2022 yılının ilk beş ayı geride kaldı, ülke ekonomisi düzeldi düzelecek derken iyice geriye gitmeye başladı, maalesef iyileşme yok. Ülkeyi yöneten iktidarın ekonomi politikası sınıfta kaldı. Banka faizleri düşürülürken döviz kurları arttı, doğal olarak tüm ürünlere zam geldi, kur korumalı mevduat denildi bunun da bir çözüm olmadığı görüldü. İktidar ekonomiyi iyi yönetemediği için de ne yazık ki 2022 yılının geride kalan beş ayı itibarıyla ekonomik verileri bakımından bir önceki yıldan çok daha kötü ve karanlık bir yıl olarak tarihin tozlu raflarında şimdiden yerini almaya aday...

Memleket de durum ekonomi açısından pek iç açıcı değil. Hal böyle olunca da özellikle yatırımcılar tedirgin, bırakınız bir gün sonrasını bir saat sonrasında bile neyin nasıl olacağı belirsiz. Vatandaşın hali pek iç açıcı değil, zira her kesimden yapılan ticaret durma noktasına gelmiş vaziyette. Tabii ticaret olmayınca vatandaş bankalara ve şahıslara olan borcunu ödeyemiyor bu nedenle de icra dairelerinden bir türlü kurtulamıyor. İnsanlar ihtiyacı olduğu bir ürünü satın alması halinde bir saat sonra bile aynı ürünü aynı fiyata alamıyor, durum böyle iç açıcı olmayınca da yarının nasıl olacağını göremediğinden dolayı yaşanan tedirginlik de bir türlü giderilemiyor.

2022 yılının ilk gününden itibaren başlayan zamlar bu güne kadar dur durak bilmiyor. Döviz fiyatlarında, kıymetli madenlerde ve diğer ürünlerde yaşanan fiyat artışları insanların alım gücünü zayıflatmaya devam ediyor. 2022 yılının bunca tahribatı, yeniden bir durum değerlendirmesi yapılması halinde bir önceki yılı aratır durumda olduğu muhakkak. Zira 2022 yılının ilk beş ayı geride kalmışken, henüz döviz kurlarında, dış ticarette, faizlerde ve işsizlikte, sağanak yağmur gibi gelen zamlarla iyice olumsuzlaşan tablo derinden ve ağırlaşarak devam etmektedir. Millette yoksullaşma, fakirleşme her geçen gün artmakta ve iktidar hiç bir şey olmamış her şey çok iyiymiş gibi davranmakta ve çözüm üretmekte çaresiz kalarak olup bitenleri, milletin perişanlığını seyretmekle meşguldür.

Yirmi yıldır görev başında olan iktidar halen muhalefet partilerine laf etmekte ve onları eleştirmekle gününü kurtarmaya çalışmaktadır. Oysa milletin iktidardan icraat beklediği muhakkaktır. Millet sorunlara çözüm beklemekte, ekonomideki kötü gidişata dur denilmesini istemektedir. Zira millet ne olduğu belli olmayan ekonomi modelinin ülkeyi kötüye

götürdüğünü görmekte ve çaresizlikler içinde her gün ettiği zararın hesabını bile yapamamaktadır.

3600 Ek gösterge, EYT, işsizlik, her gün her ürüne gelen zamlar, üretimden yoksun tarım ve sanayi politikası, plansız eğitim politikası, en önemlisi de ekonomideki kötü gidişat AKP iktidarına olan güveni ortadan kaldırmıştır. Tüm kesimleri ilgilendiren sorunların en temelinde ekonominin olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır. Ekonomideki kötü tablo sadece bir kesimin değil, sadece bir ilin değil, her meslek gruplarının ve tüm kesimden insanların ortak sorunudur. Dolayısıyla Kırşehir halkının sorunları, tüm ülkem insanlarının da ortak sorunudur.

Yetki ve söz sahibi iktidardadır, o nedenle artık eleştirilerle siyaset yapmayı bir kenara bırakmalı ve sorunları doğru teşhis ederek, doğru çözüm yollarını işin ehli insanlarla bulmalı ve çözüme kavuşturmalıdır.