AK Parti’nin Kırşehir il ve merkez ilçe başkanları geçtiğimiz günlerde sırayla istifa etmişlerdi. Aradan neredeyse bir ay geçti.

AK Parti’nin Kırşehir il ve merkez ilçe başkanları geçtiğimiz günlerde sırayla istifa etmişlerdi.
Aradan neredeyse bir ay geçti. Ama neredeyse hâlâ yerine yenileri atanmadı.
Yine geçenlerde gazetemizde de yayınlanan bir açıklamaya göre, AK Parti il başkanlığına 50’ye yakın ismin aday olduğu duyurulmuştu.
Bu durum bana AK Parti, ilk kurulduğu günlerde de böyle ince elenip sık dokunarak o kadar kurucu il başkanı olmak isteyenlere rağmen kimseye verilmemiş, sade, ilâhiyatçı, dürüst, efendi, halk adamı, kimseyi birbirinden ayırmayan, kimseyi ötekileştirmeyen, Kırşehirlilerin yakından tanıdığı bir dürüstlük abidesi Adem Özbağlı’ya il başkanlığı görevi verilmişti.
Kırk yıldır tanıdığım o Adem Özbağlı Ak parti’yi Kırşehir’de kurarken nelerini harcamamıştı ki… Ama inadına diyordu ki “Geçmişteki siyasi tecrübelerim bana çok şeyler öğretti. Dürüst olursanız, kimseyi kandırmaz, kimseye hile yapmazsanız memleketinize, insanlığa Allah rızası için hizmet ederseniz bu hizmet ve çalışmalarınızın karşılığı boşa çıkmayacaktır…”
Adem Özbağlı Kırşehir’in gerçek Ahisiydi, Ahi Babasıydı. Ağzında en ufak bir kem söz çıkmazdı. Ben hiç görmedim,duymadım. Sofrası tam Ahi sofrası olurdu. İlin valileri, belediye başkanları, bürokratları, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, Ankara’dan gelip, Kırşehir’den geçen nice bakanlar, müsteşarlar, bürokratlar, Diyanet İşleri Başkanı ve diğer görevliler Özbağ’da, ya da Kırşehir’de Adem Özbağlı’ya “merhaba” demeden, bir kahvesini, ya da onun elleriyle hazırladığı yemekleri yemeden geçmezlerdi.
Bu dürüst adam o kadar dürüsttü ki, etrafını saran sözde politikacı geçinen sahtekârları hiç düşünmemişti. Öyle düşünmemişti ki partiye üye yazılımında bile “bunlar Ak Partili olamaz” dememişti. Keşke deseydi!
Erbakan’ın partisinden çeşitli nedenle ayrılmışlar, uzaklaştırılmışlar, ötekileştirilmişler Adem Özbağlı’nın etrafını sararak, gülerek, yılışarak, sırıtarak partiyi ele geçirmenin yollarını aramışlardı. Yani üye çoğunluğunu bile o meşhur aşiret politikacılarına kaptırmıştı.
Adem Özbağlı ise “Olsun, Allah benimle birlikte. Allah doğruların yanında, üç kâğıtçı ve sahtekârların yanında olamaz” diyordu.
Ben de Ak Parti’nin kuruluş yıllarında Ak Parti’ye gazete olarak yardımcı oluyorduk. Diyordum ki, “Hocam sen dürüst, saf, temiz, hileyi, üçkâğıtçılığı bilmiyorsun. Etrafını saranlar yarın üyelerin katılımı ile temayül yoklamaları ile öne çıkarlarsa sana yazık olur” diye uyarmıştım.
Ama yaşananlar sonra beni şaşırtmadı.
Adem Özbağlı 20 Ekim 2001 tarihinde Ak Parti’yi Kırşehir’de kurma görevini aldıktan sonra bütün Kırşehirliler “Hak yerini buldu, dürüstlük timsali, politikaya bir hava getirecek, herkesin güven duyacağı bir isim olan Adem Özbağlı bu işin mimarı olur” diyorlardı.
Ama Adem Özbağlı’nın Ak Parti’nin kuruluş aşamasında üye yazılımlarında Özbağlı’yı sükûtu hayale uğratmışlardı. Yani güzel adama, güzel insana daha başlangıçta hileyle kazık atmanın politika yapmak olduğunu öğretmişlerdi.
