Kış iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Kırşehir’in caddeleri sokakları azda olsa kar yağışıyla beyaza büründü bile. Nasıl ki her mevsimin kendine göre güzelliği varsa kış mevsiminin de bahar gibi olmasa da ayrı bir güzelliği elbette vardır. Ancak asıl mesele soğuklarla birlikte odun kömür, doğalgaz ve elektrik sarfiyatı özellikle bu aylarda tavan yapacak olmasıdır.
2020’nin Ocak ayında devlet çalışanına, emeklisine, asgari ücretlisine sadaka gibi zam verdi ya, kimse bu ücret artışına sevinemedi. Zira fakirin sobası evini ısıtmıyor. Çünkü odun kömür pahalı, kombiler çok düşük ayarda yakıldığı için ev ortamı ısınmıyor doğalgaz faturaları cep yakıyor, elektrik fiyatları ise oldukça yüksek. Yani verilen zam çoktan geri alınmış durumda. Nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan düşük gelirli vatandaşımız ekonomik sıkıntı içinde olduğu da aşikâr. Devlet gelir düzeyi düşük olan ve geçim sıkıntısı içinde olan memur, emekli, asgari ücretli, vatandaşlarımızın derdine bir türlü derman olamıyor.
Bir de sayıları oldukça yüksek olan işsiz vatandaşlarımız var. İşsizlik özellikle son yıllarda ülkemizin başlıca problemlerinden biri haline gelmiştir. Neredeyse her yaş grubundan insanın sorunu haline gelen işsizlik, bilhassa da üniversite mezunu gençler arasında yaygınlaşmış ve adeta sıradanlaşmıştır. Günümüzde ülkemizin ekonomik sorunların en başında yüksek genç işsizlik oranları gelmektedir. Nüfusun büyük çoğunluğunun genç olduğu ülkemizde bu problem uzun vadede çok daha ciddi sorunlara sebep olacağından dolayı önem arz etmektedir.
Tarım ve sanayi sektöründe kayıt dışı da olsa çalışan bir kesim var, ancak bu işsizliğin önlenmesinde yeterli olmamaktadır.
Kadınlarımız işsiz,
Gençlerimiz işsiz,
Özellikle üniversite mezunu gençlerimiz işsiz, eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik oranı da artış göstermektedir. İşsizlik önemli bir sorun, ancak yetkililerin bunu önleyebilmek adına pek çabaları da yok nedense. Bu gün yetkililerin istihdama yönelik hiçbir gayretlerinin olmadığını gözlemliyoruz, öyleyse işsizlik nasıl önlenecek ki!
Hizmet sektöründe, üretim alanlarında ciddi anlamda teşvikler olmadan, imalata dayalı yatırımlar yapılmadan işsizliğin önüne geçilmesi mümkün değildir.
Yukarıda gelir düzeyi düşük olan insanlarımızın özellikle kış aylarında sıkıntı çektiklerini ve ısınma giderlerini karşılayamadıklarından söz ettik.
Peki ya hiç geliri olmayan garip guraba, fakir fukara ve çaresiz olan vatandaşlarımız ne yapacak. Ev kirası, mutfak gideri, ısınma gideri, elektrik, su, haberleşme, giyim, ulaşım v.s giderlerini nereden bulup karşılayacaklar, adı üzerinde işsizdirler işsiz.
Şimdi muhalefet partileri genelde ve yerelde bu gibi konuları hep dile getirmelidirler. Hükümet de en azından işsiz vatandaşlarımızın acil sorunlarına çözüm bulmalıdır. AKP hükümeti iktidarda kaldığı her geçen yıl işsiz sayısını artırdı. Çözüm odaklı çalışmalar bir an evvel yapılmalı ve hem dar gelirliye, hem de işsiz vatandaşımıza çare olmalıdır.
Ülkemiz artık, Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içindeki işsizlik oranı yüksekliği bakımından en yüksek birkaç ülkeden biri olarak devam etmemelidir.