Adil Gülvahaboğlu ile konuşma Hazırlayan: Turgay Mutlu Ahiler kimdir? Türkmen midir? Ahi sıfatı 11-12-13 yüzyılda Anadolu’da oluşan Türk-Türkmen düşüncesinin genel adıdır. İktisadi, sosyal dayanışmacı, üretken toplum düzenini kuran Anadolu tipleridir.

Adil Gülvahaboğlu ile konuşma
Hazırlayan: Turgay Mutlu

Ahiler kimdir? Türkmen midir?
Ahi sıfatı 11-12-13 yüzyılda Anadolu’da oluşan Türk-Türkmen düşüncesinin genel adıdır. İktisadi, sosyal dayanışmacı, üretken toplum düzenini kuran Anadolu tipleridir. Türkmen, Türk’ün başka bir yapısıdır. Anadolu’ya daha çok güneyden gelenlere bu ad verilmiştir. “Ahi” kelimesi de kardeş, candan kişi demektir. Dayanışmacı bir üretim ruhunu ifade eder. Üretimde, tüketimde sosyal adaleti, sosyal güvenliği ifade eder.
Ahiler, Oğuzlar’ın hangi boyundandır?
Ahiler’in hangi Oğuz boyundan olduğu önemli değildir. Önemli olan Oğuz boylarını kapsamasıdır. Genellikle Osmanlı Devleti’ni kuran ‘Kayı’ boyundan olduklarına dair bilgiler mevcuttur. Fakat Ahi düşüncesi ve kuramı, oluşumu Anadolu’da bulunan bütün boyları, bütün kökenleri, bütün aşiretleri, kapsayan bir yaklaşımdır. Bunun için de anlamı “kardeşim” demektir. Dinleri ve dilleri, mezhepleri, inanç ve ibadetleri ne olursa olsun, üretim tarzı, meslek ve sanat erbabı olmaları yolundaki teşkilatları her kesimi kucaklamıştır. Ortak payda iş ve üretimdir. İş ve işçi dayanışmasıdır.. Sosyal-iktisadi dengedir. Bu bakımdan Ahiler,120 alanda iş ve üretim alanı yaratmışlardır. Tarihte Ahilik, sendikal sistemleri içermiştir. Dünyada ilk sendikal sistem, Ahiliktedir.
Adil Gülvahaboğlu kimdir? Kendinizi özetler misiniz?
Artvin-Ardanuç-Tosunlu doğumluyum. İlk ve ortaokulu ilçemde okuduktan sonra Adana-Düziçi Öğretmen Okulu’nu bitirdim. Fark dersleri vererek Erzincan Lisesi’nden diploma aldım. Amacım Üniversiteye girmekti. Öyle oldu. İki yıl Ankara Üniversitesi Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi’nde okudum. Erzurum Eğitim Fakültesi’ni bitirdim. Lisansımı tamamladım. Daha sonra yeniden Üniversite sınavlarına girerek İstanbul Üniversite’si Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Bu arada Erzincan Lisesi-Tavas Lisesi, Kırşehir Kale Ortaokulu ve İstanbul Zeytinburnu Abdülhak Hamit Ortaokulu Türkçe Edebiyat öğretmenliklerinde bulundum. Birlikte avukatlığımı sürdürdüm. Her iki kamu mesleğinden emekli oldum. Ahi yurdu-Bektaşi yurdu Kırşehir’de 40 yıldır avukatlık yapmaktayım. Yazı ve şiirlerim Yenigün, Son Havadis, Varlık, Yelken, Demokrat İzmir, Oluşum, Yeni Adımlar, İmece, Yeni Ufuklar, Sanat Dünyası, Barış, Halkçı… gibi gazete ve dergilerde yayınlandı. Bu yazılarımda çeşitli dallarda ödüller aldım. Atatürkçü Düşünce Derneği Kırşehir Şubesi’nin kurucu başkanlığını tam 11 yıl sürdürdüm. Buradan da emekli olmak mümkün değil. Atatürkçü düşüncenin emeklisi olmaz. Olamaz.
Bugüne kadar kaç kitap yazdınız?