Ak Parti’nin girdiği ilk seçimde kazık atanlar, listeye girenler Adem Özbağlı’ya “Biz bu işi böyle yaptık, böyle yaparız” imajını sergilemişlerdi.
Politikanın bütün çirkefliklerini, kazık atmaları, namusları ve şerefleri üzerine yemin edip politika yapanları öğrenen Adem Özbağlı bütün bu olumsuzlara rağmen hala kırgın olmadan, kin tutmadan köşesine çekilmiş ve hayatını böyle mütevazi olarak geçiriyor.
Adem Özbağlı 1970 yılında Necmettin Erbakan’ın Milli Nizam Partisi’nin Kırşehir teşkilatını kuran, teşkilatlandıran insandı.
Bir dürüstlük timsali olan Adem Özbağlı, Allah’a inandığı gibi bütün insanlara güvenen bir insandı.
1970’lerden 2017’ye, aradan uzun, upuzun yıllar geçmişti. Adem Özbağlı’nın da hakkı olamaz mıydı, hiç düşünmemişti?
Adem Özbağlı’dan milletvekili, belediye başkanı olmaz mıydı?
Bugün Ak Parti’de politika yapanların büyük çoğunluğu Erbakan’ın siyasi tedrisatından geçen isimler değil miydi? Adem Özbağlı’ya bir makam ve mevkii verilemez miydi?
Hatırladığım kadarıyla Kırşehir İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği verilmeye kalktı da partiyi elleriyle üye yazıp, siyasetçi yaptığı sözde politikacılar karşı çıkmıştı.
Adem Özbağlı’ya niye karşı çıkmışlardı biliyor musunuz?
“Adem Özbağlı dürüst bir insan, üçkâğıtçılığı bilmez, dediğimizi yapmaz, elimizde istediğimiz gibi kullanamayız” diyerek Adem Özbağlı’yı harcama yoluna gitmişlerdi.
Adem Özbağlı ilahiyatçıydı. Tayyip Erdoğan Ak Parti’yi kurma görevini ona vermişti, ona güveniyordu. Ama Özbağlı’nın etrafını kuşatacak, onu yanıltacak sahtekârların sergileyeceklerini kim bilir o da düşünmemişti.
Ak Parti’nin kurucu il başkanı Adem Özbağlı, siyaset adına yapılan haksızlıkları, ihanetleri unutmamıştır inşallah.
Adem Özbağlı’ya kazık atarak bir yerlere gelenler ne acı ki bugün utanarak, sıkılarak, milletvekillerinin gölgesinde geliyorlar, insan içine çıkamıyorlar.
Adem Özbağlı dürüstlüğünden olsa gerek milletvekili olamadı, belediye başkanı olamadı, hatta İl Özel İdare Genel Sekreteri olamadı, ya da yaptırmadılar. Ona bu kötülüğü, ihaneti yapanların isimlerini yazsam, onları adam yerine koyar, büyütürüm onun için değmez.
Ne oldu Adem Özbağlı’ya?
O hâlâ dimdik, çarşıda, pazarda gittiği her yerde başı dik, alnı açık. Çok büyük sevgi ve saygı duyulan bir isim.
Kırşehir’in yetiştirdiği eli yüzü nurlu, sofrası açık, her gün onlarda dost ve misafir ağırlayan, ülke ve Kırşehir’e nasıl hizmet getiririz konusunda kafa yoruyor.
Adem Özbağlı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı çok büyük sevgi ve saygısı olduğunu biliyorum. “Tayyip Erdoğan benim için, bizim için, Türkiye için çok büyük bir devlet adamıdır. Onu çok seviyorum. Ülkeyi bir baştan bir başa hizmet ve eserlerle donattı. Allah ondan razı olsun, Allah yardımcısı olsun. Ben de her zaman onun yanında olmaya, onun duacısı olmaya devam edeceğim” diyor.
Ey Adem Özbağlı, güzel insan, biliyorum sen kimseye kırılmayan bir adamsın. Hayat böyle bir şey. Hele politikanın yolları taşlarla döşenmiş. Bütün yaptıklarını unut unutabilirsen. Allah seninle ya.
Ben de sana hayatın boyunca eşinle, seni özellikle çok seven evlâtlarınla, torunlarınla sağlıklı bir ömür diliyorum.