Yaklaştım menzile sonu görünür
Boş ümitlerinle kandırdın dünya
Gönlümde duygular yasa bürünür
Doymaz hırslarıma yendirdin dünya

Arzularım sefa sürdü serimde
Emekler çoğaldı geçim turumda
Hatıralar yaşar alın terimde
Harcanan ömrüme yandırdın dünya

Çağlayan ırmaktım sonra duruldum
Ağırlaştı beden artık yoruldum
Savruldum kenara, ömre kırıldım
Yaşlılık tadına bandırdın dünya

Boşalır dört yanım daralır çevrem
Kalmadı örneği rahmette devrem
Bumudur yaşamda değişmez kavram
Duvar diplerine sindirdin dünya

Yükledin ömrümü gece gündüze
Yolu sarpa verdin inmedi düze
Söylettin halleri bir kaçtan söze
Sonunda şairden sandırdın dünya

Sabahtan akşama dünden yarına
Koşturdum durmadan bitmez soruna
Büküldü her yanım inmem derine
Sonunda bastona bindirdin dünya

Yaşı taksim edip dile getirdim
Nemlendi gözlerim sözü bitirdim
Saymadan günleri vadem yetirdim
Ümidi toprakla söndürdün dünya

Gönüllü var mıdır canını veren
Beklenir kapıda defteri düren 
Ahrette çıkacak hesabı soran
Nefsimi günahla dindirdin dünya

Yaşlandıkça artar doyumsuz hazzı
Sonsuza gidenin güler mi yüzü
Ayrılık acısı içlerde sızı
Niceleri kabre indirdin dünya

Çevirdi melekler sağı solumu
Bitmeyen sorular kırdı belimi
Affedici Mevla’m sever kulunu
Sevapla günahla döndürdün dünya