Kitaplarımı sıralamam gerekirse: Ön Yağmur(şiir),Taşlandıkça Büyüyen (şiir), Şiir ve Özdeyişlerle Atatürkçülük(araştırma), Hacı Bektaş Veli-laik –ulusal kültür(araştırma), Sosyal Güvenlik Öncüsü Ahi Evran Veli ve Ahilik (araştırma), Düşünceler Cumhuriyeti(araştırma),Atatürkçü Düşünce-Türk Rönesans’ı (araştırma), Islığını Derin Çal Yüzyılları Getirsin(şiir)Edebiyat Penceresi-deneme, makale, inceleme-… yakında ‘’Hüzün Benim Ekmeğimdir’’ adlı şiir kitabımla, Edebiyat Düşüncesi adlı inceleme kitaplarımda inşallah çıkacaktır.
Ankara Savaşı’nın Ahilik üzerinde etkileri olmuş mudur?
Ankara Savaşı Anadolu Birliği’ni parçalamıştır. Fetret devri bundan sonra gelir. Beylikler dönemi başlar. Beylikler dönemi bir nevi federasyondur. Merkezi otoritenin dağılması, beyliklerin başına buyruk olması… Bu fikir Ahi düşüncesinin bağımsızlık, özgürlük, milli kültür dayanışması ülkülerini zayıflatmıştır. Ahi dayanışmasının harcı milli kültür potansiyeliydi. Timur İmparatorluğu bunun aleyhine olmuştur. Gene de Ahiler, Ahilik Osmanlı’yı kurmaya, Osmanlı’ya yön vermeye muvaffak olmuştur. Bunun sebebi de Osmanlı’yı kuran özbeöz Türk düşüncesinin varlığıdır. Karakeçili-kayı boyları Osmanlı Devleti’ni kuran oluşumlardır. Ahi düşüncesi hem Osmanlı’yı kurmuş hem de özde yaşadığı için Anadolu’da mayalandığı için orta zamanlarda Ankara-Kırşehir eksenin de bir Ahi Cumhuriyeti kurmuşlardır. Bunları sosyal güvenlik Öncesi Ahilik kitabımda etraflı olarak anlatmış bulunuyorum. Ahilik Anadolu’da, Balkanlar’da alabildiğine yayılmış bir toplumsal-iktisadi oluşumdu. Maddi ve manevi dünya Ahilik’le oluştuğu için uzun yıllar ve yaygın olarak yaşamıştır. Ahilik ve Bektaşilik iki kardeş kurumdur. Bunları, Osmanlı Devleti, çağa, bilimsel gelişmelere ayak uyduramadığı için bünyesinden attı. Dışladı. Çünkü bunlar laik, milli kurumlardı. Osmanlı bunlarla uyuşamadı. Kuruluşundaki harcı kabullenemedi. Bu nedenle de gerileme ve batma zorunda kaldı. Ahiler Fetret Devri’nde, Ankara Savaşı’nda Osmanlı’nın yanında yer almışlardır. Ahiler’in Timur’un yanında olacakları, olmaları mümkün değildir.
Ahiler, Anadolu’nun çeşitli yerlerine nasıl göç ettiler?
Anadolu, işgaller, yer ve nüfus değişimiyle dolu bir alaşımdır. Moğol istilasında Ahiler, bağımsızlığı savunmuşlardır. Anadolu’da ilk kurulan Ahi Teşkilatları iktisadi-sosyal alanda olduğu gibi bağımsızlık konusunda da etkin olmuşlardır. Bacıyan-i Rum da Anadolu kadınlar teşkilatıdır. Moğol istilasında Kayseri’yi savunan örgüt bu örgüttür. Liderleri de Ahi Fatma Bacı’ydı. Gaziyan-î Rum da Anadolu Askeri teşkilatıdır. Ahiyan-ı Rum’da üretim ve sosyal dayanışma koludur. Abdalar-ı Rum ise söz,saz ve kültür koludur. Bunlar nerden bakarsanız bakın öz-be öz Türk kurumları olarak Atatürk Cumhuriyeti’ni anımsatırlar. Zaten Atatürk Rönesans’ı da Türk kültürüne dayanmıştır. Millidir, yerlidir. Devşirme ve öykünme değildir. İstanbul’u alıp, çağ açıp çağ kapayan güç de bu Anadolu ruhudur. Fatih Sultan Mehmet’e aşılanan ruh bu ruhtur. Bağımsızlık, ilim ve irfan ruhu! Türk ruhu, Türk kültürü, yücelme ve yükselme ruhu! Fetret Devri ile İstanbul’un fethi arasında kısa bir süre olması, bu ruhun kaybolması anlamına gelmez. Fetret Devri Kurtuluş Savaşımızın yapıldığı yıllardaki gibi Türk Kültür ve mayasını ortadan kaldırmamıştı. Yaşayan, ruh, şahlanmasını da bilir ve bulur.
