Gün geçmiyor ki hayvana şiddetin yaşanmadığı bir gün olsun...
Oluyor maalesef...
İnsan nasıl bir mahlûktur anlamakta bazen zorlanıyorum.
Ya kardeşim ne istersin el kadar yavru kediden, köpekten. Ve en son eşek yavrusundan...
Ne anlarsın dilsiz, dişsiz eşeğin yavrusunu köpeklere parçalatmaktan.
Nasıl bir yaratıksın ki sen hayvanlara tekme atmaktan keyif alıyorsun.
Benim bildiğim tekmeyi at eşşek atar ama sen onlardan daha hayvansın.
Hatta sen hayvan bile değilsin en azından ona bir şey yapmayınca sana bir şey yapmıyor.
Sende hiç mi vicdan merhamet yok? Hiç mi yüreğin acımıyor bunları yaparken...
İnsan iki ayaklı bir hayvan mıdır acaba? Yani bu tür vahşetleri yapınca ne tür bir haz alıyorsun?
Ben bir insan olarak anlayamıyorum.
Kur’an da buyrulduğu gibi “belhum adal” hayvandan daha da mı aşağısın, ya da aşağıların aşağısı mısın?
Bu canilere devletimiz en çetin cezayı vermelidir...
Yerdekilere merhamet edin ki Allah ta size merhamet etsin ilahi emrini bilmiyor musun?
Dini bir vecibe olan kurbanı bile keserken bu kesilen kurbanın gözlerini bağlayıp başını okşayın diyen Peygamberin ümmeti asla olmazsın.
Hatta sen insan bile olamazsın.
Nasıl bir kafadır bu! Canlılara zarar verirken sen neyin kafasını yaşıyorsun...
Bunlardan daha da kötü olan nedir biliyor musun? Bu hayvandan aşağı insanlarla aynı havayı teneffüs ediyor olmamız...
Bu caniliği yapan şu mübarek gün eminim hiçbir ceza almadan bizimle aynı dünya da sırıta sırıta geziyordur.
Canilerin içlerindeki öfkeyi hayvanlar ile başlayarak yaymalarına son verilmeliyiz.
Empati duygusu gelişmemiş, kendini kanıtlayamayan ve psikolojik sorunları olan bu bireylerin acilen tedavi altına alınması gerekir.
Aksi halde hayvanlardan sonra saldıracakları; çocuklar, kadınlar ve gücünün yettikleri olacaktır...
Anne sütünü emen sıpaya köpek salanlar, köpeklerin bacağını kesenler, kediyi duvardan duvara vuranlar, kuşların kafasını kopartanlar… bu zavallılara acil müdahale edilmelidir.
Yoksa ilerisi bizim için hiçte iyi olmayacak.
Sevgi ile kalın…