En son yapılan yerel seçimlerin de üzerinden yaklaşık 8 ay geçti. Ülkemizin gidişatını tüm toplum yaşayıp izliyor. Her gün yeni krizlerin çıkmasına, yeni yeni hadiselerin yaşanmasına tanıklık ediyoruz. AKP sayesinde ülkemiz maalesef günü birlik politikalarla oyalanıp duruyor.
Hükümet ekonomik krize bir an evvel çare bulmalı, teröre çare olmalı, hukuksuzlukların önüne geçilmeli, bir an evvel işsizlik belasına çözüm bulunmalı, bilimsel ve parasız eğitim politikası uygulanmalı, adil sağlık sistemi getirilmeli, verimliliğe dayalı tarım politikası bir an evvel uygulamaya konulmalıdır. Ama görülüyor ki! AKP hükümeti, bu önemli sorunlarla uğraşacağına özellikle muhalefet partileriyle uğraşarak, farklı gündemler yaratıp milleti oyalamaya devam ediyor.
Her bir sorun kendi başına önem arz etmekte, ancak işsizlik de en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir. Bu gün ülkemizde işsiz sayısı her geçen gün artış göstermektedir. İşi olmayan, kazanç elde edemeyen evinde sofrasını kurup ailesinin karnını doyuramayan anne ve babanın geleceğe umutla baktığı, huzurlu ve güvende olduğu düşünülemez. Yani 17 senedir tek başına iktidarını sürdüren AKP hükümeti birçok konuda olduğu gibi ekonomide, ülkenin kalkınmasında ve işsizlik konusunda da başarısız olmuş durumdadır.
Bunun etkilerini yaşadığımız kentimiz Kırşehir’de de fazlasıyla görüyoruz. Hatta Kırşehir’in nüfusunda bir artış da söz konusu, çünkü başka illerde iş bulup yıllarca çalıştıktan sonra ekonomik kriz nedeniyle işini kaybeden vatandaşlarımızın geçim sıkıntısı nedeniyle tekrar ata yurdu, baba ocağı diyerek Kırşehir’e göç ettiklerini görüyoruz. Bu da ülkemizde ekonominin maalesef iyi yönetilemediğini göstermektedir. Tabi ekonomi iyi olmayınca işsizlik, yokluk, yoksulluk yaşanır ki, hal böyle olunca da ne kalkınmadan söz edilir, ne de huzur olur.
Bugün sokakta insanları dinliyorum, siyasi yelpazenin her kanadında olan insanlardan şikâyetler var. Herkes dertli, her vatandaşımız yakınıyor. İşsizliğin, huzursuzluğun, yitirilen güven duygusunun partilisi, partisizi olmaz her kesimden insanlarımız sorunlarına çözüm bulunmasını beklemektedir. Ancak hükümetimiz pek oralı olmuyor nedense… EYT’lilerin sorunlarını görmezden geliyor, kendi verdikleri 3600 ek gösterge sözünü duymazdan geliyorlar. İşsizlik hiç gündemlerinde yok, binlerce üniversite mezunu genç iş umuduyla yeni bir güne uyanıyor ama çaresizliği devam ediyor, yetersiz asgari ücret miktarı da ayrı bir sorun…
Yatırım yok,
Üretim yok,
İstihdam yok.
Huzur ve güven yok.
Uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu koşulların yıkıcı hale geldiği ve her kesimden insanları etkilediği artık görülmektedir. Bugün ülkemizin boş tartışmalar yerine kalkınmaya, insanlarımızın da huzura ve güvene ihtiyacı vardır. Asıl, gazete köşelerini ve televizyon ekranlarını meşgul ederek günlerce hatta haftalarca tartışılması gereken terör, ekonomi, sağlık, eğitim, hukuk, dış politika, üretime dayalı tarım, sanayi ve işsizlik olmalıdır. Zira ülkemin kalkınmaya, ülkem insanının ise huzur ve güvene ihtiyacı vardır.