Ahilikte gelenek ve görenekler nelerdir?
Her Ahi’nin bir iş koluna üye olması esastır.. Şimdiki esnaf loncaları gibi.. iş içinde üretim şarttır. Eğitim, iş ahlakını yaratır. İşsiz adam ahi olamaz. Kalite esastır. Türk Standartları Enstitüsü’nün ilk örnekleri Ahilik’tedir. Sosyal Sigortalar-Bağkur gibi kuruluşların ilk kaynağı Ahiliktir. Hatta Emekli Sandığı’nın ilk örnekleri de Orta malı sandıkları ile Ahiliktedir. Ahilik kurumunun Cumhuriyet dönemindeki örneklerinden biri de Köy Enstitüleridir. Eğitim-iş-üretim-Aile ahlakı, iş ahlakı esastır. Emek kutsaldır. Emek sömürücülüğü yasaktır. Gençlik örgütlenmesi esastır: Ahilikte Fütüvvet nameler. Ahiliğin anayasasıdır. Hukuk devleti ilkesini anımsatır. Yani ahilik aynı zamanda anayasal düzenleri de anımsatır. Kurallar manzumesi esastır. Ahilikte: Güçlüyken bağışlayıcı olmak kendin muhtaçken de başkalarını düşünmek, öfkelenince yumuşak davranmak, yenileni bağışlamak, dünya yaşayışına bağlanmak, herkesin bir iş yaparak Ahi topluluğu içerisinde yerini alması, kardeşlik, dayanışma ruhunu yaşatmak esastır. Etraflı bilgi için Ahi Evran Veli ve Ahilik adlı araştırma kitabıma bakabilirsiniz.
Osmanlı sizce Türk mü, Doğu Bizans mı?
Osmanlı elbette ki Türk devletiydi. Türk dili, Türk kültürü, Türk medeniyeti üzerine kurulmuştur. Ama Bizansı bertaraf ettikten sonra bu unsurları b-varlığında eritmiştir. Veya yaşatmıştır. Doğu Bizans kültürüyle, inancıyla, diniyle, mezhebiyle yaşamını Osmanlı’da sürdürmüştür. Siyasetiyle askeri varlığıyla ortadan kalkmıştır. Çünkü hakimiyet Türk hakimiyetiydi. Bunu da Rönesans’çı padişah Fatih Sultan Mehmet’in kişiliğine borçludurlar. Fatih, hümanist ve rasyoneldi. İslam-Türk rasyonalistiydi! Osmanlı, fütüvvet ehline dayanmıştır. Bunun da etkisi büyüktür. Fütüvvet, soy temizliği, mertlik, yiğitlik, gençlik, delikanlılık, cömertlik, merhametli olma esasları demekti. Esnaf örgütlenmesinin kökü budur. Bu kök Atatürk’e ‘’Gençliğe Hitabe’yi yazdırmıştır. Ruh aynı ruhtur. Ahileri yaratan ruh Türk kültürü, Türk ruhudur. Türk dilidir. Türk Medeniyetidir. Neşet Çağatay’ın ifadesiyle ‘’Ahilik bir Türk kurumudur!’’ Damarı damara bağlayıp ,Ahilik kurumundan Cumhuriyet Türkiye’sinde her alanda, üretimde, tüketimde, sosyal alanda yararlanmak zorundayız. Ahilik dinamik insandır. Bütün meslek dallarını kapsar. Sadece esnaflık, zanaat, sanat alanını değil, her alanı kapsar. Kapsamına almalıdır.
Aralık, 2016, Kırşehir, Adil Gülvahaboğlu