Türkiye’nin başta terör ve ekonomik kriz olmak üzere çok sayıda sorunla baş başa kalmışken, buna bir de başkanlık tartışmalarının eklenmesinin olumsuz sonuçlar doğuracağı açıktır. Anayasa teklifini görmeden imzalayan AKP milletvekilleri ve teklife evet oyu vererek destekleyen MHP milletvekilleri, Türkiye ye yararı olmayacak bu teklifi ikinci tur görüşmelere geçmeden geri çekilmeliydi ki, siyaset rahatlasın, ekonomi rahatlasın, Türkiye rahatlasın.

Türkiye’nin başta terör ve ekonomik kriz olmak üzere çok sayıda sorunla baş başa kalmışken, buna bir de başkanlık tartışmalarının eklenmesinin olumsuz sonuçlar doğuracağı açıktır.
Anayasa teklifini görmeden imzalayan AKP milletvekilleri ve teklife evet oyu vererek destekleyen MHP milletvekilleri, Türkiye ye yararı olmayacak bu teklifi ikinci tur görüşmelere geçmeden geri çekilmeliydi ki, siyaset rahatlasın, ekonomi rahatlasın, Türkiye rahatlasın.
Türkiye birçok alanda sıkıntılı günler yaşamaktadır. Ülkemizin sıkıntılarından kurtulabilmesi için yapılması gerekenler elbette var. Meclis’te görüşülmekte olan anayasa değişikliği teklifi geri çekilmesi halinde toplumda yaratılan gerginlik yerini yumuşamaya ve sakinleşmeye bırakacaktı. Bununla birlikte alanı daralan siyaset ve çıkmaz içine giren ekonomi rahat bir nefes alacak olumsuzlukların yerine pozitif yükleme hâkim olacak, bu da vatandaşın günlük yaşantısını doğrudan etkileyeceği açıktır.
Şu anda Mecliste bulunan anayasa görüşmeleri sırasında yaşananları görünce, bu işin böyle yapılmaması gerektiğini, zira anayasa değişikliğinin zamanı olmadığını görüyoruz. Demokratik bir tartışma ortamının oluşmadığı, toplumu birleştirmek yerine ayrıştırdığı, bunun da hiçbir şekilde yararlı olmayacağı görülmektedir.
Acaba kişisel düşünlerimiz mi böyle, halk ne diyor, ne düşünüyor diye Kırşehir’in cadde ve sokaklarında milletin düşüncelerine kulak verdim. Terme Caddesi’nde esnaflarla görüştüm ve Mecliste görüşülen anayasa teklifi ile ilgili görüş sorduğum insanlar, “Ne Anayasası beyim doların önü alınamıyor, baksana 4 binler dayandı, biraz daha fukaralaşacağız” diye yakınmalarını dinledim.
Hemen yanımızda bize kulak veren bir Kırşehirli hemşehrimiz sitem dolu bir tavırla her şeyimiz tamam da bir tek anayasa değişikliğimiz kalmıştı şimdi o da tamamlanacak diye dert yandı.
Kırşehir’in en işlek yerlerinden olan Uzun Çarşı’da görüştüğüm, konuştuğum pek çok kişinin gündeminde anayasadan çok doların yükselişi vardı. Vatandaş “Boş ver anayasa değişikliğini bizim önümüze sandık geldiğinde gereğini yaparız da bu doların avronun hali ne olacak?” diyenler çoğunluktaydı.
Kırşehir’in Pazaryerinde bulunan balıkçılar, hemen yanı başlarında bulunan küçük halka tatlıcısı doların yükselişi ile her ürüne zam geldiğini ve kendilerinin de zam yapmak zorunda kaldıklarını anlatıyorlar müşterilerine.
Bir seyyar satıcının da, “Anayasa değişikliğinden önce şu doların yükselişine bir engel olsunlar, paramız pul oldu, satışlarımız iyice azaldı, gelirimiz düştü” diye yakınmakta olduğunu gördüm.
Kırşehir de artık insanlar siyaset kurumuna ilgisiz, bu yüzden de Mecliste neler olduğuna pek bakmıyor. Zira Meclisten Anadolu ya doğru bir çözüm gelmiyor, aksine çözümsüzlüğün kaynağı olmuş durumda. Bu değişiklik de çözüm olmuyor deniliyor.
Vatandaş böyle düşünüyor da bir de “yarın bunları gazeteye yazarsın sakın benim adımı yazma!” demekten de kendilerini alıkoymuyorlar nedense…