef saygıdan uzaklaşarak, Türk basınında olduğu gibi Kırşehir basını da ilkelerinden uzaklaştı, ne acı ki!
Kim bilir kaç kere yazdım Kırşehir basınının yaşadığı evreleri…
Gelin bugün yine yeri gelmişken gazetecilik mesleğimin yarım asırlık süreci içerisinde “Kırşehir Çiğdem”in onurlu mücadelesi ve işte Kırşehir basının yakın tarihçesi…
Kırşehir’in yakın diyebileceğimiz 70 yıllık basın tarihi incelendiği zaman görülür ki Kırşehir basını Cevat Hakkı Tarım ile başlamıştır. Cumhuriyet’in ilânından hemen sonra, Kırşehir İl Özel İdaresi’nce sahibinin vali olduğu “Kırşehir” adıyla yayınlanan gazete elle tek tek dizilen ve elle tek tek basılan bir yayın organı olarak o yıllarda Kırşehir’in gözü kulağı ve sesi olmuştur.
Bugün her zaman rahmetle andığımız üstat Cevat Hakkı Tarım “Kırşehir” gazetesinde başyazar olarak ilimizin sorunlarının yanı sıra tarihini kültürünü araştırıp kaleme alarak o yıllar için önemli bir misyonu yerine getirmiştir.
Kırşehir basınının son 60-70 yılına göz atarsanız Cevat Hakkı Tarım’dan sonra beni ve kardeşim Salih Güner’i yetiştiren ağabeyimiz ustamız DursunYastıman’ın Kırşehir basını ile ilgili verdiği mücadeleler belleklerimde, unutmak ne mümkün.
Dursun Yastıman ağabeyimizin yayınladığı nice gazetelerde benim de çok emekler verdiğimi ifade edebilirim. Örneğin “Yeni Kırşehir” gazetesinin geçmiş sayılarına şöyle bir baktığımda o kaliteyi ve titizliği bugün teknik imkânlararağmen bulamazsınız.
Bugün “Gazete” adı altında yayınlananlara bakınca eskinin gazeteleri her türlü imkânlardan uzak bir şekilde ne kadar kaliteli yayınlandıklarını görürüsünüz.
Bugün internet çağında her şeyin ayağa düştüğü, sözde çağı yakalayıp iyilik yaptıklarını sananlar emek vermeden, yorulmadan, heyecan duymadan, kopyala-yapıştır mantığı ile hem kendilerine ihanet, hem de gazetelik mesleğini ayağa düşürdüklerini unutmasınlar. Unutmasınlar ki 10-20 yıl sonra geleceklerin de bu mesleği arayacaklar. Ama kim bilir teknolojiye boyun eğmiş olacaklardır.
Onun için bugün Türk basını giderek kan kaybediyor!
İşte görüyorsunuz Türk basınının ne hale düştüğünü… Gazetecilikten uzak, bu mesleğe hizmet etmemiş, neidüğü belirsizlerin, sahtekârların, ihale takipçilerinin, hırsız yandaşlarının tutmaları tarafından kendini “gazeteciyim” diyerek boy gösterenler, sözde gazetecilik yaptığını sanıyorlar, gazetecilik oyunu oynuyorlar.
Ben bu mesleğe 14 yaşındayken, 1966 yılında Yeni İkinci Çarşı’daki Camcı Bekir Usta’nın iki dükkan altındaki bir dükkanda Dursun Yastıman’ın “Yeni Kırşehir” gazetesinde başladım. Sonra aradan uzun yıllar geçti. Yine Dursun Yastıman’la beraber benim sahibi olduğum “Kılıçözü” gazetesini yayınladık.
1976 yılının sonunda kendi tesisimi kurarak 28 Mart 1977’de “Kırşehir Çiğdem”i yayınlamaya başladık.
O günden bugüne tam 40 yıl geçti arada.
Yarım asra yakın bir süredir yayınladığımız ve halen aynı aşk ve heyecanı duyduğumuz büyük Kırşehir’in, büyük gazetesi “Kırşehir Çiğdem”in haklı guru ve onurunu bütün hemşerilerimizle ve okurlarımızla paylaşıyoruz.
Ömrünü bu mesleğe vermiş, işi ve mesleği sadece gazetecilik olan bizler bugün görüyorve izliyoruz ki ne acı ki mesleğimizin her geçen gün biraz daha ayaklar altına alınıyor. Bu durumdan utanç duyuyoruz.
Böyle gazetecilikyaptığını sananlar unutmasınlar ki, bir gün onlar da bugün olduğu gibi yarın “gazeteciyiz” diyemeyecek durumlara düşeceklerdir. Çünkü ilke ve ideoloji kalmadı. Arsızlık, yüzsüzlük, hırsızlık, yalakalık, düzenbazlık gazetecilikle ilgisi olmayanların işi oldu ne yazık ki.
Siz onları görünce tanırsınız, onlar efemine konuşurlar, efemine yürürler. Gazetecilik mesleği böylelerinin elindeoyuncak oldu çıktı ne yazık ki.
Her şeye rağmen hiçbir kişi ve kuruluşla kavgası olmayan, sadece Kırşehir ve Kırşehirlilere hizmet etmek olan “Kırşehir Çiğdem” bugün 40. yılını kutlarken, bundan sonra da gazetecilik çizgisinde ve dürüstlükten sapmadan; seviyeli, Kırşehir’e hizmet edenlerin yanında hep destekçisi olacak, Kırşehir’in çıkarlarını kendi çıkarlarına tercih edenlerin yanında ve destekçisi olacaktır.
Büyük Atatürk’ün ilkelerinden ayrılmadan, mesleğini ayağa düşürmeden 40 yıldır Kırşehir’e hizmetedenler,bizler 40 yaşına girdiğimiz bugün Kırşehir’de basın mesleğine emeği geçmiş olanları saygıyla anarken, aramızdan ayrılmış olan meslek büyüklerimize de rahmetler diliyoruz.
Kutsal mesleğimizi layıkıyla yapanlara da başarılar diliyoruz.Onların da alınlarından öpüyorum.
40. yılın kutlu olsun “Kırşehir Çiğdem”…
Seni zor günlerden bugünlere taşıdım, sana 40 yıldır ömrümü verdim. Bitmez tükenmez sevgimi ve heyecanımı verdim. Yine sana bitmez tükenmez bir aşkla bağlandım. Kopamıyorum senden “Kırşehir Çiğdem...”
Nice 40’lı yıllara “Kırşehir Çiğdem...”